Nevruz Dünyası - 2
(last modified Fri, 27 Mar 2020 13:30:16 GMT )
Mart 27, 2020 15:30 Europe/Istanbul

1 Bugünkü sohbetimizde sizi Türkiye, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Irak’a götürüp bu ülkelerde Nevruz bayramını ve etkinliklerini sizlerle paylaşacağız.

Nevruz bayramı ta eskilerden İran’ın kültürel alanında yer alan milletlerce kutlanan eski bir bayramdır ve  günümüzde 12 ülkede kutlanan bir bayram sayılır.

İlkbahar bayramı olan Nevruz bayramı Azerbaycan Cumhuriyeti’nde de ayrı bir atmosferde kutlanır. Aslında Azerbaycan Cumhuriyeti halkı çağdaş tarihinde Nevruz bayramını kutlamalarında birçok kısıtlama ve engelle karşılaşmıştır. Azerbaycan Cumhuriyeti 18 Ekim 1991’de bağımsızlığını kazanmadan önce Azeri halkı Nevruz bayramını ancak evlerinde kutlayabiliyordu. Ancak o tarihten sonra Nevruz bayramı ilkin evlerden mahallelere ve ardından kent geneline yayılarak şimdi 5 gün boyunca kutlanan milli ve resmi bayrama dönüştü.

Azerbaycan Cumhuriyeti’nde ilkbahar kutlamaları Nevruz’dan önce başlıyor. Azerbaycan Cumhuriyeti halkı Nevruz’dan önce dört Salı gününü yerin dört unsuru olan toprak, rüzgar, su ve ateş niyetiyle kutluyor. İran’da son Salı gecesini Çarşamba gününe bağlayan ve “Çarşambasuri” adı ile anılan yılın son Salı gecesi Azerbaycan Cumhuriyeti’nde “Ahir Çarşamba” ya da “Yel Çarşambası” adı ile anılıyor. Bu gecede insanlar yaktıkları ateşin üzerinden atlıyor ve Nevruz’un gelmesini karşılıyor. Bu etkinlikte fala bakmak da yaygın bir adettir. Bu gelenekte genç kızlar ve erkekler evlerin kapılarının ardında durup ev sahibinin anlattıklarına göre bazı öngörülerde bulunuyor. Bundan başka Hafız’ın şiir divanından fala bakmak da ailelerin arasında oldukça yaygındır. Yine bazı genç kızlar ve erkekler, komşuların kapısına gidiyor ve kapıyı çaldıktan sonra bir şapka veya torba bırakarak bir köşede saklanıyor. Komşu ise kapıyı açtıktan sonra şapkaya veya torbaya bir şeyler koyup iade etmesi gerekiyor.

Nevruz bayramının başlamasıyla beraber Azerbaycan Cumhuriyeti’nin birçok kentinde şenlikler ve kutlama törenleri düzenleniyor. Adetlere göre her yıl başkent Bakü’de “Bahar hanım” dedikleri bir bayan Bakü’nün Kız kalesi adıyla anılan tarihî kulesinde ateş yakar ve böylece Nevruz’un gelmesini kutlar.

Azerbaycan Cumhuriyeti halkı da İran halkı gibi Yedi “S” anlamına gelen Heftsin sofrası kurar ve sofraya somak, sirke ve sebze gibi nesnelerin yanı sıra süt de koyar, zira bu nesne de “S” harfiyle başlar ve sağlık ve güzelliği simgeler.

Azerbaycan Cumhuriyeti halkı Nevruz bayramı dolaysıyla evde türlü tatlıları hazırlar veya tedarik görür. Bu tatlılara şekerpare, baklava, kurabiye ve diğer bazı tatlıları örnek vermek mümkün.

Yine Nevruz bayramı arifesinde aile fertleri büyüklerden birinin evinde toplanır ve akşam yemeğinde birlikte olur. Azeri halkın Nevruz’a özel en önemli yemeği ve sofrada olmazsa olmazı balıktır. Yine adetlere göre balığın kafasına bir halka konur ve bu halkayı evlenme yaşına gelen evin en büyük kızının takması gerekir. Azeri halkı bu adetin kıza mutluluk getireceğine inanır.

Şimdi Nevruz seyahatimizin devamında kardeş ve dost ülke Türkiye’ye uzanmak istiyoruz.

Türkiye’de Nevruz bayramı özellikle son asırlarda ve çeşitli hükümdarların dönemine yaygın hale gelmeye başladı. Aslında Nevruz kutlamaları Selçuklular döneminde şimdiki Türkiye’nin bazı bölgelerinde kutlanır ve Selçuklu devletinin en önemli bayramlarından biri sayılırdı. Yine Mevlevi ve Bektaşi adıyla anılan iki büyük tarikat da Anadolu topraklarında Nevruz etkinliğine önem veriyordu ve böylece İran’ın Nevruz bayramı bu topraklarda da yaygın hale geldi.

Öte yandan Anadolu’da Osmanlı imparatorluğu kurulduktan sonra Nevruz bayramı Osmanlı devletinde de yer aldı. Osmanlı sarayında Nevruz bayramı büyük ihtişamla kutlanmaya başladı ve çok önemli bir yeri işgal etti. Nevruz günlerinde sarayda Nevruz macunu hazırlanması, saraydakilere hediyeler verilmesi ve krala peşkeşler çekilmesi adetti.

Günümüzde de Türkiye halkı Nevruz bayramını kutlamaya devam ediyor ve bu bayram Türkiye’nin çeşitli yörelerinde halk arasında özel yeri bulunuyor. Türkiye’nin Silifke – Mersin yöresinde yaşayan Türkmenler Nevruz’da yaylaların yolunu tutuyor ve yaylada yaşayan halk da Nevruz misafirlerini ağırlıyor. Gaziantep yöresinde Nevruz’dan “Sultan Nevruz” adı ile yad ediliyor. Bu yörede bazı efsanelere göre Nevruz, 21 Mart gecesi uçan bir dervişin adıdır. Yine Malatya’nın bazı köylerinde de Nevruz’dan kışın sonu bayramı şeklinde söz ediliyor. Ağrı’da ise 21 Mart gecesinde gençler niyet ettikten sonra başkalarının konuşmalarını dinlemeye ve bu sözlerden hareketle niyetleri gerçekleşip gerçekleşmeyeceği yönünde tahminde bulunuyorlar.

Nevruz bayramı Türkiye’nin güneydoğu yöresinde Diyarbakır, Şanlı Urfa, Maraş ve Mersin gibi kentlerde büyük bir ihtişamla kutlanıyor ve bu bölgede yaşayan insanların geleneklerini yansıtıyor. Nevruz kutlamalarında yöre halkı davul zurna eşliğinde yaktıkları ateşlerin yanı başında kutlama yapıyor. Bu etkinlik kentlerin ve köylerin büyük meydanlarında düzenleniyor. Davul zurna çalmak ve yakılan ateşin etrafında oynamak, bu etkinliğin önemli simgelerinden sayılır.

Türkiye’de Nevruz bayramının bir başka özel etkinliği evlerde tatlı ve Nevruz’a özel yemeklerin yapılmasıdır. İstanbul’da yaşayan Kürtler ise Nevruz karnavalları düzenliyor ve Türk vatandaşların eşliğinde bu bayramı kutluyor.

Şimdi Irak’a geçmek istiyoruz. Irak da Nevruz bayramının kutlandığı ülkelerden biridir. Aslında Irak’ta en çok bu ülkede yaşayan Kürt halkı bu kültürü ve mitolojik geleneği yaşatıyor. Iraklı Kürtler için Nevruz bayramı yeni yılın başlamasına denk gelen gündür. Iraklı Kürtler Nevruz’u bolluk ve servetin yanı sıra barış simgesi olarak biliyor. Kürt halkı Nevruz’u mitolojik rivayetlere göre halkın demirci Kave’nin eliyle zalim Zahhak’ın zulmünden kurtuluşunun kutlaması olarak biliyor. Demirci Kave, Firdevsi’nin Şehname adlı eserinde adı geçen ve zalim kral Zahhak’a karşı kıyam eden mitolojik bir karakterdir. Iraklı Kürtler Nevruz bayramında doğaya çıkıyor ve bunu zulümden kurtulma simgesi, doğayı da Allah’ın gücünün işaretlerinden biri olarak biliyor. Nevruz bayramı gecesinde insanlar yaşadıkları yerin en yüksek noktasına veya evlerin çatılarına çıkıyor ve ateş yakarak şenlik ediyor.

Iraklı Kürtlerin Nevruz şenlikleri büyük ihtişam’la düzenliyor. Her yıl 150 bin turist Nevruz şenliklerini izlemek için Kuzey Irak’a akın ediyor. bu etkinlikte tüm caddeler ışıklar ve çiçeklerle süsleniyor. Kürt halkı yerel kıyafetleriyle Nevruz’u karşılarken, hatta birçok turistle bu kıyafetleri giyerek etkinliğe katılıyor. Bir Kürt erkeğinin kıyafeti uzun kollu gömlek, geniş şalvar ve kumaştan bir kemerin altına giyilen yelekten oluşuyor. Bu kemer dört beş metre uzunluğunda bir kumaştan yapılıyor ve defalarca belin etrafına sarılıyor. Kürt kadınlar ise genellikle açık renkli kıyafetleri tercih ediyor. bu kıyafetin en bariz simgesi ise omuzdan yere kadar uzanan renkli bir şaldır.

Irak’ta Kürtlerin Nevruz şenliği bu ülkenin en coşkulu şenliklerinden biridir ve Kürt halkı aylar öncesinden bu bayramı en coşkulu biçimde kutlamak üzere hazırlık yapmaya başlar.