Ekim 05, 2018 18:05 Europe/Istanbul

Bugünkü sohbetimizi İran İslam İnkılabı’nin bayan Theda Skocpol’un görüşleri üzerindeki etkilerini gözden geçirmek istiyoruz.

İran İslam İnkılabı teorilerin üzerinde etki yaparak inkılap tezlerinin sınıflandırılması ve bazı teorisyenlerin de görüşlerini yeniden gözden geçirmelerine sebebiyet verdi.

İran İslam İnkılabı vuku bulduktan sonra tezini köklü bir şekilde değiştiren teorisyenlerden biri bayan Theda Skocpol oldu.

Theda Skocpol inkılapların üzerinde tez geliştiren düşünürlerden biridir. 1947 ABD doğumlu Theda Skocpol doktora derecesini Harvard üniversitesinden kazandı. Theda Skocpol toplumları ve inkılapları sınıflandırırken toplumların ve inkılapların yapısına öncelik veren teorisyenlerden biridir.

Bayan Theda Skocpol Devletler ve sosyal inkılaplar başlıklı kitabında dünyanın üç büyük inkılaplarından Fransa, Çin ve Rusya inkılaplarını ele alıyor. Skocpol eserinde inkılapların bazı yapısal etkenlerin etkisi altında gerçekleştiğini ve liderler, kitleler ve ideolojiler inkılapların temel sebebi olmadığını, bu unsurların marjinal etkileri bulunduğunu belirtiyor. Gerçekte Theda Skocpol inkılapların iradi olmadığını ve kendiliğinden gerçekleştiğini belirtiyor.

Theda Skocpol

 

Theda Skocpol bu konuda şöyle yazıyor: bence sosyal inkılaplar, ideolojik bir liderin mevcut düzeni yıkmak ve yeni bir düzen kurmak üzere kitleleri seferber eden inkılapçı hareketlerle gerçekleşmiyor. İnkılapçı liderlikler inkılaptan önceki rejimler devrilmeden önce ya yoktur, ya da siyasi açıdan marjinal konumdadır.

Theda Skocpol bir başka eserinde de şu ifadelere yer veriyor: inkılap liderlerine hükümet gücünü ele geçirmek isteyen politikacıların gözüyle bakmak gerekir. inkılapların yayılma sürecini sadece ideolojik açıdan da değerlendirmemeli, bundan daha ziyade inkılabın kalıbı ve muhtevasının nasıl şekillendiğine ve eski rejimle ve bazı kurumları ile zincirleme irtibatına bakmalıyız. Zira bunların hepsi inkılap liderliğine daha fazla kısıtlama getiren etkenlerdir.

Theda Skocpol’un üzerinde durduğu bir başka nokta şu ki Skocpol en çok inkılapların vuku bulmasında iktisadi nedenlerin üzerinde duruyor ve inkılapların iktisadi kökleri bulunduğunu ve kalkınmak için uluslararası baskı altında bulunan ve bu yolda devlet giderleri karşılamak için halka baskı uyguladığı feodal toplumlarda gerçekleşmesi gerektiğini savunuyor. Bu baskılar sonunda halkın hoşnutsuzluğu ve isyanına yol açıyor ve hükümet bu isyanı bastırmaya gücü yetmezse, inkılap gerçekleşiyor.

Theda Skocpol bu konuda da şöyle yazıyor: inkılaplar, hükümetleri uluslararası kapitalizmin baskıları veya askeri yenilgi yüzünden yenilenmek isteyen, fakat dış baskılara karşı direnmek için feodal kesimden gereken mali kaynakları sağlayamayan feodal toplumlarda vuku buluyor. Sonuçta devletin güçsüzlüğü çiftçi kesimin isyanı için uygun zemin oluşturuyor ve liderler de çiftçilerin isyanlarını organize ederek inkılap başlıyor ve yeni düzeni kuruyor.

Ancak İran’da İslam inkılabı gerçekleşince Theda Skocpol tezlerinde köklü değişiklikler yaşandı. Theda Skocpol İran inkılabında şia İslam ve tahsildar devlet başlıklı makalesinde savunduğu tezlerin İran inkılabı ile bazı açılardan örtüşmediğini itiraf ederek bu inkılabı tezinin kullarına aykırı olduğunu belirtiyor.

Skocpol şöyle diyor: İran inkılabı bazı açılardan bana kurala aykırı ve anormal geliyor. Kuşkusuz bu inkılap bir nevi sosyal inkılaptır, fakat bu inkılabın ortaya çıkması ve özellikle şahın devrilmesi ile sonuçlanan olaylar, Fransa, Rusya ve Çin inkılaplarının tarihini karşılaştırırken gündeme getirdiğim bazı öngörülerimin sorgulanmasına yol açtı.

Theda Skocpol

 

Theda Skocpol İran inkılabında şia mezhebi ve rehberliğin rolünü gözetledi ve Çin, Fransa ve Rusya inkılapları hakkındaki önceki tezinden farklı olarak İran inkılabı zorunlu olarak gerçekleşmediğini, bilakis İran milleti ve liderleri bilinçli ve hesaplı bir şekilde bu inkılabı inşa ettiklerine inandı ve hatta eğer tarih boyunca bilinçli bir inkılap gerçekleşmişse o inkılap İran inkılabı olduğunu iddia etti.

Theda Skocpol görüşünü şöyle beyan etti: gerçekte eğer tarih boyunca bilinçli ve kitlesel sosyal bir hareketle eski düzeni yıkmak için gerçekleşen bir inkılap varsa kuşkusuz bu inkılap İran milleti şaha karşı yaptıkları inkılaptır. 1978 yılının sonuna kadar İran’ın kentsel camiasının tüm kesimleri şia İslam’ın hidayetinde birlik oldu ve şah rejimi ile uzlaşmaz bir muhalefetle ve bağlantılarını korudukları şianın üst düzey bir aliminin yani Ayetullah Humeyni -ks- önderliğinde bu inkılap gerçekleşti.

Theda Skocpol’un tezinde İran İslam İnkılabından etkilenerek yaşanan bir başka değişiklik, Skocpol’un inkılapların vuku bulmasında yapısal etkenlerin kesin etkili olduğu görüşünü yeniden gözden geçirmesi oldu. Gerçekte bayan Skocpol İran İslam İnkılabı’nın sebeplerini araştırırken inkılap tezini yeniden gözden geçirmek zorunda kaldı. Theda Skocpol İran inkılabının şekillenmesini modern partilerin üzerinden değil de kültürel unsurların varlığında arıyor ve eski düşüncesinde yapısal etkenleri etkili saydığından farklı olarak siyasi partileri ve grupları İran inkılabında etkisiz bulunuyor ve İran inkılabı modern partilerden ziyade kültürel etkenlerden etkilendiğini ve şah rejimi karşısında direniş merkezlerine dönüştüklerini savunuyor.

Theda Skocpol şöyle yazıyor:

Eşsiz bir etkenle İran’da inkılap gerçekleşti, fakat bu inkılap siyaset arenasında hiç bir modern inkılapçı parti tarafından ve bir başka ifade ile İslamî militanlar veya marksist gerillalar veya Theda komünist partisi veya seküler liberal çizgide olan milli cephe tarafından gerçekleşmedi. Bunun yerine İran inkılabı, kentsel sosyal alanlarda yerini alan ve şah rejimine karşı halk direniş merkezlerine dönüşen çeşitli kültürel ve organizasyonlar çerçevesinde gerçekleşti.

Buna göre Theda Skocpol’a göre İran inkılabında şia İslam’ı kültürel ve kurumsal beslenme kaynağı olarak görüyor ve şöyle yazıyor: şia İslam hem kurumsal ve hem kültürel olarak İran inkılabının şekillenmesinde belirleyici rol ifa etti. Şebekeler, sosyal yapılanma ve şia İslam’ın eksen mitolojileri kentsel kitlelerin direnişini koordine etmeye yardımcı oldu ve ordunun sessizliğine karşı direniş için gerekli ahlaki iradeyi yarattı.

Bir başka ifade ile Theda Skocpol, İran’da İslam inkılabı iktisadi etkenlerden etkilenerek gerçekleşmediğini ve bunun yerine kültürel ve dini etkenler İran’da İslam inkılabının gerçekleşmesine zemin oluşturduğunu itiraf ediyor.

Theda Skocpol’a göre bu kültür ve irtibat ağı özel tarihi bir kesişme şartlarında yer aldığı takdirde, İran inkılabında gerçekleştiği gibi bilinçli bir inkılapçı hareket yaratabilir. Skocpol bu konuyu da şöyle açıklıyor: kültür ve irtibat ağları başlı başına kitlesel inkılapçı hareketi dikte edemez, fakat tarihi bir kesişme yaşandığında, öyle ki kırılgan bir devlet, bağımsız olan ve bağımsız iktisadi kaynakları bulunan muhalif sosyal gruplarla karşılaşırsa, o zaman İran’da şia İslam aracılığı ile sunulan çeşitli ahlaki semboller ve sosyal iletişim şekilleri bilinçli bir inkılap yaratabilir. Bir sosyal kriz sırasında kitleler için aniden atılacak hiç bir yenilikçi inkılapçı şiar bu hedefi temin edemez, fakat bir toplumda uzun yıllar var olan bir dünya görüşü ve sosyal davranışların topluluğu bilinçli bir inkılapçı harekete süreklilik kazandırabilir.

Ve son olarak bayan Theda Skocpol İran İslam inkılabı konusunda tezinin yanlış olduğunu kabul etmesine rağmen tahsildar devlet tezini gündeme getirerek İslam inkılabını açıklamaya çalıştı, fakat tahsildar devlet tezi rantçı devletlere yöneliktir ve bu yüzden İran İslam İnkılabından doğru bir açıklama sunamayacağı kesindir, zira bu durumda bu tez diğer rantçı devletleri de geniş çapta kapsaması gerekirdi, oysa diğer rantçı devletlerde hiç bir inkılap yaşanmadı.

Her halükarda Theda Skocpol ister eski görüşü üzerinde ısrar etsin ister etmesin, kendisi ve diğer inkılap teorisyenlerinin itiraf ettiği üzere, devletler ve sosyal inkılaplar adlı kitabında gündeme getirdiği “inkılaplar yapılmaz, gelirler” tezinden  uzaklaşmak zorunda kaldı ve İran İslam İnkılabından etkilenerek tezinde köklü değişiklikler yaptı.