Eylül 16, 2018 05:29 Europe/Istanbul

Günümüz komplike ve gelişmiş dünyasında her ülkenin istiklal ve gücünün düzeyini belirleyen en önemli bileşenlerden biri o ülkenin bilimsel gücüdür.

Buna göre bugünkü sohbetimizi İran İslam İnkılabı’nın kırk yıllık hayatında İran’da ilim ve bilim alanlarında atılan adımları ve sağlanan başarıları gözden geçirmek istiyoruz.

 

İslamî İran inkılabın zaferinden sonra ve özellikle son iki onyılda yeni bilim ve teknolojilere kavuşma yolunda ivmeli bir süreç izledi. Bu çerçevede kök hücre, yeni enerjiler, biyo teknoloji, mikro elektronik, hava uzay, nano teknoloji, İranlı tıp, bitkisel ilaçlar, nükleer teknoloji ve diğer bir çok bilim ve teknoloji alanında ciddi yatırımlar yapıldı ve sonuçta İran bu alanlarda büyük başarılara imza attı, öyle ki bugün İran’ın adı stratejik bilim ve teknolojilerde dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında yer aldı.

 

İran’da üçüncü beş yıllık kalkınma programı hayata geçtiği 2000 yılından bu yana ülke bilim, teknoloji ve yenilik alanlarında ikinci dalgayı başlattı. Bu doğrultuda İran’da okul, üniversite, araştırma laboratuvarları, teknoparklar  ve çeşitli araştırma merkezleri inşa edilerek altyapıların kalkınması yolunda önemli adımlar atıldı. Nitekim İran’da bilim ve teknoloji parkları olan teknoparkların sayısı 2002 yılında bir teknoparktan 2016 yılında 39 teknoparka ulaştı. Bilimsel ve teknolojik alanlarda bu gelişmeler ve sıçramalar İran’da büyüme ve gelişme yolunda büyük kapasitelerin bulunduğunun işaretidir.

 

Nature Index müessesesinin 24 Ocak 2018’de yayımladığı en yeni raporuna göre İran İslam Cumhuriyeti son onyılda yıllık %22 bilimsel büyüme oranı ile dünyada bilim ve teknoloji alanlarında en büyük bilimsel sıçrama yaşayan ve birinci sıraya yerleşen ülke oldu. Bu bağlamda İslam dünyası bilimsel istinat merkezi ISC Başkanı Dr. Dehgani İslam inkılabı İran’da büyük sosyal gelişmelere kaynaklık ettiğini belirtiyor.

 

 

İran’da bilim üretme hızı İslam dünyası bilimsel istinat merkezinin verilerine göre oldukça yüksek olmuştur. Nitekim İslam inkılabının başında kayda geçen bilimsel belge sayısı 500 iken, bu sayı geçen sene 47 bin belgeye yükseldi.

İran İslam Cumhuriyeti İslam inkılabı zafere kavuştuğu günlerde dünyada bilim üretmekte payı yüzde 0.095 düzeyinde olup İran dünyada 43. Sıradayken hali hazırda bu oran yüzde 1.9 düzeyinde olup İran dünyada 16. Sırada yer almaktadır.

 

Rusya’nın Ortadoğu meseleleri uzmanı Andre Yefstratov, son yıllarda İran İslam Cumhuriyeti’nin bilimsel ve teknolojik kazanımlarına işaret ederek şöyle diyor:İran İslam dünyasında bilimsel kazanımların bakımından birinci sırada yer alıyor. Bilimsel ve teknolojik alanlarda bu gelişmeler ve sıçramalar İran’da büyüme ve gelişme yolunda büyük kapasitelerin bulunduğunun işaretidir.

 

Hali hazırda İran’da yaklaşık 100 araştırma merkezi kök hücre, karaciğer hücreleri, kartilaj üretimi, kanser tedavisi  ve kemik hastalıkları tedavisi gibi çeşitli bilimsel alanlarda faaliyet yürütüyor.

İran’ın Royan araştırma merkezi dünyada ceninlerin kök hücresi, gözün onarımı klonlanma ve kısırlık tedavisi gibi bir çok alanda sağladığı başarılarla tanınan bir merkezdir.

İran ayrıca organ nakli alanında da dünyada tek haneli sıralarda yer alıyor. İran’da yaklaşık 80 merkez kalp, böbrek, karaciğer, ilik, akciğer ve diğer organ nakli alanında faaliyet yürütüyor.

 

İran’ın Terbiyet Müderris üniversitesi öğretim üyesi Dr. Tevfiki şöyle diyor: İran İslam Cumhuriyeti araştırma altyapılarında büyük gelişme kaydetti ve bölgede bilim üretme alanında birinci sıraya yerleşti ve dünya genelinde de bilimsel büyüme bakımında en hızlı gelişen ülke olarak biliniyor. Nükleer teknoloji, nano teknoloji, hava uzay, uydu yapımı ve uzaya fırlatılması, İranlı bilim adamlarının son yıllarda bilim ve teknoloji alanlarında kaydettikleri bazı büyük başarılardır.

 

İran İslam Cumhuriyeti dünyada uzay uydu fırlatabilen dokuzuncu ülkedir. Bu önemli başarı ise İran uzay kurumu ISA’nın ilk on yıllık faaliyet döneminde elde edildi ki bu da İranlı bilim adamlarının ne denli güçlü bilimsel ve teknolojik altyapıya sahip olduklarını ortaya koyuyor. Nitekim İranlı bilim adamlarının nükleer teknoloji, nano teknoloji, hava uzay teknolojileri ve uydu tasarımı, yapımı ve uzaya fırlatılması gibi alanlarda kaydettikleri ilerleme bu iddianın ispatı sayılır.

 

İran’da bilim ve teknoloji alanlarında sağlanan sürekli büyüme aynı zamanda bilim ve teknolojilerin tamamen yerel hale getirilmesi ile beraber olmuştur. Öte yandan BM kalkınma ve ticaret konferansı kurumunun raporuna göre İran İslam Cumhuriyeti son onyıllarda başta temel bilimler, teknik ve mühendislik alanları olmak üzere çeşitli bilimsel alanlarda eğitim sistemini geliştirmiştir.

 

İran’da bilim üretme ve bu bağlamda kayda alınan belge sayısı son kırk yılda 90 kata çıkmış ve yine İran’ın bilim üretme sürecine katılımı 20 kat artmıştır. Bu doğrultuda İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin bilim ve teknoloji alanlarında genel politikaları önemli eksenlerin üzerine vurgu yapmıştır. Bu eksenlere ise İran’ın dünyada bilim ve teknoloji referansı haline gelmesi, dünya ile bilimsel teamül ve bilim diplomasinin geliştirilmesi ve İslamî değerlerin çerçevesinde bilimin servet ve güç ve iktidara dönüştürülmesi gibi eksenleri örnek vermek mümkün.

 

Buna göre İslam inkılabının önemli şiarlarından biri olan öz inanç ve özgüven şiarının gerçekleştiği söylenebilir. Ancak bunun yanında elde edilen kazanımlar ve kaydedilen ilerlemelerin korunması ve bilim ve teknoloji alanlarında yatırımların arttırılması ve insanların arasında saiklerin takviye edilmesi gerekir.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei geçen sene ülkenin seçkin gençlerini ve yeteneklerini kabulünde yaptığı konuşmada ülkenin fevkalade kapasitelerine işaretle İran’da bilimsel ve teknolojik alanlarda ilerleme zemini hazır bulunduğunu belirterek şöyle dedi: Ülkemiz parlak bilimsel mazisine rağmen maalesef ecnebilerin sulta döneminde bilim kafilesinden geri kaldı ve şimdi bu geri kalmışlığın telafi edilmesi gerekir. bence bu kadar ilerleme ile yetinmemeliyiz, zira ideal noktaya varmaktan çok uzaktayız.