Kirmanşah; Medeniyet, sabır ve civanmertlik diyarı
(last modified Fri, 01 Dec 2017 15:10:40 GMT )
Aralık 01, 2017 17:10 Europe/Istanbul

Bundan bir kaç gün önce İran’ın batısında yaşanan şiddetli deprem sadece İran milletini üzmedi, aynı zamanda dünya genelinde hür ve insansever herkesi derinden sarstı. Bu insanlar dünyanın dört bir yanında İran milleti ile acılarını paylaştığını belirterek başsağlığı dileğinde bulundu.

Sonbaharın ortalarına gelindi, ama gökyüzü hâla yaz mevsiminin havasında seyrediyor. Eğer biraz yağmur da yağdıysa her yeri doyuracak kadar olmadı. Fakat dağlık alanlar iyice soğudu ve bir atkının sıcağı, arkadaşlarla, eş dostla sıcak bir çay sefası böyle bir havada tabii ki iyi gelir.

Geçen Pazar günü yine insanlar şu küçücük sevinç sebepleri ve gökyüzünün onlara merhamet ederek yağmasını bekledikleri bir sırada sonuna yaklaşıyordu. O sırada insanların çoğu evlerine varmış ve bir günlük çalışmanın yorgunluğunu üzerlerinden atmaya başlamıştı. Çocukların gözünde sevinç ve mutluluk ışıltıları mutlu aile tablosunu sergiliyordu. Kimileri de yemekten sonra çay sefasını ve çay içerken yapılan muhabbetle zaman geçiriyordu.

Saat 21:48’e geldiğinde yer adeta bu mutlu tabloyu kaldıramadı ve ipini koparmış bir öfkeyle sarsılmaya başladı; sarsıldı, sarsıldı, yine sarsıldı ve sanki açan ağzını kapatmak istemiyor ve herkesi yutmak istiyordu; yerin sallanırken attığı korkunç naraları Dalahi, Emrule Perav, Dalahani ve Şahu dağlarında yankılandı ve Bistun’u bunca gürültü ve sarsıntısı ile şaşırttı.

Gök yere bakıyordu, sarsılması canını sıkmıştı ve Kirmanşah’ın depremzede gecesinin karanlığında aydın bir nokta arıyordu, fakat yıkılan evleri gördü, gözlerindeki ışıltıyı kaybeden çocukları gördü. Gök, sonbaharın sarhoş ve keskin rüzgarını sükunete davet etti, ama hiç biri, ne yer ve ne rüzgar göğe dostluk eli uzatmadı ve her şeyi yıktılar. Anne, baba, arzular, çocukluk, hepsi gitmişti ve gökyüzü viranelerin arasında aydın, sıcak ve yeşil yarını arar oldu. Gökyüzünün boğazı düğümlenmiş, sabaha kadar şaşkınlık içinde yere bakıyordu; hatta gözyaşı bile kurumuştu.

Evet, 12 Kasım Pazar günü saat 22 sularında İran ve Irak’ın sınırlarına yakın bir bölgede yer alan Kirmanşah eyaletinin Ezgele kenti rihter ölçeğinde 7.3 şiddetiyle sarsıldı. Yaşanan bu depremin sonucunda 435 vatandaş hayatını kaybetti, 7817 vatandaş yaralandı.

Deprem yerden 11 km. derinlikte gerçekleşmişti ve derinliğinin azlığı ve süresinin uzunluğu yüzünden İran’ın kuzeybatısından batısına kadar geniş bir alanda hissedildi. Bu deprem hatta Türkiye’nin güneydoğu bölgesi ve yine Kuveyt ve Arabistan’ın kuzeyinde hissedildi ve 2017’de dünyanın en ölümcül depremi olarak kayda geçti. Depremde en çok can kaybı ve yaralı sayısı Kasri Şirin, Ser Pol Zahab ve Salas Babacani kentlerinden rapor edildi. Bu depremin sonucunda binlerce ev yerle bir oldu ve binlerce bina da ciddi hasara uğradı. Yetkililer ise bölgede en az 70 bin vatandaşın barınacak yere ihtiyaç duyduğunu açıkladı.

Kirmanşah eyaleti İran’ın batısında Zagros sıradağları arasında yer alırken, arkeolojik açıdan da tarihin bir çok ilkine ev sahipliği yapan bir yöremizdir. Bundan yaklaşık 9 bin yıl önce yerkürenin ısınmaya başlaması ile beraber mağara hayatını bırakıp bir arada yaşamaya başlayan insanlar İran’ın bu bölgesinde yaşamaya başladı. Dünyada ilk kez kerpiç üreterek bundan ev ve diğer binaların yapımında yararlanan insanlar yine bu yörenin insanlarıydı. Yine bölgede yeni taş devrinde Ortadoğu’nun ilk köyü bu bölgede inşa edildi. Kirmanşah insanı eski çağda çömlek yaparak sanayi faaliyetine başlayan ve tarih öncesi döneme ait bir çok tarihi eseri geride bırakan ilk insanlardı

Kirmanşah eyaletinin merkezi olan Kirmanşah kentinin İslam’dan önce tarihi cazibeleri daha çok Sasaniler döneminden geriye kalan eserlerdir. Bu eserlerin başında bir nevi Kirmanşah kentinin simgesi haline gelen Tağ-e Bostan binasıdır. Tağ-e Bostan, Kirmanşah’ın kuzeybatısında yer alan ve Sasaniler dönemine ait olan bir dizi taş kitabe ve taş üzerinde çizimleri içeriyor. Bu kompleks miladi üçüncü yüzyılda inşa edildi ve tarihi ve sanatsal bakımdan büyük değer arz ediyor. Bu komplekste Hüsrev Perviz’in tahta çıkması, ikinci Erdeşir’in tahta çıkması, ikinci ve üçüncü Şapur’un tahta çıkması ve ayrıca Pehlevi dilinde taştan bir kaç kitabe yer alıyor.

Kirmanşah’ın Bistun kitabesi, kentin 30 km uzaklığında ve Bistun dağının eteğinde yer alan Hahameneşiler dönemine ait eserlerden biridir.

Bistun kitabesi dünya tarihinin en önemli ve en ünlü belgelerinden biridir. Bu belge Hahameneşiler döneminin en önemli tarihi yazısıdır ve içinde Hahameneşi kralı Daryuş’un Gumate Moğ’a karşı zaferi ve isyancıları esir alması anlatılmaktadır. Bu tarihi eser 2006 yılında UNESCO’nun dünya kültürel miraslar listesinde kayda alınmıştır.

Miladi 11. Yüzyılda ve Selçukluların döneminde Kirmanşah kenti kürtlerin yaşadığı baş şehir olarak seçildi. Bu kent daha sonra Gacarların döneminde yeniden kentsel yaşam şekline kavuştu ve Kuzey Güney ve Doğu Batı eksenlerinin kesiştiği noktada yer alması ve ayrıca Irak’ın komşuluğunda ve Kerbela ve Necef kentine uzanan yolun üzerinde bulunması yüzünden büyük önem kazandı. Kirmanşah yöresi meşruta hareketinde de önemli rol ifa etti. Bu kent birinci ve ikinci dünya muharebelerinde ecnebi güçlerin işgaline uğradı ve her savaşın sonunda işgalci güçler geri çekildi.

Kirmanşah eyaleti Saddam rejiminin İran İslam Cumhuriyeti’ne dayattığı sekiz yıllık savaş yıllarında savaşın eksen bölgelerinden biriydi ve hatta savaş resmen başlamadan önce karadan ve havadan saldırılara ve düşman güçlerinin taarruzlarına ve çatışmalara sahne oluyordu. Gerçekte Saddam rejiminin İran’a dayattığı savaş bu eyalette başladı ve bu eyalette noktalandı. Eyaletin cesur insanları dayatılan savaş yıllarında saldırgan baas ordusu ile kahramanca çarpıştı ve vatanını savundu.

Kirmanşah eyaleti İran’ın önemli tarım merkezlerinden biridir ve eyaletin iktisadi gelirlerinin önemli bir kaynağı eyalet genelinde göze çarpan yemyeşil tarlaları ve bahçeleridir.

Kirmanşah eyaletinde kutsal mekanların kapısı, İpekyolu güzergahı, Kürt halkının en büyük yaşam alanı, çeşitli kavimlerin ve etnik ve dini grupların bir arada yaşadığı için İran Hindistan’ı ve bir kaç bin yıllık maziye dayanan yaşam alanlarının keşfedilmesi için de medeniyet beşiği gibi adlarla anılmaktadır. Bu adların her biri İran diyarının bu yöresinin derin ve uzun tarihini yansıtmaktadır.  Örneğin her yıl 27 Temmuz günü Kirmanşah; medeniyet beşiği milli günü olarak adlandırılarak kutlanmaktadır.

İran’da deprem haberi duyulur duyulmaz tüm imkanlar ve tüm güçler seferber edilerek depremzedelere yardıma koşuldu. Kirmanşah depremzedelerinin acil ihtiyaçlarını en kısa sürede temin etme zarureti bir kez daha bu hassas durumda İran milletinin gönül birlikteliğini ve dayanışmasını gözler önüne serdi. Nitekim İran milletinin bu büyük facianın mağduru olan insanların yarasını sarmak üzere seferber olması Kirmanşah halkının acılı yüreklerine bir nebze olsun merhem oldu.

Bu arada İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin bu hadiseden etkilenen vatandaşlara yardım için tüm imkanların seferber edilmesini vurgulaması İran kızılay cemiyeti ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların ve büyük İran milletinin depremden etkilenen vatandaşlara yardım etme azmini ikiye katladı.

Öte yandan son günlerde sosyal paylaşım sitelerinin aktivistleri de hemen harekete geçerek sanal ortamda ve sosyal paylaşım sitelerinde yayımladıkları mesajlarla depremzedelerin ihtiyaçlarından bazı listeleri yayımladı.

Bundan başka İranlı sanatçılar ve sporcular da depremzedelere yardım için seferber oldu ve bu yardımlar halen de devam ediyor. Spor camiası geçen Çarşamba günü Tahran’ın Şehit Şirudi stadyumunda bir buluşma gerçekleştirdi ve burada depremzedelere yardım toplamaya başladı ve toplanan yardımların Kirmanşah yöresine gönderilmesine yardımcı oldu.

Rio olimpiyat oyunlarında halter rekabetlerinde altın madalya kazanan Kiyanuş Rüstemi, Kirmanşah depremzedelerine yardım etmek üzere kazandığı madalyasını açık satışa çıkardı. Kendisi de Kirmanşahlı olan Rüstemi bir mesaj yayımlayarak şöyle yazdı: bir kez daha yer sarsıldı ve milyonlarca İranlı vatandaş yakınlarını kaybederek gönülleri sarsılmış oldu. Bu insanlar tarih boyunca arslan yürekli kadınlar ve erkeklerdi ve her zaman vatanını savunmakta en ön safta İran’ın bir parçası olmuş ve olmaya da devam edecektir. Bugün bu deniz kadar geniş yürekli insanlar afet fırtınasının musibet sahilinde ellerini göğe kaldırmış ve sevgili halkının yardımını beklemektedir.

İranlı milli sporculardan ve engelli şampiyonu bayan Sare Civanmerdi de Kirmanşahlı depremzedelere yardım etmek üzere Rio Paralimpik oyunlarında kazandığı altın madalyasını açık satışa çıkardı.  Rio olimpiyat oyunlarında iki altın madalya kazanan Civanmerdi de deprem olayını duyar duymaz İran’ın spor camiasının depremzede halka yardım için harekete geçtiklerini öğrendiğini ve bu yüzden bir paralimpik şampiyonu olarak elinden ne gelebileceğini düşündüğünü ve bu büyük harekette küçük bir payı olmasına karar verdiğini belirtti.

Ve son söz şu ki, insan duyarsız oturup sadece bakmakla yetinemiyor. Dünyanın bir yerinde bir yer sarsılınca, dünyanın her yerinde tüm insanların yüreği sarsılıyor.