Suud ittifakının ABD desteği ile Yemen katliamını şiddetlendirmesi
-
McGoldrick
BM’nin Yemen’de insani işler koordinatörü Jimmy Mc Goldrick, Yemen’de sivillerin Suud rejimi ve başını çektiği ittifak tarafından katliam edilmesinin devam etmesini eleştirdi.
BM Yemen insani işler koordinatörü Goldrick konu ile ilgili bir bildiri yayımlayarak son on günde Suud rejiminin başını çektiği ittifaka bağlı savaş uçaklarının hava akınlarında Yemen’de çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini belirtti.
Arabistan Mart 2015’te Amerika’nın yeşil ışık yakmasından sonra Yemen topraklarına saldırdı ve bu ülkeyi karadan, havadan ve denizden kuşatma altına aldı. Aslında Suud rejimi Amerika’nın başını çektiği uluslararası komploya dayanarak ve uluslararası camianın anlamlı sessizliğinden de yararlanmak sureti ile Yemen’de cinayetlerini ve bu cinayetlerini şiddetlendirmeyi haklı göstermeye çalışıyor. Bu çerçevede Riyad elebaşıları kamuoyunu Yemen’de işledikleri cinayetlerin facia boyutundan saptırmak için Yemen’de sadece askeri hedefleri vurduklarını iddia ediyor. Oysa şimdiye kadar Suud rejiminin mazlum Yemen milletine karşı işlediği tüm cinayetler belgelendirilerek kayda alınmış bulunuyor. Nitekim bu konu BM koordinatörünün Yemen’de son günlerde Suud rejiminin daha fazla sayıda sivili katlettiğini itiraf ettiği açıklamasına da yansıdığı gözleniyor.
Gerçi Suud rejimi ve başını çektiği ittifak Amerika ve Batı’nın sessizliği ve hatta destekleri sayesinde Yemen’de işlediği cinayetler geniş boyutlara ulaştığı halde nedense bölge ve Batı medyasına pek fazla yansımıyor. Gerçekten Yemen gibi savaşzede ve kuşatma altında bulunan bir ülkede yaşanan bu cinayetlerin medya tarafından umursanmaması nasıl açıklanabilir?
Lomond gazetesinin yazarlarından Jean Philip Rami bu konuda yaptığı açıklamada, Yemen uluslararası kaygıların kör noktasında yer aldığını belirtiyor. Gerçekte Yemen genelde uluslararası büyük güçlerin kaygıları arasında yer almadığı anlaşılıyor. Fakat bundan daha da kaygı verici bir gerçek varsa, o da her nedense Yemen’e yabancı gazetecilerin girişine izin verilmiyor. Aslında zorbalar her ne şekilde olursa olsun gözlerin Yemen’e çevrilmesine ve bu ülkede olup bitenlere merak sarılmasına mani olmaya çalışıyor.
Suud rejiminin Yemen’in istifa ettikten sonra kaçan Cumhurbaşkanı Mansur Hadi’yi iktidarın başına geri getirmek için kurduğu Arap ittifakı şimdiye kadar Yemen topraklarının büyük bir bölümünü bombardıman etti, fakat bu bombardımanların şimdiye kadar tek getirisi Yemen’de sivillerin katliamı oldu.
Gerçekte Suud rejiminin bu maceracılığı sadece Yemen’i istikrarsızlaştırmakla kalmadı. Bu maceracılık Suud rejiminin bölgesel istikrarı da bozma peşinde olduğunu ortaya koydu. Arabistan ve başını çektiği ittifak Yemen topraklarına saldırarak bölgede istikrarsızlığı ve gerginlikleri tırmandırdı. Arabistan’ın Yemen topraklarına saldırmasının en önemli sonuçlarını ise bölgede terör akımlarının takviye olması ve Suud hanedanı için iç hesaplaşmaların başlaması şeklinde açıklamak mümkün. Bu arada Arabistan Fars körfezi ülkeleri arasında da liderlik konumunu kaybetmeye başladı ve Suud hanedanının bölgesel ve küresel düzeylerde prestiji de savaş çığırtkanlığı ve Yemen savaşı yüzünden iyice geriledi.
Her halükarda Riyad yönetiminin Yemen krizinin çözümü için siyasi yolları umursamaması, Suud hanedanının bu krizden onurlu bir şekilde çekilmek için hiç bir seçeneği olmadığını gösteriyor. Aslında Arabistan kendini her geçen gün biraz daha Yemen bataklığına batırıyor, zira bu krizi çözmek yerine Amerika’dan milyarlarca dolar silah satın alıyor, ki bu da Amerika ve Arabistan rejimleri Yemen milletini kırmak için el ele verdiklerini ortaya koyuyor.