Tahran’da protesto sanat sergisinin düzenlenmesi
Geçen günlerde Tahran’da “Aynadaki Ayna” başlığı ile bir sergi açıldı. Çeşitli sanat eserlerinin yer aldığı sergi 27 Şubat tarihine kadar meraklıları ağırlayacaktır.
14. Fecir Görsel Sanatlar Festivali kapsamında düzenlenen “Aynadaki Ayna” sergisi birkaç önceden beri Tahran’da çalışmalarına başladı. İran sanat hazinelerinin bazı eserlerinden oluşan söz konusu sergi, İran’ın 1974 ile 1984 (hicri şemsi 1353 ila 1363) yılları arasında gergin geçen yıllarda protesto sanatını inceliyor.
Sanat bir lisan mesabesindedir; heyecan ve duyguların lisanı ve dilden daha üstün. Auguste Comte’ye göre “sanat tün insanların anladığı ve anlamını kavradığı bir lisanın parçasıdır.” Bu filozofa göre, sanat dünyanın gerçek lisanıdır.
Sanat toplumdan doğar, tolumda şekil alır ve ortaya çıkar ve sanatçı ise dış dünyanın ravisidir. Hiçbir şey sanat kadar bireysel duygular ve düşünceleri anlatamaz ve sanatçının kültürel süreci, insani gelişimini ve çevresini beyan edemez. İnsanı tanımak ister ve onun geçmiş ve şimdiki tüm özelliklerinden haberdar olmak istiyorsak, sanat kadar hiçbir şey bu konuda bizi bilgilendirmez. Savaşlar, başarılar, yıkımlar, düşünce ve duygular gibi insan hayatındaki tüm gelişmeler sanat eserlerinin üzerinden bilinir ve anlaşılır.
Sanat, toplumsal evrim sürecinde çok önemli ve yadsınamaz bir role sahiptir ve insan toplumunun evrim, dönüşüm, hareketlilik, ilerleme ve büyüme ve yapılanmasının iksiridir. Sanatın farklı dönemlerde çeşitli toplumsal işlevleri olmuştur ve bugün sanatın toplumsal işlevinden öğrendiğimiz şey, bu kavramın yüzyıllar ve hatta özellikle son on yıllar boyunca geçirdiği başkalaşımın ürünüdür.
Modernizm akımının Avrupa'da 19. yüzyılın ortalarından ve özellikle sonlarından yayılmasından itibaren sanatın toplumla olan ilişkisinde de değişiklikler oldu. Yirminci yüzyılda ve özellikle yüzyılın ikinci yarısında yaşanan gelişmeler, sanatı, kısa sürmesi nedeniyle yeni bir yolun başlangıcı sayılması gereken yeni bir döneme taşımıştır.
Sanat her zaman toplum ve halkın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Tarih boyunca sanatçılar kendi çalışmaları ile defalarca toplumun siyasi ortamını etkilemiştir. Bir çok sanatçı halkın sesini veya protestosunu duyurmak için bir sanat eseri yaratmıştır. Sanatı, içsel acıların ve duyguların ifade biçimi olarak düşünürsek, yıllar içinde sivil, toplumsal ve politik protestoların ayrılmaz bir parçası olan “protesto sanatı” adı verilen bir dalın oluşmasına yol açtığı söylenebilir.
Protesto sanatı, aktivistler ve toplumsal hareketler tarafından üretilen yaratıcı bir çalışmadır ve resmiyete ve haklı tanımadığı ekol, düşünce veya tarza itiraz eder. Bu itiraz eleştiri boyutu olabilir ve bazen de bir slogana dönüşebilir. Protestocunun sanatı, muhataplarının duygularını kışkırtır ve gergin bir ortamın oluşma ihtimalini arttırır ve görüş ayrılıkları için yeni fırsatlar oluşturur. Bazen de protesto sanatı sessiz hareketlerin medya aracı olur ve halkın sosyal bilincini arttırmaya çalışır.
Çağdaş sanatta siyasi faaliyetler ile ilgili olan en tanınan çehrelerden biri, dünya çapında efsanevi ünü olan Banksy’dir, onun siyasi, hicivli ve genellikle tuhaf siyasi çalışmaları dünyanın her yerine dağılmıştır. Sanatı ölümcül bir siyasi silah olarak kullanan Banksy'nin çalışmaları, her zaman siyasete ve küresel meselelere tepki veriyor. Kendisi duvar resimleri ile, savaşa karşıtlık, tüketiciliğe, faşizme, emperyalizme, otoriterliğe ve anarşizme muhalefet gibi çeşitli toplumsal ve politik meseleleri ele alıyor.
Ve fakat İran’da protesto sanatı, çeşitli yöntemler ve kategorilerde bulunmuştur. Meşruta devrimi döneminde şiir ve musiki, bu sanatın en bariz örnekleri olarak halkın dikkatini sosyal ve siyasi konulara çekmiştir. Daha sonraları ve Pehlevi hükümetinin son yıllarda halkın inkılapçı hareketine yaklaştıkça görsel sanatlar, oyun ve sinema da bu alana girdi ve hükümete ve siyasi sisteme itiraz konulu eseler yaratıldı. Bu eserler çağdaş İran sanatı alanında önemli bir yere sahiptir. Şimdi o dönemde protesto sanatının nasıl olduğunu incelemek istiyoruz.
Aynadaki Ayna sergisinde İran’ın tecrübeli sanatçılarından 90 resim, fotoğraf, poster ve güzel hat sanatı olan kaligrafi sergileniyor. Bu sergi, hş 1353 ila 1363 yani miladi 1975 ile 1985 yılları arasında çağdaş İran sanatındaki gelişmelerin bir derlemesidir ve 18 Ocak'ta Tahran'daki Çağdaş Sanat Müzesi'nde sanatçıların katılımıyla açılmıştır.
Sergide Eyub Emdadian, Hanibal el-Has, Nilofer Gaderinejad, Kazem Çelipa, Habibullah Sadegi, Pervane Etemadi, Erdeşir Muhses, Behmen Muhses, Ali Ekber Sadegi, Hüseyin Hosrojerdi, İrec Eskenderi ve diğer çağdaş sanatçılardan 90 eser sergileniyor
Sergi küratörü Kianuş Mu’tegedi sergi ile ilgili şöyle diyor: Bu serginin ana fikri, İran sanat tarihinde önemli bir dönemin tarih yazımı çalışmasıdır. Devrimden önce çeşitli sanatçıların eserlerinde örnekleri görülen protesto resim sanatının oluşumu ve ressamların eserlerinde meydana gelen gelişmeler bu koleksiyonda incelenebilir. Toplumsal sanatın bir alt kümesi olan protesto sanatı, önemli bir tarihsel olay sırasında devrimci bir sanat hareketi haline gelir. Çeşitli alanlardaki çoğu sanatçı bu büyük değişimi eserlerine yansıtmaya çalışır. Devrimci resim fikri, devrimden bir veya iki yıl sonrasına kadar devam etti. Dayatılan savaşa devrimin zaferinden kısa bir süre sonra girdiğimiz düşünüldüğünde, savaşın söylemi haline geldi. Bu, İran sanat tarihinde önemli bir dönemdir ve bu tarihi dönemin en önemli eserlerinden bir "Aynadaki Aynaya" sergisinde sergileniyor.
Bir müze, galeri, arşiv veya kütüphane koleksiyonunun yöneticisi olan küratör Kianuş Mu’tegedi şöyle devam ediyor:
Bu serginin güçlü yönlerinden biri, 40 yılı aşkın süredir görülmeyen eserlerin varlığıdır. İnkılaptan bir yıl sonra, bu sanatçıların eserlerinden bir sergisi yapıldı ve daha sonra eserler hazinelere ve müzelere kaldırıldı ve bir daha görülmedi. Bu eserleri ve sanatsal ifadenin kalitesi, o zamanın toplumuna olan bakışı ve rivayeti ise günümüz kuşağı için çok ilginç olabilir. Organizatörlerin görüşü sanat tarihinin izlediği yola ve tarihi belgelerin sunumuna dayanmaktadır. Bu nedenle resimlerin yanı sıra fotoğraf, afiş ve hatta devrimci müzik gibi diğer medya araçları ile olayların ve sanatla ilişkisinin nispeten kapsamlı bir tablosu sunulmaya çalışılmıştır.
Mu’tegedi sözlerini şöyle bitiriyor: Bu sergide tarihi bir dönem sergileniyor, Protesto sanatının seyri, konuşma sanatının ve akıllı ifadenin seyri. Bu tarihi kesit çok hassas bir kesittir ve bu görüntülerin göstergebilimi, diyaloğun göstergebilimidir. Bu yüzden meşruta dönemi ardından protesto sanatı olarak gördüklerimiz, bu dönemde göze çarpıyor. Bu belirtiler edebiyattan yavaş yavaş görüntüye ve görsel sanata girmiş ve ideoloji oluşturan bir akım yaratmıştır.
İran’ın çağdaş döneminde protesto sanat akımı, meşruta inkılabı ile başladı ve 19 ağustos darbesi gibi olaylarla devam ederek gelişti. Daha sonraları onda görsel sanatlardan bazı belirtiler, “sakka hane resimleri” akımında devam etti ve son yarım asırda yani 1960’lı yıllardan beri protesto sanatı edebiyat ve tiyatroya da yayıldı ve 70’li yıllarda ise görsel sanatlar ve sinema ve müziğe de bağlandı.
Doğal olarak 70’li yıllarda modernizm akımı ardından, sosyal sanatın önemli kategorilerinden olan eleştirel ve protesto sanatı ile karşılaşıyoruz. Siyasal ve toplumsal olaylara bu bakış ve sanata yansıması "Aynadaki Ayna" sergisinin oluşumunda ve organizasyonunda dikkate alınmıştır ve protesto ve inkılapçı sanatın oluşumu ilk kez sanat tarihi perspektifinden incelenmiştir.
Eserlerin seçiminde ve sunumunda tüm sanatçılara ve akımlara neredeyse kapsamlı bir bakış bulunuyor ve muhatap, inkılaptan sonraki yıllarda var olan protesto ve sosyal sanatın köklerinin önceki yıllarda olduğunu anlar. Serginin özelliklerinden biri, sanat eserlerinin genelde büyük boyutlarda olması ve duvar resimi boyutlarında şekillenmesidir. Bu sanat dünyanın birçok yerinde son yüz yılın birçok devriminde ve toplumsal hareketinde şekillenen ve gelişen sanattır.
Aynadaki Ayna sergisi, eserleri yaratan sanatçıların çeşitliliği, eserlerin kalitesi, onların yapılış yılları ve çağdaş sosyal gelişmeler tarihi bakımından önemi, muhtemelen sanat eserlerin bir arada toplanması ve sergilenmesi konusunda yılın en önemli sanat etkinliğidir. Bu serginin kapıları, 27 şubat tarihine kadar açık olacaktır.