Koronavirüs Pandemisi Gölgesinde 33'üncü Uluslararası Film Festivali
(last modified Wed, 28 Oct 2020 05:51:44 GMT )
Ekim 28, 2020 07:51 Europe/Istanbul

Bu özel sohbetimizde İsfahan'daki 33'üncü uluslararası film festivalinin düzenlenmesi ile ilgili konuşacağız.

Koronavirüs pandemisi başlamasının  üzerinden 8 ay geçmesinin ardından, evde kalma, evden çıkmama ve karantina kısıtlamaları devam ederken  insanların yüz yüze kaldığı yeni sorunlar ile ilgili konuşmamak mümkün değildir.   Korona, ekonomik, siyasi ve toplumsal alanlardaki farklı sorunların yanı sıra çocukları da epey etkilemiştir.  

Uzun süre için aile bireyleri ile kısıtlı bir ortamda bulunmak, hastalık ile ilgili haberler duymak ve  günlük olarak üzücü haberlere maruz kalmak, çocukları panikletmiş ve  onlara korku aşılamıştır.  Aşırı evde kalmak  kayda değer önemli fiziksel ve hareketsel, duygusal ve ruhsal  yükler oluşturmuştur. Bu sorunlara ilgisiz kalmak ise  önemli sonuçlar doğuracağı ortadadır. 

 Şimdi de  sorulması gereken soru  böyle zor koşullarda  durumun nasıl kontrol altına alınması ve  çocukların psikolojik sağlıklarının korunmasıdır.  Kuşkusuz bu koşullarda   aile ocağı  huzurun kaynağıdır. Ebeveynlerin çocuklar ile daha fazla vakit geçirmeleri ve onlarla kaygı ile ilgilenmeleri ve onlarla konuşmaları evde olumlu bir ortam hazırlayıp çocukların ruhsal sağlığını garanti altına alır. 

Her taraftan kötü haberler yayılmaya devam ettiği bir dönemde  sanata ihtiyacımız da artmıştır. Belki de   sinema ve diğer sanat türleri  bu dönemde  sanatın gerçek yüzünü daha iyi bir şekilde insanlara gösterebilir.  Tabii doğal olarak  bu alanlarda yapılan her iş ve etkinlik  kamu sağlığı ilkelerine ve kurallarına uygun olarak gerçekleştirilmelidir. 

33'üncü Uluslararası Çocuk Filmi Festivali 18 ila 23 Ekim tarihleri arası eş zamanlı olarak İsfahan ve Tahran'da  sanal ve fiziki  olarak  sağlık protokollerine uyularak düzenlendi.   Geçmişe sahip bu etkinlik özellikle de İsfahan'da  dünya genelinde film yapımcılarının da yoğun ilgili ile düzenlendi.  Sonbahar günlerinde, çocuklar ışıklar, boyalar ile sevince boğuldu. 

Bu sene ise  festivalin havası farklı idi.  Koronavirüs pandemisi sırf İran sinemasını değil dünya sinemasını da krize soktuğu dönemde  bu etkinliğin neden düzenlendiği de soru haline gelmiştir.  Kimi karşı olan görüşler, etkinlikleri düzenlemek yerine bu yöndeki bütçenin  üretim süreci ve zarar görmüş sanatçılara ayrılması  daha önemli olduğunu düşünüyorlar.  Ancak  insanoğlunun ne zamana kadar  koronavirüs krizi ile baş etmek zorunda kalacağının belli olmadığı bu alanda açık ve net bir vizyon veya tahminin de olmadığı unutulmamalıdır.  

Dünya Sağlık Örgütünün tahminlerine göre  gelecek bir buçuk veya iki yıl içerisinde bu virüs aynı şekilde görülmeye devam edecektir. Bu doğrultuda  milletler ve ülkelerin  önlemler ve  hayat tarzı değişiklikleri ile  bu pandemik hastalık ile baş etmeleri beklenmektedir.  Filmlerin sergilenmesinin  fırsatları bir bir kaçtığı sırada, sinemaların revaçtan düştüğü dönemde  festivaller ve etkinlikler   sinema eserlerinin  tanıtılması için  değerli bir  platform sayılır.   Bu fırsat çerçevesinde sanatkarlar  en yeni eserlerini tanıtırlar. Bu çerçevede ise bu eserler tanıtılır, eleştirilir ve  pazarlamaları yapılır. 

İsfahan çocuk film festivalinin  sanal olarak düzenlenmesi ise sinemanın iri ve diri olduğu, tüm zorluklara rağmen  sanat camiasının  alternatif yollar bulduğunu sinema eserlerini  medyatik ortam oluşturarak tanıtma yolunu  oluşturduğu mesajını verdi.  Bu yeni ortamın avantajlarından biri de kapsamının genişlemesidir. Böylece tüm İranlı çocuklar bu filmleri izleyip değerlendirmede bulunabilirler    Tabii ki sanal festival hiçbir zaman geleneksel ve fiziksel festivallerin yerini dolduramaz.  Ancak yapılan tahminler ve mevcut koşullardan yola çıkarak   sinema festivalleri alanında  yeni bir kuşak ortaya çıkmıştır. Bu yolda insanların elde edeceği yeni deneyimlerle  bu festivaller tamamlanacak ve gelecekte ideal  şeklini alacaktır. 

 Bu yıl ise  uluslararası festivalin  teknik ve pazarlama alanında alınan tedbirler ile   video kütüphanesi bölümü  Haşur Platformu işbirliği ile online olarak düzenlendi.  Bu çerçevede geçen yılda İsfahan'da  fiziki olarak düzenlenen sergi  bu yıl online olarak müşterilerin hizmetine sunulmuştur. Bu video kütüphanede  İran'ın en önemli 400  sinema filmi bulunmaktadır.  Bu doğrultuda  yerli ve yabancı  film yayıncı merkezleri  online kütüphanenin üyesi oldular. 

 İsfahan çocuk  film festivalinin bir başka özelliklerinden biri de  yeni nesil ve deneyimli film yapımcılarının  buluşmasıydı.  Geçen yıl  3'üncü  Genç Film Yapımcılığı Olimpiyatlarında  Merziye Borumend, İrec Tahmasb, Puran Derahşende, Ebulfazl Celili, Kambuziya Pertoyi, Vahid Nikhahazad ve benzeri gibi tecrübeli isimler ve genç isimler  bulunuyordu.  Bu çerçevede yeni ve eski nesil bir arada buluştu ve görüşlerini paylaştı. 

Bu yıl da  sinemaya ilgi duyan genç isimlerin  çocuk ve genç sinemasının büyük isimlerinin tecrübelerinden yararlanma fırsatı  doğdu.  Farklı çalıştayların düzenlenmesi bu festivalin güçlü noktalarındandı.  Bu çerçevede "  Çocuk sinemasında film senaryosu bileşenlerinin tanımı,  çocuk filmlerinde çağdaş aktörlük taktikleri, animasyon filmlerinde anlatımdaki deneyimin konumu, çocuk sinemasında  kahramanın yolculuk modelleri, aile filmleri  başlıklı çalıştaylar düzenlendi. 

33'üncü  Uluslararası  Çocuk Film Festivali'nin  kapanış töreni de sanal olarak düzenlendi.  Bu dönemde de  en iyiler ve üstün eserler  altın kelebekleri aldı.  Bu tören ise  Cuma akşamı  festivalin sanal sayfasından yayımlandı. 

İran İslam Cumhuriyeti sağlık bakanı  Said Nemeki ise  33'üncü çocuk film festivalinin kapanış töreni dolayısı ile yayımladığı görüntülü mesajında   şöyle bir açıklamada bulundu: " Kovid 29 pandemisi  ülkelerin  ekonomisi, kültürü ve tüm toplumsal alanlarını  etkileyen önemli ve etkin bir bileşen olmuştur. Bu durumdan en çok etkilenen kesimlerden biri de  çocuklar ve gençler olmuştur.  Sosyal mesafe çocuklar ve gençlerin tecridi anlamına geliyor.  Çocukların okuldan uzaklaşması,  çocukların psikolojisi ve ruhunu derinden etkilemektedir. Ancak bu festival bir kez daha ailelerde, çocuklar bu ruhu tekrar canlı tuttu ve koronavirüsten dolayı tecridin etkilerini en aza indirdi.   Protokollere uyulması ve sanal ortam kapasitelerinden  yararlanmasına ilaveten    sinema ortamının toplum eksenine yerleştirilmesi de  bu yılki festivalde özenle izlenen bir siyaset oldu. "

Festivalin  uluslararası bölümünde   Seafage ödülü  Almanya'dan  Devrimci Hikaye filmine ve animasyon bölümünün altın kelebek ödülü ve onur diploması da  İran'dan 11'inci Adım filmine verildi. 

En iyi aktör altın kelebeği ve onur diploması  İran'dan Güneş filmi oyuncusu Ruhullah Zamani'ye ve en iyi film senaryosu  da  Hindistan'dan  " Nehrin Ötesi" filmi senaryosu seçildi. 

 En iyi yönetmen ise  " Güneş" filmi  yönetmeni  Mecid Mecidi olarak seçildi. En iyi film ise  Mecid Mecidi ve  Emir Benan'ın  ortakça yönetmenliğini yaptığı Güneş filmi seçildi. 

 

 Jürinin özel ödülü Fereydun Necefi yönetmenliğinde " Elma Vadisi Kurt Yavruları" filmine ve çocuk jüriler özel ödülü de  Ralph Cocola ve Manias Brown'un yönetmenliğini yaptığı   " Devrimci Hikaye"ye verildi. 

UNİCEF ödülü ise  " Puriya Hayderi yönetmenliğinde ve  Şehab Hoseyni yapımcılığında yapılan " Olayın Ardından" filmine verildi.   " Koronavirüs bölümü ödülü ise  sağlık savunucularına ayrılan  Muhammed Mehdi Fekriyan  yönetmenliğindeki " Son Randevu" kısa filmine verildi.  

İran çocuk sinemasında  sürekli varlık gösterme ve İran ile dünya sineması arasında bağ kurma alanındaki özel ödül ise  Hüseyin Kanaat'in yönetmenliğini yaptığı " Rüstem ile Selfie" filmine verildi. 

İran sineması bölümünde ise  doğa ve hayvanlar ile bağların göz önünde bulundurulması, çocukluk döneminin insanların yetiştirilmesindeki önemi, çocukların sağlık ve emniyet eğitimi hakkı, gençlerin özel alanlarının önemi, barışçıl  hayata önem verme,  çocukların kişisel bağımsızlığı ve çocukların zindeliğine verilen önem kriterlerine göre  ödüller verildi. 

Mecid Mecidi yapımı Güneş Filmi, 33'üncü İsfahan Çocuk Film Festivali'nin  seçkin ve parlak filmi olarak seçildi.   Çalışan yani iş çocukları ile ilgili olan bu filmde değerli oyuncular da rol aldı.  Bu filmin  genç oyuncuları   zaten daha önce çalışan çocuklardanmış.  Bu çocuk oyuncular  Fecr film festivalinde ve uluslararası Venedik Film Festivalinde de  parlamışlardı.  Bu kez de parlayıp oyuncu alanındaki ödüllere layık görüldüler. 

Güneş filmi tüm ülkelerde izlerine rastlanan iş çocukları ile ilgilidir.  Çalışan tüm çocuklar  aile ortamlarında zarar gören çocuklardır. Onlar kendileri ve ailelerinin geçimlerini sağlamak için çalışıyorlar.  

Güneş Filminin  yönetmeni Mecid Mecidi ise   bu filmde, çalışan çocukların farklı düzeylerdeki sorunlarını analiz etmeye çalıştığını belirterek  şöyle diyor: "  Ne zaman toplumun bir kesimi fakirleşse, diğer kesimler veya kişiler zenginleşir.  Bence  zimmete geçirenler hakkındaki suç duyuruları ve iddianamelerde   toplumun bir kesiminin fakirleşmesi ve çocuklar hakkında işledikleri cinayetlere de değinilmek lazım. "