Birleşmiş Milletler, Trump’ın Göç Karşıtı Yaklaşımı Konusunda Uyardı

ParsToday – Birleşmiş Milletler, Donald Trump’ın göç karşıtı açıklamalarına tepki gösterdi.

ParsToday’in haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump, “tüm üçüncü dünya ülkelerinden göçü kalıcı olarak durdurma” niyetini açıkladıktan sonra, BM Washington’dan mültecilere ve sığınmacılara yönelik uluslararası standartlara uymasını talep etti.

Trump, Beyaz Saray yakınlarında Afgan bir kişinin yaptığı silahlı saldırı sonucu Ulusal Muhafızlardan iki kişiden birinin hayatını kaybetmesine tepki olarak şunları söyledi: “Teknolojideki ilerlemelere rağmen, göç politikası bu kazanımları ortadan kaldırdı ve birçok kişinin yaşam koşullarını kötüleştirdi. ABD sistemi tamamen yeniden işleyebilir hale gelene kadar tüm üçüncü dünya ülkelerinden göçü kalıcı olarak durduracağım.” Trump ayrıca, Biden yönetimi döneminde uygulanan bir dizi göç politikasını iptal edeceğini vaat etti. Trump, mali yük veya güvenlik riski oluşturabilecek veya Batı uygarlığıyla uyumsuz bir ruh haline sahip olan yabancı vatandaşların sınır dışı edileceğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı da Afgan pasaportuna sahip tüm bireyler için vize verilmesinin derhal durdurulduğunu açıkladı.

Trump’ın son açıklamaları, sert göç politikaları ve geleceğe yönelik planlarıyla ilgili tartışmaların ABD’nin siyasi ortamını etkilediği bir dönemde yayımlandı. İnsan hakları örgütleri ve BM, Trump’ın göç politikalarının insani sonuçları konusunda uyarıda bulundu.

BM İnsan Hakları Ofisi sözcüsü Jeremy Lawrence, Trump’ın açıklamalarına yanıt olarak gazetecilere şunları söyledi: “Tüm ülkelerin istisnasız insan hakları yükümlülükleri vardır; özellikle kendi ülkelerinden kaçan ve başka bir yerde sığınma arayan kişiler söz konusu olduğunda. Bu kişiler uluslararası hukuka göre koruma hakkına sahiptir ve yasal süreçlere erişim sağlanmalıdır.”

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği sözcüsü Eugene Beion da benzer mesajı yineleyerek, ülkelerin destek süreçlerine erişimi garanti altına alması gerektiğini belirtti. Beion, “Koruma ihtiyacı olan kişiler bir ülke topraklarına girdiğinde, onlar için yasal sığınma süreçleri sağlanmalı ve ülkeye erişimleri garanti edilmelidir” dedi.

Birleşmiş Milletler, Donald Trump’ın göç karşıtı açıklamaları ve özellikle üçüncü dünya ülkelerinden göçü kalıcı olarak durdurma planına karşı uyarıda bulundu. Bu uyarının temel nedeni, böyle bir politikanın açıkça ABD’nin insan hakları taahhütleri ve mültecilere koruma sağlayan uluslararası sözleşmelerle çelişmesidir ve güvenlik, ekonomi ile uluslararası ilişkiler üzerinde geniş kapsamlı sonuçlar doğurabilir. BM, her ülkenin mülteciler ve sığınmacılara yönelik evrensel standartları uygulamakla yükümlü olduğunu ve iç sorunları gerekçe göstererek temel insan haklarını ihmal edemeyeceğini vurguladı.

Bu uyarının birkaç nedeni vardır:

1. Trump’ın göç karşıtı politikaları, güvenlik ve ekonomik kaygılar temelinde şekillendirilmiştir. Trump, göçü suç oranlarını artıran, işgücü piyasasına baskı yapan ve Amerikan kimliği için tehdit oluşturan bir unsur olarak tanımlamıştır. BM ise böyle bir yaklaşımın tek taraflı ve gerçek dışı olduğunu savunmaktadır. Göçmenler sadece bir tehdit değil, birçok ülkede ekonomik büyümeye, yeniliğe ve kültürel çeşitliliğe katkı sağlamaktadır.

2. Bu politikalar geniş çaplı insan hakları ihlallerine yol açabilir. Birçok göçmen savaş, yoksulluk veya siyasi baskıdan kaçmıştır; onların sığınma hakkından mahrum bırakılması, insan onurunun göz ardı edilmesi anlamına gelir.

3. Bu yaklaşım uluslararası sonuçlar doğurur. ABD, büyük bir güç olarak yükümlülüklerini yerine getirmezse, diğer ülkeler de göçü sınırlamak için gerekçe bulabilir ve bu durum küresel bir mülteci krizine yol açabilir.

Trump’ın göç karşıtı politikalarının etkileri de önemlidir. İç düzeyde, bu politika göçmen işgücünü azaltabilir; oysa göçmenler ABD ekonomisinin önemli bir parçasını oluşturur. Tarım, hizmet ve teknoloji sektörleri göçmen işçilere büyük ölçüde bağımlıdır ve sert göç sınırlamaları ekonomik durgunluk ve maliyet artışına yol açabilir. Sosyal düzeyde, bu politika ırksal ve kültürel uçurumları derinleştirir ve farklı gruplar arasında ayrımcılık ve güvensizliği artırır. Uluslararası düzeyde, ABD bu yaklaşımı benimserse insan hakları savunucusu olarak itibarını kaybeder ve müttefikleri ile uluslararası kuruluşlarla ilişkileri zarar görür.

BM’nin uyarısı, Trump’ın göç karşıtı politikalarının olası sonuçları konusunda küresel toplumun derin endişesini gösteriyor. Bu uyarı yalnızca ABD’ye değil, tüm ülkelere göçün küresel bir gerçek olduğunu ve sert, insanlık dışı politikalarla durdurulamayacağını hatırlatmaktadır. Gerçek çözüm, göçün akıllıca yönetilmesi, mültecilerin haklarının korunması ve savaş ile yoksulluk gibi zorunlu göç faktörlerini azaltmak için uluslararası işbirliği sağlanmasıdır.

Sonuç olarak, Trump’ın göç karşıtı politikaları kısa vadede bazı güvenlik veya siyasi hedeflere yanıt verebilse de, uzun vadede insan hakları, küresel ekonomi ve ABD’nin uluslararası itibarına ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. BM’nin uyarısı, dünya düzeni ve evrensel değerleri sarsabilecek yaklaşımların yayılmasını önlemeyi amaçlamaktadır.