Kuzey Amerika’da, İslam düşmanlığının kanlı sonuçları
Kuzey Amerika kıtasında özellikle Amerika’da aşırıcı ve sağcı başkan Donald Trump’ın işbaşına gelmesi ardından İslam karşıtlığı önemli oranda artmış bulunuyor ve tabi ki bu bağlamda bazı olaylara şahit oluyoruz.
Quebec eyaletinin başkenti olan Quebec City'de aynı zamanda cami olarak kullanılan Quebec City İslam Kültür Merkezi, önceki gece yatsı namazı sırasında silahlı saldırıya uğradı. Kanadalı yetkililer bu bağlamda yaptıkları açıklamada Quebec kentinde camiye düzenlenen silahlı saldırıda 6 kişinin öldürüldüğü ve 8 kişinin de yaralandığını belirttiler. Saldırı sırasında camide 40 kişi bulunuyordu. Kent polisi yaptığı açıklamada camiye silahlı saldırı düzenleyen 3 kişiden 2’sinin tutuklandığını belirtti.
Yaşanan bu olay İslam düşmanlığı ve Müslüman karşıtlığı propagandaların Amerika ve Kanada’da yaşayan Müslümanlara ne kadar tehlikeli olabileceğini gözler önüne seriyor. Amerika’ya nazaran Kanada’da daha az İslam karşıtlığı propagandalar yapılmasına rağmen, 3 Kanadalının Quebec kentinde bir camiye hem de namaz sırasında silahlı saldırı düzenlemesi, İslam karşıtı yapılan propagandaların ne kadar etkili olduğunu gözler önüne seriyor. Bundan bir süre önce de Kanada’nın Alberta eyaleti Calgary kentinde, Güney Calgary İslam Merkezi Camisi'ne yapılan saldırının ardından, yine şehrin batısındaki Ranchlands Camisi taşlandı ve camları da kırıldı.
Kanada’da yapılan saldırının Amerika başkanı Trump’ın 7 İslam ülkesi vatandaşlarının Amerika’ya girişini yasaklayan başkanlık kararnamesini onaylaması ile eşzamanlı gerçekleşmesi dikkat çekiyor. Tabi ki bu kararname Amerika ve uluslararası yasalara aykırıdır. Bu yüzden Trump’ın İslam karşıtı girişimine dünyanın bir çok yerinden yoğun tepkiler yağdı. Yasağın muhatabı ülkelerden sonra, Amerika’nın 16 eyalet başsavcısı Amerika Başkanı Trump'ın vize yasağına karşı ortak bir kınama yayımladı. California, New York, Pennsylvania, Washington, Massachusetts, Virginia, Oregon, District of Columbia, Connecticut, Illinois, New Mexico, Maryland, Vermont, Hawaii, Maine ve Iowa başsavcılarının imzası olan ortak metinde, 'Oluşturulan bu kaotik ortamda mümkün olan en az sayıda insanın zarar görmesi için gayret göstermeye devam edeceğiz' ifadeleri yer aldı.
Aralık 2015’te California eyaletinin San Bernardino kentinde yaşanan terör olayı ardından kuzey Amerika’da İslam düşmanlığı girişimleri önemli oranda arttı. Ayrıca son aylarda Avrupa’da yaşanan saldırılar, Trump’ın Müslüman karşıtı projelerini gerçekleştirmek için bahane oluşturdu. Trump seçim kampanyasında terörizm ile mücadele bahanesi ile Müslümanların Amerika topraklarına girişinin yasaklanması gerektiğini söyledi. Onun bu sözleri Amerika içinde ve dışında birçok tepkiye sebep oldu. Özellikle Trump’ın söz konusu başkanlık kararnamesi ardından, Amerika ve Kanada Müslümanları arasında, kuzey Amerika’da islamofobi endişesi daha da arttı. Tabi ki yaşanan son saldırı, onların bu endişede ne kadar haklı olduklarını gösteriyor.
Dünyada huzurun hakim olduğu ülkelerden biri olarak tanınan Kanada gibi bir ülkede böyle ender rastlanan kanlı olayın yaşanması, kuzey Amerika’da İslam karşıtı ortamın ne kadar yoğunlaşarak yayıldığının göstergesidir. Bu konu Amerika ve Kanada’da Müslümanların sosyal ve mesleki konumlarını ciddi ölçüde tehlikeye atmakla kalmıyor, zira artık her iki ülkede Müslümanlar kendi canlarını korumaya çalışmaları gerekecektir./
Mir Tahir
