Al-ı Suud'un yeni hükümet yöntemi, mal varlıklarına el konulması

Suudi Arabistan hükümeti, tutuklanan prens Abdulaziz bin Fahad Al-ı Suud'a ait ünlü 5 yıldızlı Dar-el- Tevhid oteline el koydu.

Katar basınından el-Şark gazetesi bu bağlamda verdiği haberde 5 yıldızlı otelin Mescidiharam'a baktığını yazdı. Şark gazetesi ayrıca prens Abdulaziz bin Fahad Al-ı Suud'un geçen Eylül ayından itibaren diğer bazı Suudi prensleri ile birlikte tutuklanarak bilinmeyen yere götürüldüğünü yazdı. Prens Abdulaziz bin Fahad Al-ı Suud'un mal varlığının 10 milyar dolar olduğu belirtiliyor. 
Suudi Arabistan veliahdı Muhammed bin Salman bir süre önceden beri ekonomi yolsuzlukla mücadele bahanesi ile Suudi prenslerden bazılarını tutukladı. Fakat siyasi çevreler Muhammed bin Salman'ın Suudi prensleri adeta rehin aldığını, onların mal varlıklarının büyük bir bölümüne el koyarak, ülkenin bizzat kendisinin izlediği yanlış siyasetleri nedeni ile içinde bulunduğu ekonomik sorunlar ve bütçe açığını gidermeye çalıştığını belirttiler. Veliaht prensi Muhammed bin Salman, mali yolsuzlukla mücadele ettiğini iddia ederken bizzat kendisi diğer Suudi prensler gibi Arabistan halkının zenginliklerini ve ülke varlıklarını adeta yağmaladığı için bir çok dosyası bulunuyor. 
Al-ı Suud 1932 yılından itibaren Arabistan'da hüküm sürüyor; tüm bu süre içinde de her zaman özellikle de Suudi prensler arasında güç savaşına sahne olmuştur fakat bu bedevi ve çökmüş rejimde güç kavgaları son yıllarda daha geniş boyutlar kazanmıştır. Bin Salman'ın davranışları ve siyasetleri tıpkı mafya davranışları çerçevesinde gerçekleşen modern yol kesiciliktir. Bin Salman'ın demagojik davranışları, bizzat ülkelerinin bu gerici rejime destek veren batılı basın ve medya tarafının tepkilerine sebep olmuştur. Bu bağlamda Washington Post gazetesi Muhammed bin Salman'ın girişimlerine işaretle, veliaht prensin kendi halkına karşı davranışının "riyakârca" olduğunu yazdı. Washington Post gazetesi son sayılarında "Arabistan'da riyakâr veliaht" başmakalesinde muhamemd bin Salman'ın ülkede mali yolsuzlukla mücadele iddiasını ele alarak, Arabistan'da kemerleri sıkma bütçesinin onaylanması ile birlikte bizzat kendisinin Fransa'da 300 milyon dolar değerinde bir saray ve ondan önce de 550 milyon dolar değerinde bir yat satın aldığını yazdı.
Bu arada suudilerin yüklü miktarda silah satın almaları, Yemen savaşı masrafları, bölgede artan müdahaleci siyasetleri ve 2018 yıl bütçesinde %20'lik açığın, Al-ı Suud ve özellikle kral Salman'ın yanlış siyasetleri ve kötü yönetiminin direkt sonuçlarıdır. Tabi ki bu durum velaiahdı diğer prenslerin mal varlıklarını bloke etmeye yöneltmiştir, böylece onları ülkedeki mali yolsuzluk ve ekonomi sorunların müsebbibi olarak tanıtıyor. 
Fakat ilginç olan ise söz konusu prenslerden zorla alınan paralar, devlet hazinesi yerine bizzat veliahdın gözetimi altında olan krallık divanın hesabına transfer olmasıdır. Bu konu ise bin Salman tarafından yürütülen sözde mali yolsuzlukla mücadelenin sadece rakipleri saf dışı bırakmak için sergilenen bir oyundan başka bir şey olmadığını gösteriyor. 
Suudi Arabistan Suudi hanedanın yanlış siyasetleri nedeni ile ekonomisi tek ürün yani petrole bağlı bir ekonomiye sahiptir.  Bu yüzden petrol fiyatlarının düşmesi nedeni ile, ki bu da yine Suudi rejimin izlediği yanlış politika sonucu yaşanan bir durumdur, büyük sorunlarla karşı karşıya gelmiştir. Bu yüzden haraç kesmek, iş adamları, tacirler ve prenslerin mal varlıklarına el koymak zorunda kalmıştır. 
Suudi Arabistan rejimi bununla yetinmeyerek aynı siyaseti toplumun diğer kesimleri hakkında da gerçekleştirmeye çalışacaktır; bu da rejimin acziyetini gösteriyor. Arabistan gelişmeleri yaşlı ve fasit Al-ı Suud rejimin sona yaklaştığını, bu sürecin aceleci, maceracı ve kibirli genç prens Muhammed bin Salman'ın girişimleri nedeni ile daha da hızlandığını gösteriyor./