Şafak’ta On Gün; Ecnebiden bağımsız hale gelmek - 10
İslam kültürü ve öğretilerine göre, ideal bir toplum, güç ve iktidarın doruğunda yer alan bir toplumdur. Allah teala Enfal suresinin 60. ayetinin bir bölümünde buna vurgu yaparak şöyle buyurmakta: Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihat için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın... Ayette yer alan bu tabirin kapsam alanı günümüzde düşmanla mücadelede gerekli olan her türlü ileri teknoloji silah ve teçhizatıdır.
Bilindiği üzere günümüz dünyasında bir milletin gücü, büyük oranda iktisadi gücü ve teknik bilgilerine dayanır ve birçok durumda askeri savaş yerini iktisadi, kültürel ve medya savaşına bırakmıştır. Bu yüzden Allah tealanın düşman karşısında mümkün mertebe kuvvetli olmaya ve imkanlarımızı geliştirmeye vurgu yapması şimdilerde teknik bilgileri geliştirmek ve üretime ağırlık veren iktisadi büyümeyi yakalama anlamına gelmektedir. Dolaysıyla gerekli ürün ve hizmetlerin üretilmesinde kendimize yeter hale gelmek ekonomide izlenmesi gereken önemli hedeflerden biri sayılır.İran İslam inkılabı son kırk yılda sultacı düşmanların en ağır iktisadi baskıları, yaptırımları, kültürel savaş ve yumuşak savaş gibi savaşlarına maruz kalmıştır. Bundan başka İran’ın yeni yeni şekillenen İslami nizamının ekonomisini çökertmek için sekiz yıllık bir savaş da dayatıldı. Ancak yüce Allah’ın inayeti ve İran İslam inkılabı üzerinden kırk yıl geçtiği bir sırada İslam inkılabı bu yıllarda çeşitli iktisadi, siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda büyük ilerleme kaydetti.
Gerçekte düşmanların tüm düşmanlığı ve yaptırımlarına rağmen İslami İran büyüme ve ilerleme yolunda hız kesmeden devam ediyor ve şimdi İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin çeşitli alanlarda hikmetli tedbirleri ile kaydettiği ilerlemelerle dünyayı takdir etmeye zorladığı anlaşılıyor.
Ekonominin toplumun bekası ve gelişmesinde hayati rol ifa etmesi doğrultusunda İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei son on yılda her yılı iktisadi konuların temelinde adlandırdı.
Ayetullah Hamanei hş. 1398 yılının Nevruz bayramında ülkenin temel ve eksen meselesi üretim olduğunu belirterek şöyle buyurdu:
Eğer üretim devam ederse, hem halkın geçim ve istihdam sorunları çözümlenir, hem ülkenin ecnebilerden ve düşmanlardan bağımsız hale gelmesine ve hatta milli para birimi değeri meselesini de büyük ölçüde bertaraf etmeye yardımcı olur. Bu yüzden ben bu yılın şiarını üretimi geliştirme olarak belirliyorum.
Bu kaygıların doğrultusunda, İran İslam inkılabı zafere kavuşmasının ardından ülkemiz inkılap karşıtı örgütlerin isyan hareketleri, İran ekonomisi Batı tarafından iktisadi yaptırımlara maruz kalması ve Saddam rejiminin sekiz yıllık savaşı dayatması gibi birçok sorunla karşılaşmasına rağmen devlet adamlarının üzerinde önemle durdukları alanlardan biri tarımdı. Nitekim bugün İran’ın tarım ürünlerine duyduğu ihtiyacın yüzde 90 kadarı yurt içinde karşılanıyor.
İran İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonra ve İmam Humeyni’nin -ks- ülkenin buğday, arpa ve pirinç gibi stratejik ürünlerde kendine yeter hale gelmesine vurgu yapmasının ardından bu tür stratejik ürünlerin üretilmesinde önemli adımlar atıldı. İran farklı 9 iklimden yararlanan bir ülke olarak bu bakımdan dünyada eşsiz bir ülkedir. İran 25 tarım ürününün üretiminde dünya genelinde birinci ila onuncu sıralarda yer alıyor. Yine bölgenin meyve ve sebze ihtiyacının yaklaşık yüzde 85 kadarı özel iklim şartlarından yararlanan İran’da üretilebiliyor.
İran İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonraki yıllarda ham petrol ve doğal gazın satışından bağımsız hale gelebilmek için petro kimya sektörünün geliştirilmesi yetkililerin gündemine alındı ve böylece bu sektörde yeni rekorlara imza atıldı. İran’ın petro kimya sektörü tüm yaptırımlara ve baskılara rağmen kalkınma yolunda hızla ilerliyor. Hş. 1357 yılında üretilen çeşitli petro kimya ürünlerinin ağırlığı yaklaşık 3 milyon ton civarındayken, bu rakam şimdilerde 65.7 milyon tona ulaştı.
Yine İslam inkılabından sonra sayıları elin parmaklarını aşmayan petro kimya fabrikalarının sayısı şimdi 54’e yükseldi.
İran’ın beşinci beş yıllık kalkınma programının başından hş. 1395 yılının sonuna kadar üretim projelerinden altyapı projelerine kadar değişen 26 petro kimya projesi hizmete girerek ülkenin petro kimya ürünlerini üretme kapasitesi 10.5 milyon ton arttı.
Petro kimya sanayii firmasının açıkladığına göre İran İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonra geçen kırk yılda 63 yeni petro kimya tesisi hizmete girdi.
Çelik sanayii her ülkenin iktisadi büyümesinin temel direklerinden biri, öyle ki ülkelerin sanayileşme derecelendirmesi tükettiği çelik miktarına göre yapılır, zira sanayide çelik tüketimi, çeşitli üretici sanayi sektörlerinin ne denli aktif olduğunu gösterir.
Hali hazırda İran Çelik firması Batı Asya bölgesinde çelik ürünlerinin en büyük üreticisidir. Yine İran’ın demir madeni rezervleri 3 milyar ton olarak tahmin ediliyor.
İç üretime ilgi zarureti, ayrıca ham madde satışını önlemek, İran’da İslam inkılabından sonra çelik sanayiinin yerli hale getirilmesi ve bu sektörün geliştirilmesi gündeme alındı. Nitekim şimdi İran bu alanda kendine yeter hale gelmenin yanında inkılaptan önceki yıllara oranla 600 kat gelişerek çelik üretimi kapasitesi 33 milyon tona ve yıllık üretimi de 21 milyon tona ulaştı. Şimdi İranlı demir ve çelik iradeleri çalışanları sayesinde İslami İran dünyada çelik üreten ülkelerin arasında 13. sıraya yerleşti.
Otomotiv sanayii de İran İslam inkılabından sonra olumlu gelişmelere sahne oldu. Hali hazırda dünyanın 195 ülkesinde ancak 55 ülke kayda değer otomotiv sanayiine sahip bulunuyor. Otomotiv sanayii bulunan bu 55 ülkeden ancak 20 kadarı yılda bir milyonun üzerinde otomobil üretiyor. İran İslam Cumhuriyeti ise hş. 1396 yılında ürettiği 1.5 milyon otomobille dünya sıralamasında 16. sıraya yerleşti.
İran’ın otomotiv sektörü petrol, doğal gaz ve petro kimya sektörlerinden sonra ülkenin üçüncü büyük sanayi sektörüdür ve gayri safi milli hasılanın yüzde 10 kadarını karşılarken, 700 bin kişiye denk gelen iş gücünün yüzde 4 kadarına iş imkanı sunmaktadır.
İran’da otomotiv sanayiinin ilerlemesine paralel olarak nano teknoloji gibi diğer sektörler de otomotiv sanayiine hizmet sunmaya başlamıştır.
Her ülkenin bağımsızlık ve iktidarını belirlemede kullanılan en temel kriterlerden biri, o ülkenin bilimsel gücü ve bilim üretiminde yetenekleridir. İran İslam Cumhuriyeti İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonra ve özellikle son yirmi yılda yeni bilim ve teknolojilere kavuşma yolunda büyük adımlar attı. Son yıllarda İran’da faaliyete geçen startuplar büyük bir emek harcayarak ülke ekonomisini petrolden bağımsız hale getirmeye ve bilim temelli ekonomiye çevirmeye başladılar.
Hali hazırda İran’da bilim temelli 4500 firma ve 6 ila 7 bin startup çeşitli alanlarda faaliyet yürütüyor. Bu alanlara gıda, moleküler biyo teknoloji, nano teknoloji, seramik, metal, kompozit ve polimer, kimyasal teknoloji temelli ürünler, rafineri ve petro kimya, elektronik ve bilgisayar dizilimleri gibi alanları örnek vermek mümkün.
Öte yandan veriler İran’ın nano ürünlerinde ihracatta büyük gelişme kaydedildiğini gösteriyor, nitekim dünyanın en büyük ihracatçı ülkesi olan Çin İran’dan nano ürünleri ithal ediyor. yine Irak ve Türkiye başta olmak üzere, komşu ülkeler de İran’ın bu alanda ihracatının hedef ülkeleri sayılıyor.
İran İslam Cumhuriyeti uzaya uydu fırlatma teknolojisine sahip olan dünyanın 11. ülkesidir. İran ayrıca uzaya başarılı bir şekilde canlı gönderen altıncı ülke sayılır.
İran dünyanın gelecekteki enerjisini belirleyen nükleer teknolojide de dünya sıralamasında 14. sırada yer alıyor ve tarım, tıp ve sanayi gibi alanlarda kullanılan bu teknolojiyi tamamen kendi bilim adamlarının emekleri ile elde etmiştir.
İran İslam Cumhuriyeti’nde üzerinde önemle durulan bir başka alan ormanları, toprağı ve genel bir ifade ile çevreyi korumaktır. İran’da su kaynaklarını ve toprağı koruma faaliyetleri İslam inkılabından önceki döneme oranla neredeyse 40 kat artış kaydetmiştir. Bugün İran’da çölleşme ile mücadele ve ormanları genişletme faaliyetleri tüm hızıyla devam ediyor ve böylece insanların daha sağlıklı bir ortamda yaşamalarına katkı sağlanıyor.
Tüm bunlar, İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’ye göre İslam inkılabının kırk yıllık sürecinde atılan birinci adımdır.
Ayetullah Hamanei inkılabın ikinci adımı adı ile ün yapan önemli bildirisinde bu inkılabı ileriye taşımak için ikinci adımı atmaları gereken gençlere hitaben şöyle buyuruyor:
Şimdi kırk yıllık emeğin ürünü gözümüzün önünde duruyor; bağımsız, hür, muktedir, izzetli, dindar, ilimde gelişen, değerli deneyimleri biriktiren, emin ve ümitvar, bölge gelişmelerinde köklü tesiri ve küresel meselelerde güçlü mantığı bulunan, bilimsel ilerlemelerde rekora ulaşan, nükleer, kök hücre, nano, hava uzay vesaire önemli bilim ve teknolojilerde yüksek derecelere kavuşan, sosyal hizmetlerde en başta yer alan, gençleri arasında cihatçı saiklerin bakımında en başta yer alan, etkili genç nüfuz bakımından başı çeken ve hepsi inkılabın ve inkılapçı ve cihatçı tutumun ürünü olan diğer birçok onur verici özellikleri taşıyan bir ülke.