Mayıs 08, 2018 17:27 Europe/Istanbul

Bu hafta da sizlerle birlikte aile bülteninin sayfalarını aralamaya ve ailevi hayatla ilgili yeni konulara değinmek istiyoruz.

Günümüzde herkes aileden söz ediyor fakat kimse aile ile ilgili hiçbir endişesi yoktur. Sosyologlar ailenin, toplumun şekillenmesi için ilk halka olduğunu belirtirken insan psikolojisinin köklerini aile ortamında arıyorlar. Bilim adamları ise aileyi yetişme ve terbiye etmenin odağı biliyor ve sosyal reformcular ise toplumda her türlü reform hareketinin aileye bağlı olduğuna inanıyorlar.

Gerçekten, aile ne kadar önemlidir? Ailenin rölü nedir?

İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyid Ali Hamenei bu bağlamda şöyle diyor:

Kültürler ve uygarlıkların aktarılması, bir toplumda bir kültür ve uygarlığın temel unsurları ve ilkelerin korunması ve sonraki kuşaklara aktarılması, ailenin bereketi ile gerçekleşiyor. Evlenmenin temeli ve en önemli yararı, aile kurmaktır. Zira eğer bir toplumda sağlıklı aile var ise o toplum da sağlıklı olacaktır ve kendi kültürel miraslarını doğru bir şekilde aktaracaktır. O toplumda çocuklar en iyi şekilde yetişirler. Bu yüzden ailelerin sorunlu oldukları ülkelerde ve toplumlarda genelde kültürel ve ahlaki sorunlar yaşanır. Bir kuşak kendi fikri ve zihinsel birikimlerini diğer nesillere aktarmak ister ve kendi geçmişinden yararlanmak isterse, bu sadece aile vasıtası ile gerçekleştirebilir. Aile ortamındadır ki bir insanın tüm kimliği ve şahsiyeti, söz konusu toplumun kültürüne göre şekilleniyor ve anne ve baba dolaylı olarak ve hiçbir yapaylığı olmadan doğal olarak zihin ve düşünce içeriğini, davranış ve bilgiler ve inançlar ve kutsallıklar vb'leri diğer nesillere aktarıyorlar.

Daha önce de belirttiğimiz üzere, İran'da topluca ve ailece yaşama tecrübesi özel bir süreci geride bırakmış, modern toplumda tüm bireyselliğin yaygınlaştırılması ve aile yapısının sarsılmasına rağmen hala İranlı ailelerde bireylerin kenetlenmiş olarak bir birine bağlı oldukları görülüyor. Bizler ise İranlı ailelerin kalıcılığı ve güçlenmesi için gereken bazı özelliklere değindik. Bu özellikler genelde İran'ın ulusal kimliği ve dini inançlarından kaynaklanıyor.

İran edebiyatında İran kimliği ve öneminden bir çok örneğe rastlayabiliriz. Bunlardan biri ünlü İranlı şair Firdevsi'nin büyük eseri Şehname'de Rostem ve Sohrab'ın hikayesidir.

İnanç açısından da Resulullah –saa- ve ehlibeytin –as- yaşam tarzı, İran'lı Müslüman aileye örnek sayılıyor. Muhakkak sizler de hadis-i Kesa'yı biliyorsunuz. Bu hadis aile terbiyesi konusunda bir çok terbiyevi ve ahlaki konular içeriyor. Eş, ebeveyn ve çocuklara karşı davranış biçimi ve aile fertlerine saygı duyulması, din büyükleri arasında ailenin eksen olduğunun belirtilerindendir ve bu tarz davranış ise İranlı ailenin kimliğini şekillendiriyoır.

Resulullah'ın muhterm kızı hz. Fatıma'dan –sa- şöyle naklediliyor:

Günün birinde babam Resulullah'ın –saa- yanına gittim. Bana selam verdi, karşılık verdim. Resulullah kendisini güçsüz hissettiğini buyurdu. O hazrete şöyle dedim: sizin rahatsızlığınızdan Allah'a sığınırım.

Resulullah kendisine Yemani kesasını (abasını) getirerek üstünü örtmemi buyurunca, abayı getirip hazretin üstünü örttüm. Resulullah'ın –saa- yüzüne baktım, tıpkı dolunay gibi parlıyordu. Bir süre sonra oğlum Hasan geldi, selam verince karşılığını verdi. "Senden iyi bir koku alıyorum, sanki atam Resulullah'ın kokusudur" deyince "evt evladım, kalbimin meyvesi, atan örtünün altındadır" dedim. Hasan Resulullah'tan –saa- izin aldı ve örtünün altına girdi. Biraz sonra Hüseyin geldi ve aynı şekilde izin aldı, Resulullah –saa- da izin verdi. Daha sonra Ali –as- geldi ve selam verdikten sonra o da aynı şekilde izin istedi ve Resulullah –saa- ona da izin verdi. Daha sonra ben Resulullah’tan izin istedim. Resul Ekrem –saa- bana da izin verdi. Böylece biz beşimiz kesanın (aba ve örtü) altında toplanınca Resul Ekrem –saa- iki eli ile kesasının iki tarafını tuttu ve mübarek sağ eliyle göğe doğru işaret ederek şöyle buyurdu: “Ey Allah’ım! Bunlar benim Ehlibeytimdir. Bunlardan her türlü kir ve pisliği (günahı, çirkinliği) gider ve onları tertemiz kıl.”

Kesa hadisinin her bir bölümünde Resul-i Ekrem’in –saa- ailesine selam vermeye işaret edilmiş ve ev sahibi de  onların selamını en iyi şekilde cevaplamıştır. Bu hadiste evlatların her biri en iyi söz ve kelamla ebeveynleri ile konuşuyor. Bu hitap etmelerdeki önemli konu ise ebeveyn ve çocukların sevgisi ve onların karşılıklı saygılı olmasıdır; her iki taraf kendi konumunu çok iyi biliyor ve ebeveynin sevgisi aralarındaki saygıyı yok etmiyor. /Rivayette önemli bir şekilde dikkat çeken bir diğer konu ise tüm kesa ehlinin Resulullah’ın yanına giderek keasnın altında bulunmak için izin almalarıdır. Hatta hz. Fatıma –sa- da babasından izin alıyor ve onu en iyi sıfatlarla dolunaya benzetiyor.Büyük baba yani Resulullah –saa da en iyi kelimelerle en iyi şekilde evlatlarını karşılıyor ve onları kendi huzuruna çağırıyor. Resulullah İmam Hasan’a –as- şöyle buyuruyor:یا وَلَدى وَیا صاحِبَ حَوْضىEy benim çocuğum ve havuzumun sahibiVe İmam Hüseyin’e –as- da şöyle hitap ediyor:یا وَلَدى وَیا شافِعَ اُمَّتىEy evladım, ümmetimin şefaatçisi,Resulullah –saa- yine kendi kıymetli kızını da çok hoş kelimelerle muhatap alarak onun kendi ciğerparesi olduğunu belirterek şöyle buyuruyor:یا بِنْتى وَیا بَضْعَتىEy benim kızım ve ey benim vücudumun bir parçasıBu kelimeler bir baba ve kızı arasındaki sevginin doruğunu gösteriyor./Bu ailede 5 seçkin  dini şahsiyet bulunuyor. Resulullah -saa-, 3 imam –as- ve hem peygamberin kızı ve hem İmam Ali'nin –as- eşi ve iki imamın _as- annesi olan bir kadın. Bu kadın hakkındaki en güzel tabir ise " Ümmi Ebiha yani babanın annesi"dir.  Zira yaşamında önemli görevler üstlenmiştir. Kendisi evin hanımı iken siyasi ve sosyal faaliyetlerde hazır bulunuyor ve varlığı aile düzeninde de bir eksendir.  Evde  üç kuşak hazır bulunuyor. Büyükbaba, ebeveyn ve çocuklar; üstelik üç kuşağa mensup her birinin  varlığı, bir diğeri ile birlikte görülmekte. Onlar kalıcı bir ailenin en seçkin örneğidir ve her biri İslam'ın kaderi,  Şia mezhebi ve İslam'ın  dünya tarihinde çok etkili olmuşlardır.

Resulullah –saa- ailesinin üyeleri  diğer üyelerle hiçbir gerginlik yaşamadan toplu halde yaşama iştirak ediyorlar. Bu ailede çocuk getirmek aşk ,sevgi ve samimiyetle çelişmiyor. Aile ve sosyal görevleri arasında bir fark görünmüyor. Kişisel ve toplumsal görevler birbiriyle tezat içinde değil. Dr. Ermeki  gibi sosyologların " sürekli çekirdek aile"  olarak tanıttığı bu aile,  kalıcı bir aile ve toplumun kurulmasında önemli role sahiptir.

Derin inançlar sayesinde bu gibi aileler İran topraklarında gelişerek kalıcılaştı. Bu ailenin İran'da  halk inançlarında eksen alınması ile İran'da aile çok önemli ve sosyal görevlere sahip bir konuma ulaştı. Bu  ailede sadakat, aşk, saygı ve fedakarlık bir yandan,  kardeş, eş ve baba olmak diğer yandan, geniş bir anlam kazanmış ve geniş çapta tüm Şia ve İran  kültürüne sirayet etmiştir. Öyle ki Çocuklara Muhammed, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin adları vermek öncelik kazanmıştır.

Sohbetimizin bu bölümünde bir kez daha eşler arasındaki etkin ilişkilere bir göz atmak istiyoruz. Günümüzde aile meseleleri uzmanları,  eşler arasında duygusal ilişkileri zedeleyen görüş ve bakışlardan uzak durulmasını tavsiye ediyorlar. Örneğin kadın veya erkek cinsini tahkir eden  ya da aşırı bencillikleri haklı gösteren kitapların okunması filmlerin izlenmesi veya tavsiyelerin duyulması önerilmiyor.

Eşinize olan aşkınızı her gün daha da güçlendirmeye çalışın. Bunun için ilgili makaleleri inceleyerek bakış açınızı genişletin ve de evliliğinizin ilk yıllarındaki fotoğraflar ve filmleri arada bir eşinizle birlikte izleyin. Eşinize olan aşk ve sevginizi çeşitli bahanelerle dile getirin. Eşiniz ile olan samimi ilişkiyle  yetinmeyin ve ona saygılı olun.  Aile ortamında eşinize  saygılı olun.  Böylece başkalarına, eşinize saygı duyduğunuzu göstermiş olursunuz. Resulullah-saa-  şöyle buyuruyor: bir Müslüman’a saygı duyan kimse Allah'a saygı duymuştur.  Çeşitli bahanelerle birbirinize hediye verin ve asla,  şartlar ne olursa olsun hatta küskünlük ve kavga zamanında bile hediyenizi geri almayın.  Sizin hediyeniz eşinize olan derin aşkı hatırlatıyor ve aradaki küskünlükler ve kırılmaların buzunu eritmek için iyi bir araçtır.  Aile  sırlarını koruyun ve eşinizin gizli kusurlarını açıklamak yerine onun olumlu yönlerini dikkate alın.