Ağustos 13, 2020 18:54 Europe/Istanbul

Bugün su, bu hayati maddenin önemi nedeni ile su depolarının tarihini ele almak istiyoruz.

İçme suyun saklama konusu her zaman önemini korumuştur ve insanın her zaman düşündüğü konu olmuştur. İran’da bu endişe “Ab Anbar” yani su depolarının yapımı ile bir nebze giderilmiştir. Ab Anbar- su depoları, suyun depolanması için en iyi yöntemlerden biridir ve diğer teknolojilerin yanısıra, kurak ve kuru bölgelerde yaşamaya imkan sağlıyor.

Antik İran’da su en kutsal doğal unsurdu ve İranlılar suya öyle saygı duyar ve kutsal sayarmış ki kendi anavatanına “su ve toprak” olarak hitap edermiş. Antik İran’da suyun özel konumu itibarı ila Anahita adında bir tanrıçaya inanırdı. Anahita dünyadaki tüm sular, çeşmeler ve yağışların tanrıçası olarak doğurganlık, aşk ve dostluk sembolüymüş.

Belki de bu toprakların yarı kurak olması suyun önemli olmasına sebep olmuştur. kanat, gibi teknolojilerin yansıra Ab Anbarlar da İranlıların o döenemlerdeki yaşamlarında adeta bir devrim yaşattı. Ab Anbar aslında su depolamak için kapalı büyük bir havuzdur. Su sorunu olan veya yağışların az olduğu çöl bölgelerinde Ab Anbar, yağmur veya mevsimsel yağışlardan dolduruludr.

Ab Anbar, menba, Musna, havuz, berke ve diğer bir çok isimle tanınıyor. Diğer İslami ülkelerde bu çeşit su mahzenlerine Türkmenistan’da Serdane, Mısır’da Musna, Filistin’de Hazan ve Harat’ta sa havuz denirmiş. İran coğrafyasının büyük bölümünde kuru havanın hakim olduğu ve en az 6 aylık sürede yeteri yağmur yamaması, bazı nehirlerin mevsimsel olması ve suya ulaşmanın zorlukları nedeni ile kuru mevsimlerde tatlı su temin etmek için Ab Anbar, gerekli araçlardan biriydi.

Ab Anbar’ın kullanım geçmmişi milattan önce 6.y.y’a dayanıyor. Su depolayan Ab Anbarlar daha önce tesadüfen yağmur suları ve sellerden dolarmış. Gideren insan kendi bizzat bu su depolarını su ile doldurmaya başladı. Medeniyetin ilerlemesi ve her bölgenin ihtiyaçları ve coğrafi özelliklerine uygun olarak içme suyun depolanması için çeşitli yöntemler geliştirildi. İran, Mısır, Mezopotamya gibi medeniyetlerde su, üstü kapalı olan, buharlaşmayı ve kirlenmeyi engelleyen üstü kapalı Ab Anbarlarda su depolanırmış.

Kurak ve çöl bölgelerinde Ab Anbar normal yağmur veya mevsimsel nehirlerle doldurulurmuş. Su genelde kışın depolanır ve yaz aylarında kullanılırmış. Ab Anbarlar genelde kanatlara bağlı tesislerdi ve kanattaki su ise yer altının birkaç metre derinliğinden yine yer altında inşa edilen Ab Anbarlara aktırılırmış, böylece hiç kirlenmeden ve su boşa gitmeden depolanırmış.

Ab Anbar’ın inşaatı, suyun arıtılması ve deponun izolasyonu ise mühendislik ve bilim kurallarına uygun olarak gerçekleşiyordu. Suyun arıtılması için fiziki ve kimyasal yöntemler kullanılırdı. Atıkların çökmesi, belirli miktarda tuzun eklenerek ayrışması ile mikropların öldürülmesi için klorun serbest bırakılması, dezenfektasyon için kireç bileşenlerin kullanılması, kokuyu yok etmek için kömürün kullanılması ise bu yöntemlerden bazılarıdır.

Genelde kuru ve sıcak iklimde olan İran platosunda Ab Anbar mimarisi işlevsel oluyordu. Sıcaklığı +50 derece olan bölgelerde Ab Anbar’da olan su +25 derecede üstelik temiz ve tatlı tadında kent ahalisine sunulurdu. Ab Anbarlarda su depolamak hedefi ile iyi şartları oluşturmak için özel bir harç olan Sarooj duvarlarda kullanılırken kuru ve çöl bölgelerinde rüzgarı kullanarak bir nevi soğutma sistemi olan Badgirlerin yansıra yapı, merdivenli ve basamaklı olarak inşa edilirdi.

Ab Anbar duvarları genelde 2 metre kalınlıkta ve özel tuğlalar ile inşa edilirdi. Söz konusu tuğlalar özel olarak Ab Anbar için üretilirdi. Burada kullanılan harç ise Sarooj’dur. Sarooj İranlı eski mimarların özel yöntemlerle geliştirdikleri harçtı. Bunun için kil ve kireç belirli oranla karıştırılır ve sert bir balçık yapılırdı. Balçık bir süre yoğurulur ardından hamamların ocak bölümündeki küller ile bir çeşit kamışın tüyleri ve tohumu olan Lui adındaki lifler, balçığa eklenir. Malzemelerin iyice harmanlanması için balçık dövülür. Bu şekilde elde edilen özel harç Sarooj, Ab Anbarları izole etmek ve yaz ortasında suyun serin tutulmasını sağlıyor. Sarooj eski evlerde serinleme sistemlerinde de kullanılırdı.

Ab Anbarlar genelde kubbeli bir tavana sahiptir ve inşa edilen Badgirlerin sayıları ile tanınırdı. Badgirler rüzgarı kullanarak havalandırma görevi yapıyor. İran’ın Yezd kenti, Badgirleri ile dünyada tanınıyor.

Ab Anbarların bir diğer özelliği ise onların izole olmasıdır, bu da çevredeki çeşitli kirliliklerin suya bulaşmasını engeller.

Ab Anbarların inşaatı genelde yerde ister silindir ister dikdörtgen küp şeklinde büyük bir mahzenin kazılması ile başlar. Mahzen kazısı ise Ab Anbarın çapına 2 metre eklenerek yapılırken 20 metre derinliği bulurdu. Dikdörtgen küp şeklindeki mahzenin örneği İran’ın Kazvin kentinde halen mevcuttur. Fakat silindir şeklindeki mahzenlerin örnekleri Yezd kentinde daha çok göze çarpıyor.

Mahzenin duvarları özel tuğlalar ve Sarooj haracı ile örülür ardından mahzenin içindeki suyun buharlaşmasını engellemek ve kuşların pislikleri veya toz vb. kirlerden korumak için kubbe şeklindeki tavan ile kapatılırdı. Badgirler ise havanın kubbe içine girerek diğer yandan çıkmasını sağlarken hem suyun serinlemesini sağlıyor hem de yoğunlaşmasını (condensation) engelliyordu. Suyun yoğunlaşması, küflenmek gibi kubbede bir çok sağlık sorununa sebep olabilir.

Ab Anbarların mahzenindeki su basıncı mahzen duvarlarının çatlaması veya kırılmasına sebep olabilir. Bu yüzden su depoları genelde zemin seviyesinin altında inşa edilirdi. Yapılan incelemeler bu şekilde, üstteki binalar depremden korunuyordu.

Su depolarının özelliklerine göre çeşitli şekillerde kubbeler inşa edilirdi, bunlardan İran’da Aheng, Kalanbo, Kejave veya karışımlarına değinebiliriz. Ab Anbarlarda suyun akımını engelleyen musluklar (taps) kullanılırmış.

Suyun depolanması için hayati binalar olan Ab Anbarların üstünde ise isfahan’ın yakınlarında olan Vezir Ab Anbar’ında olduğu gibi camiler veya Kerman’da Hac Ağa Ali Ab Anbar’ında olduğu gibi kervansaraylar inşa edilirdi.

Ab Anbar’a girmek isteyen kişi serder, girişten içeri girer. Girişler genelde açıktır ve aşağıya doğru basamaklarla mahzene doğru gidilir. Tabi ki üstteki basamklarda su daha sıcaktır ve aşağı inildikçe su daha serinleşir ve en soğuğu ise en sondaki basamağın seviyesindedir.

Farklı katlarda suya ulaşmak için vanalar ve musluklar bulunabilir. Her musluğun yanında oturmak için bir yer, havalandırma şaftları ve mahzenden su almak için bir sistem mevcut. Böylece havlandırma şaftları ve Badgirlerden başka, su mahzenine hiçbir nüfuz yolu yoktur, ki bu da Ab Anbar sisteminin meziyetlerinden biridir.

Günümüzde nüfusun artışı ayrıca hayatın sanayileşmesi nedeni ile Ab Anbarların rolü çok silikleşmiş hatta yok olmuş denilebilir. Aslında kentsel otomasyon, daha ekonomik mekanizmalara yönelmiştir. Buna rağmen halen İran çapında ve bu mimariyi kullanan kentlerde bir çok Ab Anbar bulunuyor. Tüm bu Ab Anbarlar kültürel miras olarak milli miras listesine alınarak halkın ziyaretine açık tutuluyor.

Ab Anbarlar genelde, suyun depolandığı Hazine denilen mahzen tankı, pirinçten yapılan ve mahzenden su alınmasını sağlayan büyük bir vana veya musluk, Serder denilen giriş ve basamaklardan oluşan Dalan, bazen süslemeleri olan ve havalandırmayı sağlayan Badgirlerden oluşuyor. Tabi ki her Ab Anbar’da tüm bu bölümlerin bulunması şart değil ve bazen bir veya ikisi Ab Anbar’da olmayabilir.

Kış ayılar Ab Anbar’ın mahzenine su alma ve doldurma dönemidir. Bu zaman diliminde tarım yapılmıyor ve kent veya köy sakinleri ise su depolayabilirler. Su genelde bir yıl tankta kalıyor bu yüzden bozulmaması için ona bir çeşit tuz ekleniyor, zira su hareketsiz olması nedeni ile tuz suyun tümüne karışmıyor. Zamanla mahzenin dibinde çok tuzlu ve yoğun bir su birikir. Mahzene tekrar su almak için bu tuzlu suyun temizlenmesi gerekiyor. Temizleme işlemi ise çok zor bir iştir.

Günümüzde endüstrinin ilerlemesi ile su daha farklı yöntemlerle depolanarak evlere dağıtılır. Günümüzde tüme evlerde temiz su, bir musluğu açmak kadar bizden uzaklıkta. Her sabah musluğu açarak el ve yüzümüzü yıkar, duş alınır, çaydanlık doldurulur, çaylar demlenir, çamaşırlar ve bulaşıklar yıkanır, yemekler pişirilir. Tüm bunlar sanayi dönemin sağladığı rahatlıklardır.

Tabi ki Ab Anbarların sadece su depolama görevleri olmadığını da belirtelim. Yapılan araştırmalar bu binların deprem şiddetini azaltmakta etkili olduklarını gösteriyor. Tabi ki onların, kendi etraflarında havayı soğutma, hava sirkülasyonu sağlamak ve hatta kente güzellik katmak gibi yönleri de vardır. İşte tüm bu özellikler, eski dönemlerde yaşayan insanların hayatlarında temel rol oynuyor.

Etiketler