Nicolas Maduro'nun muhalifleri Amerika ile işbirliği yapmakla suçlaması
Venezüella cumhurbaşkanı Nikolas Maduro bu ülkenin bazı yetkililerini Amerika ile işbirliği yapmak ve Venezüella'da askeri darbeye girişmekle suçladı.
Nikolas Maduro Venezüella ulusal meclis başkanı Julio Borges ile muhalefet partilerini gizlice Amerika ile işbirliği yapıp, bu ülkede askeri darbe hazırlığı yapmakla suçladı. Maduro ülkesindeki krizin Amerika tarafından yaratıldığını, kurucular meclisi seçimlerini yaparak yeni anayasayla ülkedeki krize son vereceklerini belirtti. Venezüella muhalefet partileri daha önce seçimi yapılan milli meclisin seçimlerine hile karıştırıldığını ileri sürüp, sokak gösterisi yapmaya başladılar.
Bundan amaçları 30 Temmuz günü yapılacak genel seçimleri de engellemektir. Venezüella'da ekonomik sorunlar bu ülkede krizlere yol açmıştır. Ancak yabancı güçlerin özellikle Amerika'nın müdahaleleri ve diğer etkenlerde bu ülkede krizin artmasına sebep olmaktadır. Amerika'nın Venezüella'ya yaptırımlar uygulaması da bu ülkede ekonomik sorun zirveye ulaşmış, ilaç ve gıda kıtlığı, işsizlik ve yoksulluk ve enflasyon yükselişe geçmiştir. Amerika bu yoldan muhalefet partilerine destek olmakta ve onları kışkırtarak bu ülkede kargaşa çıkarmaya çalışmaktadır.
Hugo Chávez 1980'lerin başlarında gizlice Bolivarcı Devrimci Hareket-200 (MBR-200) kurdu. 1997'de kurulan Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi'nin lideri olarak Beşinci Cumhuriyet Hareketi'nin de liderliğini yaptı. Politik ideolojisi 21. yüzyıl sosyalizmi ve Bolivarcılık idi. Ülkede Bolivarcı Devrim hareketi sosyalist reformların uygulanmasına odaklandı. 2000 yılında Yaptığı ikinci başkanlık dönemi Bolivarcılık ideolojisini uygulayan Chavez, komünal konseyler ve işçilerce yönetilen kooperatifler kurarak bir dizi toprak reformunu hayata geçirerek, çeşitli petrol sanayisi başta olmak üzere kilit sanayileri kamulaştırdı.
Hugo Chávez Ülkesini yoksulluk, açlık, cehalet, barınma, çalışma ve kadın hakları ihlalleri gibi sorunların çözümünün kapitalist sistem içinde kalınarak sağlanamayacağını belirtip, Venezuela'da sosyalizmin yerleştirilmesiyle ancak çok daha adil, barışçı, eşit ve özgür bir hayat şartlarının sağlanacağını kaydetti. Chavez'in ölümünden sonra seçilip iktidar olarak Venezüella cumhurbaşkanı Nikolas Maduro da antiemperyalist Bolivarcı Devrim hareketini sürdüreceğini vurgulamaktadır. Bu nedenle Amerika Venezüella'ya karşı düşmanca bir tutum izlemektedir.
Amerika ise Venezüella'yı tekrar ele geçirmek, Rusya ile Çin'in Güney Amerika ülkelerindeki etkilerini sınırlandırmak amacıyla Venezüella başta olmak üzere, bu bölgedeki ülkelerde hâkim olan solcu hükümetleri devirmeye ve kendine bağımlı rejimleri iktidar yapmaya çalışıyor. Amerika Venezüella gibi ülkelerde sağcı partileri destekleyerek etki alanını ve sultasını geliştirmeye çalışıyor. Bolivarcı Devrim hareketini sürdürme kararını alan Nikolas Maduro, askeri darbe teşebbüsünde bulunanları tutuklayarak, Amerika'nın bu darbesi çeteleri örgütlediğini ifşa etti.
Venezüella son zamanlarda yeni şartlarla karşı karşıya gelmiştir. Bu ülkenin meclis başkanı gibi yetkililerinin Amerika ile işbirliği yaparak askeri darbe tezgâhladığının tespit edilmesiyle birlikte yeni meclis seçimlerin yapılması hazırlıkları dikkate alındığında Venezüella'da bir çıkış yolunun bulunduğunu gözler önüne seriyor. Bu ülke halkı ve muhalefet partilerinin siyasi müzakereler ve yasal çerçevede taleplerini elde edebilecekleri, ülkede barış ve istikrarın tekrar sağlanacağı görülüyor.