Ocak 02, 2017 08:18 Europe/Istanbul
  • Merkel
    Merkel

Almanya başbakanı Angella Merkel yeni yıl münasebetiyle yaptığı konuşmada, terörizm ve aşırıcılıkla mücadele konusunda Almanya'nın büyük bir sınavla karşı karşıya geldiğini, Belin'deki kanlı saldırıdan sonra yeni saldırıların önlenebilmesi için yeni yasaların onaylanması gerektiğini söyledi.

Merkel terörizmin en büyük tehdit olduğunu, aşırıcı unsurların anavatanları Avrupa'ya geri dönmelerinin büyük bir korku yarattığını belirtti.

Suriye'ye yüz bini aşkın tekfirci terörist ve kana susamış gladiyatör 102 ülkeden gönderildi. Bunların bir kısmı Avrupa ülkelerinden devşirilip Suriye'ye gönderildiler. Tekfrici teröristler Avrupa ülkelerine geri dönerlerse, terör eylemlerine başlayacakları korkusu yöneticilerle halk kitlelerini sarmıştır. İtalya istihbarat ve güvenlik güçlerinin tahminlerine göre, en az 400 tekfirci terörist Suriye ve ırak başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerindeki savaştan kaçıp, mülteci kılığında Avrupa ülkelerine ve özellikle Balkan ülkelerine sızmış bulunuyorlar. Avrupa polisiyle AB ülkelerinin güvenlik ve istihbarat örgütleri de söz konusu teröristlerin tespit etmekten aciz kalmaktadırlar. Bu nedenle Avrupa ülkeleri 2017 yılında da 2015 ve 2016 yılında olduğu gibi tekfirci teröristlerin saldırı ve katliamından dehşete kapılmış bulunuyorlar.

Avrupalı yöneticiler Avrupa ülkelerinin vatandaşı "Avrupa DAEŞ"leri terör çetelerinin saldırılarından endişe duymaktadırlar. Europol'a bağlı Avrupa terörizmle mücadele merkezinin Temmuz ayında yayınladığı rapora göre, 4300 Avrupa vatandaşı selefi Vahhabi DAEŞ terör örgütünün saflarında savaşmaktadırlar. Avrupa güvenlik güçleri tekfirci terörizmin tehditlerinden söz etmelerine rağmen, Amerika ile Fransa, İngiltere ile Almanya gibi müttefikleri bir taraftan fars Körfezindeki monarşık Arap rejimleri özellikle Suudi Arabistan, Katar ve birleşik arap emirlikleri diğer taraftan DAEŞ, Nusra cephesi gibi tekfirci terör örgütlerini besleyip, Suriye ve Irak'ta kan akıttılar.

Washington'un mutlak bir koruması altındaki Siyonist İsrail rejimiyle Arabistan'daki Suudi hanedan rejimi tekfrici teröristleri koruyup kollamakta, onlara gelişmiş silahlar sevkiyatı yapmaktadırlar. Bu nedenle DAEŞ ile diğer terör örgütlerinin imha edilmesini istememekte ve kendi bölgesel karanlık hedeflerini gerçekleştirmek için tekfirci yahut etnik ve ayrılıkçı terör örgütlerini beslemekte ve koruma altına almaktadırlar. Türkiye hükümeti uzun bir süre, Amerika ve gerici arap rejimlerinin istekleri ve planları doğrultusunda tekfirci teröristlerin suriye ve Irak'a geçişlerini ve giriş-çıkışlarını sağladı. Son aylarda türkiye halkına karşı vahşi ve insanlık dışı terör saldırılarının artması da hatalı politikaların bir sonucudur. Batılı devletlerle bazı Arap rejimleri Beşar Esad Hükümetini devirmek için tekfrici terörsitlere yatırım yaptılar. Ancak Haleb'in terör çetelerinden temizlenmesi ardından artık terör örgütleri imhanın eşiğine geldiler ve teröristlerin kaçacakları yer batılı ülkelerdir. Bu nedenle terörizmle büyü yapmaya çalışan Batılı güçlerin büyüsü kendilerine geri dönmektedir. Teröristler saldırı yapma konusunda kendi inisiyatiflerini kullanmakta, ülkelerin güvenlik ve istihbarat örgütleri teröristlerin en zaman ve mekânda saldırıya geçip kan akıtacaklarını bilememektedir. Beşar Esad da geçenlerde Avrupa ülkelerinin Suriye'de teröristlere yardımlarını kesilmesi halinde terör çetelerinin kolayca etkisiz hale getirilip imha edilebilecekleri uyarısında bulundu

 

Etiketler