Kasım 11, 2019 11:33 Europe/Istanbul

Bu bölümde IŞİD'in Orta Asya'ya olan yaklaşımını ele almaya çalışacağız. Hep beraber dinleyelim.

Orta Asya bölgesi Rusya, Çin ve İran'a komşu olması açısından özel coğrafi konumundan dolayı IŞİD için büyük bir öneme sahiptir. En azından 19'uncu yüzyıldan günümüze kadar devam eden Batı ve Doğu rekabeti ortamında Orta Asya bölgesi, Heartland(Kalpgah) ve büyük oyunun merkezi olarak bilinmeye başlandı. Kimilerine göre ise Büyük Oyun hala devam etmektedir, gerçi aktörleri değişmiştir. 

Görünen o ki mevcut durumda Amerika ve Rusya bu Büyük Oyunu Orta Asya bölgesinde devam ettirmektedir. 

Kesin olarak Rusların bu yönde düşündüklerini göz önünde tutarak, IŞİD'in Amerika tarafından Rusya, Çin ve Orta Asya ülkeleri aleyhinde kullanılabilecek en etkili ve en tehlikeli araç olduğunu söyleyebiliriz. 

İşte Amerika IŞİD'i Orta Asya'nın ve bölgedeki küresel güçlerin başına bela olarak açmak istiyor. Bu yüzden Afganistan, Amerika ve ortaklarının Orta Asya'ya açılan kapısı olarak özel bir anlam kazanıyor. Aslında Amerika bölgedeki projelerini uygulamak için Afganistan'ı bir güzergah misali kullanmak istiyor. Afganistan milli vahdet hükümeti yürütme kurulu başkan yardımcısı Muhammed Muhakkık bu güzergah hakkında bilgi vererek IŞİD güçlerinin ilerleme ve hareket etme haritasını vermiştir. 

Muhammed Muhakkık şöyle diyor: " IŞİD iki yoldan Orta Asya'ya girerek Tacikistan, Kırgızistan ve diğer bölge ülkelerine erişim sağlamak istiyor. Bunun devamı ise Kafkasya'dır. IŞİD'in çizdiği ilk yol, Afganistan'ın Nengerhar ve Nurestan eyaletlerinden geçip Bedahşan bölgesinden devam ediyor. İkinci yol ise Helmand, Ferah, Gor ve Faryab eyaletleri üzerinden geçiyor. Halihazırda IŞİD bu iki yoldan Orta Asya'ya kapılarını aralamak istiyor. "

Aslında sahadaki gerçekler de böyle bir yaklaşım ve analizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. IŞİD Afgansitan'dan farklı yolları deneyerek Orta Asya'ya açılmak istiyor. IŞİD güçlerinin Afganistan'daki hareketliliği ile ilgili yayımlanan raporlar da Muhammed Muhakkık'ın açıkladığı iki yol için belli planlar yapıldığını gösteriyor. 

Özellikle de IŞİD'in aktif olarak faaliyet gösterdiği Orta Asya'ya komşu olan Afganistan'ın Kuzey sınırları göz önünde bulundurulduğunda Kunduz'un çatışmaların merkezi olduğunu gözlemliyoruz. Bu husustan yola çıkarak Afganistan'ın Kuzey'inde yer alan Kunduz eyaletinin IŞİD'in Orta Asya'ya yönelik gelecek planlarında özel bir yere sahip olduğunu söyleyebiliriz. 

IŞİD Afgnistan'ın Kuzey'inde yer alan kilit eyaletlerden Kunduz eyaletini iki kader belirleyici savaş için transit başkenti haline getirmek istiyor. Bu kader belirleyici savaşlardan biri IŞİD karşısında boyun eğmek istemeyen Taliban kesimleri ile yapılacak savaş ve diğeri de Kunduz'un düşmesini engellemek isteyen Kabil hükümeti ve milli güvenlik güçleri ile yapılacak savaştır. 

Afganistan'ın Kuzey sınırları Orta Asya'ya açılma adına IŞİD için inanılmaz bir öneme sahiptir. Zaten bölgede yer alan Bedahşan eyaleti terör grupları için en mükemmel noktalardan biri sayılır. Buna ilaveten Afganistan'ın Bedahşan eyaleti, 1912 yılından beri tekfirci Vahabi düşüncesi etkisinde kalan Tacikistan'ın Bedahşan eyaleti ve Fergana Vadisi ile de bağlantıya sahiptir. Fergana Vadisi ise hilafet konusunda tarihi bir geçmişe sahiptir. Zaten Özbekistan İslami Hareketi de bu noktadan hilafetini oluşturmak istiyordu. Bu açıdan bu bölge IŞİD için de uygun bir nokta haline gelmiştir. 

Farklı bölümleri Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan olmak üzere üç ülke arasında paylaşılan Fergana Vadisi, Çin'in Doğu Türkistan bölgesi, Pakistan ve Hindistan'a kadar uzanmaktadır. 

Bu yüzden Fergana Vadisini ele geçirmek demek tüm bu bölgelerin ele geçirilmesi anlamına gelir. Mevcut durumda ise Orta Asya ülkeleri Fergana Vadisi'nde gereken askeri ve güvenlik üstünlüğü kuramamıştır. Bu doğrultuda bazı hükümetlerin çabaları bile başarılı denilecek kadar olmamıştır. Ayını zamanda Fergana Vadisi'ne hakim olan düzensizlik ve özel koşullar da üç Orta Asya ülkesi arasında anlaşmazlıklara ve ihtilaflara yol açmıştır. 

Daha önce ise IŞİD'in Fergana Vadisi'ne odaklanmadığı dönemlerde El-Kaide örgütü radikal Özbek ve Tacik hareketlerine bağlı militanları kendine çekerek bu stratejik vadinin konumundan yararlanmak istedi. 

IŞİD'in Suriye ve Irak savaşlarına katılan  Tacik ve Özbek vatandaşlarını üst düzey kadrosuna ve komutanları arasına alması  IŞİD'in Orta Asya için ihtiraslı uzun süreli planlar yaptığını gösteriyor. Ancak böyle bir bakışın sırf IŞİD'den kaynaklandığı konusunda kuşkular mevcuttur. Zaten IŞİD'in Orta Asya'daki planları Amerika'nın bu bölgedeki planları ile örtüşmektedir. 

IŞİD'in Orta Asya ülkeleri vatandaşlarına Suriye ve Irak savaşlarında komutanlık düzeyinde tecrübe biriktirmelerine müsaade etmesi tesadüf sayılamaz. Bilindiği üzere Suriye'de IŞİD, Araplardan ziyade daha çok Çeçenler, Özbekler ve Tacikler tarafından yönetiliyordu. 

Örneğin IŞİD'in Suriye'deki Tacikler kolunu yöneten Ebu-Halid Kulabi lakabı ile tanınan Tacikistan'ın Kulab bölgesinden olan Nusra Nazarov'tur. Bunun yanı sıra Tacikistan eski Emniyet Teşkilatı Komutanı Gulmurat Halimov'un da IŞİD'e katılıp Suriye'nin şehirlerinden birinde komutan olarak atanması IŞİD'in Orta Asya için belli planlar içerisinde olduğunun bir başka göstergesidir. 

Irak ve Suriye savaşında komutan ve üye olarak aktif rol oynayan Orta Asya uyruklarının olmasına ilaveten bölgedeki IŞİD'in savaş komutanlığının da Babası Çeçen ve Anası Gürcü olan Kafkasyalı Ömer El-Şişani tarafından yapıldığı da dikkat çekicidir. Ömer El-Şişani IŞİD'in Suriye'deki komutanlarından Abdürrahman El-Bedavi El-Anbari öldürüldükten sonra IŞİD elebaşı  Ebu Bekir El Bağdadi tarafından bu terör örgütünün asıl komutanı olarak seçildi. 

Savaşta deneyimli, sert bir kişi olarak tanımlanan El Şişani, El Kaide ile iş birliği yapan Muhacirler ve Ensar Hareketinin üyesi idi. Ömer El Şişani nihayet Irak'ın Musul kentinin Güney bölgesinde yer alan Şarkat'ta Temmuz 2018'de öldürüldü. 

Bu gerçeklerden yola çıkarak IŞİD terör örgütünün iki yoldan yararlanarak Orta Asya'ya nüfuz etmeyi hatta bunun devamında Rusya Müslümanları ve Kafkasya Müslümanları için bile plan yaptığı söylenebilir. Bu yollardan ilki Orta Asya ve Kafkasya uyruklu üyelerin birliklerinin oluşturulması ve bu birliklerin Suriye ve Irak'a gereken askeri tecrübeyi biriktirmek için gönderilmesidir. Baş vurulan ikinci yol ise Fergana Vadisi, Afganistan'ın Kuzeyi ve ayrıca Kuzey Kafkasya ve Pankisi Vadisi'ndeki radikal ve terör örgütleri ve grupları ile uzlaşmaktır. 

Şimdilik Suriye ve Irak savaşında IŞİD'e üye Orta Asya ve Kafkasya uyruklu üyelerden tam belli bir sayı elde olmasa da kuşkusuz Tacikistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Çeçen üyelerin organize veya tek başına yabancı savaşçı olarak IŞİD'e katıldığı ve İmam Buhari Cemaati adı etrafında toplandığı kesindir. 

Görünen o ki Pakistan ve Afganistan, IŞİD'in sözde hilafetinde Büyük Horasan haritasının bir parçası olmasına rağmen, bölgedeki terör oluşumunun hedefinin Rusya ve Çin'i Amerika'nın stratejileri çerçevesinde baskı altında tutulması olduğu söylenebilir. 

Aslında IŞİD Amerika'nın bu stratejisini hayata geçirme kapasitesine sahiptir. Buna esasen uzmanlar da IŞİD'in Afganistan'a gelişinin Amerika ve Siyonizmin planı çerçevesinde olduğunu onaylıyorlar. Buna esasen Amerika ve Siyonistler Çin, Rusya ve İran'ın gücüne  karşılık vermek istiyorlar.  

جماعت امام بخاری

 

 

Etiketler