Şafak’ta On Gün; İmam Humeyni kıyamında iman nuru - 5
İsveçli gazeteci yazar ve düşünür Ahmet Huber şöyle diyor: İmam Humeyni -ks- çağımızın tüm muvahhit insanlarını uyandıran insandır. Maddiyat ve maddi araç gereçler ve maneviyat karşıtı düşüncelerin beşeri camiayı sardığı bir dönemdi din ve maneviyatın yeniden ihya edilmesini İmam Humeyni -ks- ve İran İslam inkılabına borçluyuz.
Şubat 1979’da zaferle sonuçlanan İran İslam inkılabı sadece fasık ve despot Pehlevi rejimini devirmekle kalmadı ve aynı zamanda İran sınırlarının ötesinde de büyük etkileri oldu. Bu etkilerin en önemlisi ise maneviyatın ve İslam’ın yeniden ihya olması ve bu semavi dinin günden güne daha da yayılmasıdır.
İran İslam inkılabı gerçekleştikten sonra dünya genelinde din ve maneviyata olan eğilim de hızla artmaya başladı. Bir İslam alimi ve dini lider olarak İran İslam inkılabını yöneten ve asil ve inkılapçı İslam’ın yaygınlaşmasına vesile olan İmam Humeyni -ks- birçok gayri Müslimin de ilgisini çekti ve bu insanlar İslam dinini benimsemeye başladı.
Öte yandan birçok ülkede de Müslümanların büyük bir bölümü İmam Humeyni’nin -ks- manevi kişiliği ve inkılapçı yolunun hayranı oldu ve İmam’ın habercisi olduğu asil ve hakiki İslam’a yönelmeye başladı.
Sohbetimizin başında da belirtildiği üzere, İsveçli gazeteci yazar ve düşünür Ahmet Huber bu konuda şöyle diyor:
İmam Humeyni -ks- çağımızın tüm muvahhit insanlarını uyandıran insandır. Maddiyat ve maddi araç gereçler ve maneviyat karşıtı düşüncelerin beşeri camiayı sardığı bir dönemdi din ve maneviyatın yeniden ihya edilmesini İmam Humeyni -ks- ve İran İslam inkılabına borçluyuz.
Bu insanlardan bazılarının İslam inkılabının değerleri ve büyük önderine gönül vermeleri ve İslam dinine eğilimlerinin nasıl gerçekleştiğini beyan etmek, bu ilahi büyük manevi hareketin derin etkilerine ışık tutabilir.
İmam Humeyni -ks- Irak’ın Baas rejiminin baskıları sonucunda bu ülkeden ayrılmak zorunda kalınca, 6 Ekim 1978 tarihinde Fransa’ya gitti ve Paris yakınlarında Nofel Le Shato köyüne yerleşerek burada yaklaşık dört ay ikamet etti. İmam bu süre içerisinde verdiği mülakatlar, yayımladığı bildiriler ve çok sayıda görüşmeleriyle İslam inkılabının mahiyet ve hedeflerini açıkladı ve sonuçta inkılabın zafere ulaşma sürecine ivme kazandırdı. Bu arada Nofel Le Shato ve Fransa’nın diğer bölgelerinde yaşayan birçok insan İmam Humeyni’ye -ks- ilgi duymaya başladı. Bu insanlardan biri ise bayan Muhrize Laeb’di.
Bayan Laeb İmam Humeyni -ks- ile kısa bir görüşmenin ve manevi ve ilahi cazibesinden etkilenmenin ardından büyük bir değişim yaşadı. Bayan Laeb bu ruhi değişimin bereketi ile İmam Humeyni’nın -ks- açıkladığı hakiki İslam üzerine düşünmeye ve araştırmaya başladı ve kısa bir süre sonra bu nurani yolun haklılığını anladı. Zengin ve güçlü bir kadın olan bayan Laeb’in yeni inancı kocasını ve çocuklarını da etkiledi ve onlarda Kur'an'ı Kerim tealimini ve Ehl-i Beyt -s- siyerini yeni yaşam tarzı olarak benimsedi.
Bayan Laeb İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonra da iki kez İmam Humeyni’ni -ks- ziyaret etme saadetine nail oldu ve bu görüşmelerden birinde İmam’dan bir cilt Kur'an'ı Kerim hediye aldı. Bayan Laeb’in torunu Nefise büyük annesinin ahlakı ve yaşam tarzı hakkında şöyle diyor:
Büyük annemin ahlakı, kim onunla konuşursa hemen iyi ahlakından etkilenir ve dini ve inancı hakkında sorular sormaya başlar ve İslam dinine ilgi duyardı. Büyük annemin masum imamlara -s- olan aşkı, ev halkının tümü ve yakın akrabaların İslam dinini ve Şia mezhebini benimsemelerine yol açtı, ki tüm bu başarılar da masum imamların -s- lütfunun sonucuydu.
Şimdi artık inkılapçı ve aktif bir Müslüman olan bayan Laeb keşfettiği hakikati başkalarına da anlatma sorumluluğunu hissediyordu. Bu doğrultuda bayan Laeb Allah tealaya tevekkül ederek ve ailesi ve yakınlarının desteği ve servetinden yararlanmak sureti ile Fransa’da İran İslam inkılabını ve Ehl-i Beyt -s- fertlerini tanıtmaya başladı ve bu uğurda büyük başarılara imza attı.
Bayan Laeb çok sayıda cami ve İslami merkez yaptırıyor ve böylece ülkesi Fransa’da hakiki İslam’ı ve maneviyatı yaygınlaştırma yönünde üzerine düşen görevi yerine getirmeye çalışıyor.Ancak Fransız Müslüman bayan Laeb’in İslam’la ilgili faaliyetleri Fransa devletinin hassasiyetini uyandırıyor ve sonunda mesnetsiz suçlarla suçlanarak tutuklanıp hapse atılıyor. Ancak bayan Laeb zindanda da başka mahkumları aydınlatmaya başlıyor ve onları İslam dini, Kur'an'ı Kerim ve Ehl-i Beyt -s- maarifi ile tanıştırıyor. Bayan Laeb ayrıca hücresine İmam Humeyni’nin -ks- posterlerini asarak, İmam’ın İran’da asil İslam hakimiyeti için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Fransa polisi bayan Laeb’in zindanda varlığı dışarıda olmasından daha tehlikeli olduğu sonucuna vararak onu serbest bırakıyor, fakat gözetim altında tutuyor. Buna karşın bayan Laeb dini ve inkılapçı faaliyetlerine devam ediyor.
Bu mücadeleci Müslüman kadın 2015 yılında servetinden pek fazla bir şey kaldığı bir sırada hayata gözlerini yumuyor.
İslam inkılabı ve İmam Humeyni’nin -ks- başını çektiği halk hareketi İtalya’da da bazı meraklı gençlerin ilgisi çekiyor. Alemleri yaratan Allah hakkında sorularının cevabını arayan Roberto Akardi adındaki İtalyan genç çeşitli ilahi ve ilahi olmayan dinleri araştırıyor, fakat sorularına cevap bulamıyor. Akardi İmam Humeyni -ks- ile tanıştıktan sonra hayatının yönü değişiyor.
İtalyan genç Akarda şöyle anlatıyor: Bir keresinde İmam Humeyni’yi -ks- televizyonda gördüm. Bu büyük insanın ihtişamı, azameti ve direnişi beni hayran etti. Kendi kendime bu adam kim, nereden gelmiş?diye sordum. İmam’ın böyle bir şecaatle dünya karşısında direnmesi bana çok ilginç ve cazip geldi. Bu yüzden İslam dini ve İslam inkılabı hakkında araştırmaya başladım. O sıralarda Ehl-i Beyt -s- izleyenlerinden küçük bir grupla tanıştım ve daha sonra Milan’da yaşayan İranlılarla irtibat kurdum ve en son İmam Zaman’ın -s- veladet yıldönümünde bir arkadaş beni İranlıların İslami merkezine götürdü ve orada şahadet kelimelerini eda ederek Şia mezhebini benimsedim.
Roberto Akarda adını İmam’ın -ks- adı olan Ruhullah adını seçecek derecede İmam Humeyni’nin -ks- kişiliğinden, felsefi ve irfani düşüncelerinden etkilenerek bu konuların üzerine sıkı araştırma yapmıştır. Akarda İmam’ın -ks- manevi muazzam kişiliği hakkında şöyle diyor:
İmam’ın kişiliği tek boyutlu değil, çok boyutluydu. İmam her işte en başta yer alıyordu ve bu, ilahi bir derstir. İmam halkla güçlü irtibatı vardı, zira İmam Allah tarafından gönderilen bir muhibetti.
İmam Humeyni’nin -ks- Fransa’dan İran’a dönmeden önce verdiği mülakatlar İran İslam inkılabının mahiyetini ve hedeflerini açıklamakta etkili oluyordu. Bu mülakatlardan biri o günlerde Nijerya’da ekonomi branşında eğitimine devam eden İbrahim Zekzaki’nin eline ulaşıyor. Ülkesinde İslami bir devletin kurulmasını arzu eden Zekzaki, İmam’ın da İran’da böyle bir devleti kurmak istediğini öğrenince ona büyük ilgi duymaya başlıyor. Zekzaki İmam Humeyni’yi -ks- tanıtmak için bazı mülakatlarını toplayarak bir kitapçık şeklinde öğrencilerin arasında dağıtıyor. Zekzaki ve arkadaşları İran İslam inkılabının zafer yıldönümünde İran’a gelip İmam’la görüşecek derecede kişiliğinden etkileniyor. Görüşmenin sonunda Zekzaki İmam’dan Nijerya halkına bir mesaj göndermesini istiyor. İmam ona bir cilt Kur'an'ı Kerim vererek şöyle diyor: Benim selamımı Nijerya halkına ulaştırın ve onlara Humeyni’nin tek sözü Kur'an'ı Kerim olduğunu söyleyin. Biz ülkemizde Kur'an'ı Kerim öğretilerini uygulamaya ve başkalarına da bu yönde yardım etmeye geldik.İbrahim Zekzaki İmam Humeyni’nin -ks- güçlü kişiliği ve etkili ve hikmetli beyanatından derinden etkileniyor, öyle ki ülkesine döndüğünde, elinde Kur'an'ı Kerim ve gözünde yaş olarak şöyle diyor: Ben bu adamın çehresinde Musa’yı gördüm, İsa’yı gördüm, Halil İbrahim’i gördüm, Muhammed Resulullah’ı -s- gördüm. Bundan böyle benim dinim, Humeyni’nin dinidir.
İbrahim Zekzaki Nijerya halkını İmam Humeyni’nin -ks- hidayete erdiren ve aydınlatan düşünceleri ile tanıştırmaya karar veriyor ve bu çabanın sonucu, Nijerya’da 15 milyon kişinin asil İslam ve Ehl-i Beyt -s- mektebine yönelmeleri oluyor.
Şeyh Zekzaki bu hedefine ulaşma uğrunda defalarca hapse atılır, üç evladı şehit oluyor, nitekim şimdi de hem kendisi ve hem eşi çok kötü şartlar altında hapiste yaşıyor.Fransız filozof ve düşünür Roje Garodi de İmam Humeyni’nin ilerici ve parlak düşünceleri ve nurani kişiliğinden etkilenen şahsiyetlerden biriydi.
Bir zamanlar ülkesinin komünist partisinin fikir babası olan, fakat daha sonra İslam dinini benimseyen Garodi İran İslam inkılabı ve lideri İmam Humeyni -ks- hakkında şöyle diyor:
İmam Humeyni -ks- liderliğindeki İran İslam inkılabı İslami asil kültürü ve medeniyeti armağan etti ve dünyanın dört bir yanında umutları yeniden ihya etti ve İslam’ın yeniden şahlanışına ve İslam dünyasının eski azameti ve ihtişamının dirilmesine vesile oldu.