Turizm; Mana alemine açılan pencere - 5
İslam dininde seyahatin önemi itibarı ile bu ilahi dinin seyahat meselesine yönelik bakışı oldukça geniş sayılır.
Hareket, yaratılış düzeninde cari olan ilahi sünnettir ve varlık aleminde insan, doğa, eşya ve göklerin yaratılışına kadar tüm bölümlerinde vardır. Dünyaya gelmek ve bu dünyadan ayrılmak, içinde bir çok seyahatleri barındıran sürekli bir seyir ve seyahat sayılır. Gerçekte yaratılış düzeninde tüm mahluklar sürekli hareket ve değişim halindedir. Nitekim Neml suresinin 88. ayetinin bir bölümünde de şöyle okumaktayız:
Sen dağları görürsün de, onları yerinde durur sanırsın. Oysa onlar bulutların yürümesi gibi yürümektedirler. (Bu,) her şeyi sapasağlam yapan Allah'ın sanatıdır.
Seyahat ve yolculuk, Kur'an'ı Kerim’de gündeme gelen konulardan biridir. Bu kutsal kitapta insanı seyahat etmeye teşvik eden ayetlere rastlıyoruz. İslam dininin izleyenlerini seyahat etmeye teşvik etmekten amacı onların ilgisini cismi ve ruhi sağlığa çekmektir. Cismi sağlık konusunda seyahat etmenin amacını sağlıklı eğlenmek, sağlığa kavuşmak, akraba ziyareti, ilim ve bilim öğrenmek, ticaret ve geçim için rızık kazanmak gibi amaçlar şeklinde beyan edebiliriz. Bu tür hedeflerin önemi, İslamî rivayetlerde ve Kur'an'ı Kerim ayetlerinden daha belirgin bir şekilde göze çarpıyor. Nitekim akraba ziyareti konusunda İslam Peygamberi Hz. Muhammed -s- şu tavsiyede bulunuyor: ümmetimden herkese ister burada hazır olsun, ister olmasın ve kıyamet gününe dek doğacak tüm insanlara sılai rahime sipariş ediyorum, gerçi aralarındaki fark bir yıl kadar olsa bile, zira bu fiil dinin bir parçasıdır.
İslam dininde seyahatin önemi itibarı ile bu ilahi dinin seyahat meselesine yönelik bakışı oldukça geniş sayılır. İnsanın kendini ve yaşadığı dünyayı tanıması, düşüncesini geliştirmesi, Allah’ı tanıması, geçmiş kavimlerin ve eskilerin yaşamı ile tanışarak ibret alması, İslam dininin izleyenlerini seyahat etmeye davet etmesinin diğer amaçlarıdır. Kur'an'ı Kerim’in bazı ayetlerinde seyahat etmek, yeryüzü coğrafyasında seyahat sırasında ve geçmiş kavimlerden geriye kalan eserleri gezerken ibret almaları ve hakkı tanımaları umut edilen bir grup için bir zaruret olarak gündeme gelmiştir.
Sözcük bilimi bakımından Kur'an'ı Kerim’de seyahat hakkında kullanılan sözcüklerin düşünerek gitmeye işaret manasında özel anlamı vardır. Bu sözcüklerden biri, hicret sözcüğüdür. Tarihin de şahadet ettiğine göre beşeriyet tarihinde tevhidi dinlerin önemli rolü sürekli ilahi evliyanın hareketi ve hicreti peşinde olmuştur. Yine Kur'an'ı Kerim’de bazı peygamberlerin seyahat öykülerinin beyan edilmesi, beşerin hayat tarihinde harikulade değişimlerin başlangıcını yansıtmaktadır. Yeryüzünde beşerin hayatı da Hz. Adem’in -s- yeryüzüne inmesi ile başladı. Yüce Allah’ın Hz. Nuh, Hz. Hızır, Hz. Yusuf, Zulkarneyn, Kehf ashabı, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed -s- gibi seçkin kullarının yaşamı da sürekli seyahat etmekle beraber olmuştur. Kehf ashabı imanını korumak için hicret etti. Hz. İbrahim Mekke’ye hicret ederek muvahhid insanlar için ilk evin binasını yeniden inşa etti ve böylece milyonlarca insanın her yıl bu evin etrafında tavaf ederek yüce Allah’ı ve yegane oluşunu yad etmelerine imkan sağladı ve son ilahi peygamber, Hz. Muhammed -s- de Mekke’den Medine’ye hicret etmek ve İslamî devleti kurmakla büyük İslam medeniyetinin temelini attı.
Kur'an'ı Kerim’de seyahat etmenin bazı kurallarını beyan etmeyi aslında İslam dininde seyahat modelinin inceliklerinden saymak gerekir. Seyahatla ilgili bu hükümler seyyahın namaz, oruç ve güncel yaşamı ile ilgili durumları kolaylaştırmak içindir. Nisa suresinin 101. ayeti bu konuya işaret eden ayetlerden biridir. Bu ayet yeryüzünde seyahat sırasında namaz ibadetinin kısa tutulmasını belirtmektedir.
Namaz ibadetinden başka oruç ibadeti de seyahat sırasında hükümleri değişen ve özel hükümlere tabi olan ibadetlerden biridir. Bu hükümlerin amacı da seyyah için ibadetini kolaylaştırmaktır. Nitekim Bakara suresinin 185. ayetinde Allah tealanın sizler için kolaylık istediği ve zorluk çıkarmak istemediği beyan edilmiştir.
Bazılarına göre seyahat hükümlerinin hikmeti Müslüman insanın seyahati dini ve ilahi saikler doğrultusunda olduğu için bir nevi ibadet sayılmasındadır.
İslam dininde seyahat etmenin bir başka hükmü, yolda kalanların yolculuk bedelinin karşılanmasıyla ilgilidir. Bilindiği üzere dünyanın her yerinde seyahat eden insanların en önemli kaygılarından biri, seyahatin bedelini temin etmektir. Mali güvenceye sahip olmak, seyyahın seyahati sırasında gönlü rahat olmasına vesile olan etkenlerden biridir. İslam dini beytülmaldan ve Müslümanların hums ve zekat gibi mali yükümlülüklerinden mali açıdan sıkıntıda olan ve bu yüzden seyahatine devam edemeyen insanlara yardım edilmesine izin vermektedir.
İslam dininde seyahat etmek seyahate başlamadan önce sadaka vermek ve seyahate özel dua okumak gibi adabı vardır. Bugünkü sohbetimizi seyahat münacatının bir bölümünü okuyarak noktalıyoruz.
Ey yüce Rabbim, seyahat etmek istiyorum. Bana bu seyahatte hayır dile ve bu seyahatte karar alma yolunu aydınlat ve bana anlat ve kararımı benim için uygula. Beni iyi kolla ve beni koru seyahatin meşakkatlerinden ey yüce Rabbim,.. gerçekten sen cömertsin, ihsan ve güç sahibisin ve sen, her şeyi bilen ve kullarından haberdar olan Allah’sın.