ABD Yönetimi, ferdi hakları ihlal ve casusluk girişimlerini artırma peşinde
https://parstoday.ir/tr/news/world-i60607-abd_yönetimi_ferdi_hakları_ihlal_ve_casusluk_girişimlerini_artırma_peşinde
Philadelphia Bölge Mahkemesi, aldığı kararında Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI), teknoloji şirketi Google’in ABD dışında bulunan e-posta sunucularında kayıtlı verilere erişimine izin verilmesi gerektiğini duyurdu.
(last modified 2022-10-07T16:32:52+00:00 )
Şubat 06, 2017 11:35 Europe/Istanbul
  • ABD Yönetimi, ferdi hakları ihlal ve casusluk girişimlerini artırma peşinde

Philadelphia Bölge Mahkemesi, aldığı kararında Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI), teknoloji şirketi Google’in ABD dışında bulunan e-posta sunucularında kayıtlı verilere erişimine izin verilmesi gerektiğini duyurdu.

Reuters'te yer alan habere göre, Philadelphia Bölge Mahkemesi, Google'a ait ABD dışında bulunan e-posta verilerinin FBI erişimine açılması gerektiğini duyurdu.
Karar, iletişim haklarına ve anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle eleştiriliyor.

Bölge Mahkemesi Yargıcı Thomas Reuter ise kararın anayasaya aykırı olmadığını, söz konusu e-posta verilerinin ABD dışında bulunan sunucularda depolanmasıyla açıkladı. Google kararı temyize taşıyacağını duyurdu.

Benzeri bir olay 2016'da ABD'li teknoloji devi Microsoft'un başına gelmişti. FBI, Microsoft'un İrlanda'da bulunan e-posta sunucularına erişim izni istemiş, ancak talep New York Bölge Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle geri çevrilmişti. e-postaların okunması ve kontrol edilmesini destekleyen yargıçlar ise New York mahkemesinin kararının Amerikan Milli güvenliğine bir darbe niteliği taşıdığını iddia etmekteler.

Amerikan iletişim teknolojisi firmaları devamlı olarak ABD yönetimi casusluk ve güvenlik organlarının kendi kullanıcılarının özel alanlarına girmek ve mevcut bilgileri elde etmek istemesi karşısındaki kaygılarını dile getirmekte ve buna engel olunmasını istemekteler. Fakat ABD yönetimi, IŞİD gibi terör örgütlerinin internet ve cep telefonlarında kodlanmış, şifreli mesaj sistemleri ve hizmetlerini kendi kötü amaçları doğrultusunda kullandıklarını ve teröristler arasındaki iletişimin bu yolla sağlandığını iddia etmekteler.

ABD yönetimi ve ona bağlı casusluk, istihbarat ve güvenlik kurumları sözde terörizmle mücadele bahanesiyle özellikle 11 Eylül 2001 yılı sonrası Amerikan vatandaşları ve başka ülkelerin vatandaşlarının tüm telefon görüşmeleri ve internet paylaşım ve ilişkilerini kontrol amacıyla geniş girişimlerde bulunmuşlardır. Öyle ki uzun zaman ABD yönetiminin bu girişimi gerek Amerikan halkı ve gerekse başka ülkeler ve halklarından tamamen gizli tutulmuştu.

ABD Ulusal İstihbarat Bürosu’nun (NSA) PRISM (Prizma) adlı bir program kapsamında internet kullanıcılarını ve telefonları izlediği bilgisi daha sonra sızdırılmış ve Amerika için ciddi bir skandala yol açmıştı.

Amerikan istihbarat kurumlarının özellikle de NSA kurumunun çok geniş casusluk ve denetleme programlarının tüm dünyada var olduğunun bizzat NSA çalışanı Edward Snowden tarafından ifşa olması, tüm dünyada bu gerçeği aşikar etmiş ve Amerika'nın casusluk programları su yüzüne çıkmıştı.

Snowden, Anayasa ile korunan hak ve özgürlüklerin ülkenin güvenliğini sağlamakta yetersiz kalan istihbarat programları için feda edildiğini ve devletin bu programları savunmak için halkın yaşadığı travmatik olayları sömürmesini samimiyetsiz bulduğunu açıklamıştı. Snowden'in bu ifşaatından sonra tüm dünyada bir kriz baş göstermişti.

Snowden o sıralarda yaptığı bir açıklamada, kötü bir şey yapmadığını bunun için de kendini saklama niyetinin olmadığını, hiçbir şeyden pişman olmadığını belirterek, "Birçok şeyi feda ederek bunu yaptım çünkü ABD yönetiminin mahremiyeti, internet özgürlüğünü ve temel hürriyetleri hiçe saymasına vicdanım el vermedi.” ifadesini kullanmıştı.
 
Öte yandan ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper, ABD dışındaki yabancıların internetteki verilerini topladıklarını kabul ederek, bu bilginin medyaya sızmasını ise, “Amerikalıların güvenliği için istihbarat topluluğunun aldığı önlemlerin ifşa edilmesi pervasızlıktır” diye küplere binmiş ve cezai soruşturma başlattıklarını açıklamıştı.

Bu olayın ifşa olması Amerika için büyük zorluklar vücuda getirmiş ve bunun için de bizzat ABD dönem başkanı Barack Obama devreye girerek 2013 tarihinde yayınladığı bir fermanla ABD'li yetkililerden istihbarat ve casusluk kurumlarının faaliyetleri ve casusluk girişimleriyle ilgili daha fazla ve kontrollü bilgiler yayınlayarak ve konuda Amerika üzerindeki baskıları azaltmalarını istemişti. Aslında Snowden'in ifşaatından öncesine kadar bu denetleme ve casusluk faaliyetlerinin sadece yabancılarla ilgili olduğunu zannetmekte ama açıklanan skandal sonrası bizzat kendi bilgileri ve konuşmalarının da Amerikan istihbaratının elinde olduğunun farkına varmışlardı.

Amerika hükümeti daha sonraları, Amerikan vatandaşlarının bilgi paylaşımlarını güvenceye almak bahanesiyle "Özgürlük" yasasını çıkarmasına rağmen halen bu casusluk faaliyetini tüm şiddetiyle sürdürmekte ve her fırsatta hatta kendi vatandaşlarının en gizli, mahrem bilgilerini dahi elde etmeye çalışmakta ve bu husustaki elindeki tüm imkanları kullanmaktadır. Şimdi ise söz konusu mahkeme kararıyla google imkanlarından yararlanan yabancı insanların gizli bilgilerinin ABD'nin eline geçmesi imkanı oluşmuştur. Bu arada muhtelif bahanelerle Amerikan vatandaşlarına yönelik casusluk faaliyetleri de devam etmektedir.