Hamburg'da 12'nci G20 Liderler Zirvesi'nin son bulması
Hamburg'da düzenlenen G20 Liderler Zirvesi, yayınladığı sonuç bildirgesi ile çalışmalarına son verdi. G20 Liderler Zirvesi'nin sonuç bildirgesinde; "Küreselleşmenin Yararlarının Paylaşılması", "Dayanıklılığın Oluşturulması, "Sürdürülebilir Geçim Kaynaklarının Geliştirilmesi" ve "Sorumluluk Kabul Etmek" ana başlıkları yer aldı.
Bildirgede ekonomik korumacılığa karşı mücadele edilmesi, uluslararası ticaret, ekonomik büyüme, yoksulluğun ortadan kaldırılması, Paris İklim Değişikliği Anlaşması'nın desteklenmesi, Afrika ile iş birliğinin geliştirilmesi, istihdamın artırılması ve kadının rolünün güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Güçlü, sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı büyümeden oluşan G20'deki ortak hedefi ilerletmenin en büyük önceliklerden olduğu vurgulanan bildirgede, "Terörizm, yerinden olma, yoksulluk, açlık ve sağlık tehditleri, istihdam oluşturma, iklim değişikliği, enerji güvenliği ve eşitliğin dahil olduğu küresel toplumun temel zorluklarını ele almaya karar verdik. Gelişmekte olan ülkeler de dahil olmak üzere diğerleri ile birlikte çalışarak bu zorlukları çözmeye devam edeceğiz." görüşü paylaşıldı.
Öngörülebilir ve karşılıklı yarar sağlayan ticaret ilişkileri için şeffaflığın da önemine işaret edilen bildirgede, "Bu amaçla, Dünya Ticaret Örgütü, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından mevcut izleme görevleri çerçevesinde izleme faaliyetlerine değer veriyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu.
Bildirgede, Paris İklim Değişikliği Anlaşması'na ilişkin de ABD’nin anlaşmadan çekilme kararı kınanıp, Paris Anlaşması'nın geri dönülemez olduğu belirtildi.
G20 sonuç bildirgesinde; Afrika Ortaklığı'nı, Afrika ülkelerindeki fırsatlar ve zorluklar ve 2030 Gündem'in amaçları doğrultusunda başlattıklarını, sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomik büyümeyi teşvik edecek ve Afrika ülkelerinin ihtiyaç ve isteklerine yanıt olarak, özellikle kadınlar ve gençler için iyi bir istihdam oluşturmaya katkıda bulunarak yoksulluğun ve göç sebepleri arasındaki eşitsizliğin ele alınmasına yardımcı olacakları" kaydedildi.
G20 zirve toplantısı sırasında on binlerce antikapitalist, zirve toplantısını sert bir şekilde protesto ettiler. 2008 yılındaki ekonomik krizi yaşayan Amerika ve Avrupalı halk kitleleri ve gençler, kapitalist düzeni protesto etmektedirler. Amerika ise, Paris iklim anlaşmasını ve şartlarını bozan, dünya toplumunun hayatını tehdit eden öncü ülkelerden biridir. Bu nedenle antikapitalist halk hareketleriyle solcu guruplar ve insan hakları teşkilatlarıyla çevreciler, kapitalist düzenin beşeri toplumun hayatını tehdit ettiğini vurgulamaktadırlar.
Amerika'dan sonra, Çin, Karbon dioksit emisyonunu yayan ve küresel ısınmaya yol açan ikinci ülkedir. Trump ise bütün ülke içi ve uluslararası toplumun itirazlarına rağmen 2015 yılında imzalanan Paris İklim anlaşmasını tek taraflı olarak iptal etti. Buna karşılık G20 liderleri Paris İklim anlaşmasının hayatı önem taşıdığını vurguladılar.
G20 zirve toplantısının sonuç bildirisinde terörizmle savaşa vurgu yapıldı. Buna göre, teröre destek verilmemesi, terör örgütlerinin mali kaynaklarının kurutulması gereği kaydedildi. Ancak bazı Batılı ülkeler, Terörizm tanımı konusunda sağlıklı bir politika izlememekte ve çelişkili politikalarını sürdürmektedirler.
Örneğin Amerika, Siyonist rejiminin işgal ve terör saldırılarına karşı direnen HAMAS ile Hizbullah'ı terör listesine alıp, katil İsrail rejiminin yıkım, katliam ve işgal politikasını desteklemektedir. Batılı devletler ayrıca Suriye'de terör örgütlerini ve Yemen halkını katliamdan geçiren Suudi rejiminin devlet terörünü desteklemekte ve Yemen halkının katliamına göz yummaktadırlar. Bu nedenle G20 zirve toplantısının kararları kağıt üzerinde kalmaktadır./