Eylül 04, 2020 15:52 Europe/Istanbul

Hatırlanacağı üzere geçen sohbetimizde İran'da antik çağlardan itibaren Kanat olarak bilinen yer altı su sisteminin ilk kez kullanıldığını belirttik. Ayrıca Kanatların nasıl kazıldığı ve sistemine işaret ettik. Bugün sohbetimizde kaldığımız yerden devam edeceğiz.

İran’da kanatların bir grubu 2016 yılında UNESCO tarafından dünya listesinde, İran’ın 20. Eseri olarak kayda alındı. Verilere göre aktif olarak çalışan yaklaşık 21 bin 780 km uzunluğunda 36 bin 300 kanat mevcuttur. İran kanatları sürdürülebilir kalkınmada kaynakların adil ve halkçı bir şekilde yönetilmenin sembolüdür.

İran’ın tüm kurak bölgelerinde kalıcı ikamet ve tarım için ihtiyaç duyulan su, derelerde olan ve yer altı tünellerle yönlendirilen, genelde kilometrelerce yol kateden geleneksel ve tarihi kanat sistemi ile yer altı su havzalarından temin edilirdi. Söz konusu su sisteminin geleneksel yönetim sistemi, suyun adil ve kalıcı olarak ortaklaşa kullanılmasını sağlıyordu. Kanat aslında İran’ın büyük uygarlığının, kuru hava ve çöl bölgelerindeki kültürel geleneklerinden müstesna bir kanıttır.  Kanatların bu özelliği  artı zeki ve bir o kadar çekici mimarisi, UNESCO’nun küresel miras komitesi tarafından dünya miras listesine alınmasına sebep oldu

UNESCO Dünya Mirası sözleşmesi, 16 Kasım 1972'de UNESCO genel kurulu tarafından kabul edilen Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme ile kuruldu. Günümüzde 193 devlet tarafından onaylanan sözleşme, en fazla devletin taraf olduğu uluslararası belgeler arasındadır. Sözleşmenin konusu küresel öneme sahip olan, toprak,ırk, din ve milliyet ayırmaksızın tüm insanlığa ait olan tarihi, doğal ve kültürel eserlerini korumaktır.

Söz konusu konvansiyon uyarınca UNESCO üyeleri sahip oldukları tarihi, doğal ve kültürel eserlerini dünya miras listesine aday gösterebilir. Tabi ki listeye giren eserlerin korunması, söz konusu ülkeye ilaveten tüm üye ülkelerin sorumluluğundadır.

Küresl miras listesinde olan İran kanatları, Gonabad Kasaba, Ferdos Beldesi, Zareç Hasan Abad, Mirza Nasullarh Mehriz su değirmeni, Cupar Kerman, Ekber Abad ve Gasım Abad Bervat Bam, Erdestan’da Mun, İsfahan’da Vezvan ve Mezd Abad ve Erak’ta İbrahim Abad’dır; tümü de Rezevi Horasan, Güney Horasan, Yezd, Kerman, Merkezi ve İsfahan eyaletlerinde bulunuyorlar.

 

Dünya miras listesinde yer alan 11 kanatın her biri, tarih, mimari tarzı, derinliği, uzunluğu vb. özellikler nedeni ile eşsiz ve kendine münhasır özellikleri vardır.

Örneğin Gonabad kasaba kanatı, İran’ın en derin kanatıdır, ana kuyunun derinliği 350 metredir ve en büyük depremlerden bile etkilenmemiştir.

Güney Horasan eyaletinde olan Ferdos Beldesi kanatı, Sasaniler dönemine aittir ve Ferdos ilçesinin etrafındaki tarım arazilerini sulardı. Bu kanat 16 daha küçük kanat, 2 nehir ve bir miktar da gezgin suları kapsıyor.

Yezd eyaletindeki Zareç Hasan abad kanatı ise 100 km uzunluğu ve 2115 dikey kuyu ile 2 ila 3 bin yıl önceye aittir. Uzmanlar kanatın İslam’dan önceki dönemde inşa edildiğini belirtiyorlar.

Erdestan’da olan Mun kanatı, dünyanın tek iki katlı kanatıdır ve yaklaşık 800 yıl öne inşa edilmiştir. Ortak kuyulara sahip olan bu kanatın ana kuyusu farklıdır. Bu kanatın her katında farklı sular akıyor öyle ki hiç biri diğerine sızmıyor ve karışmıyor. Üst kattaki su daha tatlı fakat alt kattaki suyun debisi daha yüksektir.

 

Yezd eyaletinde Mehriz’in Hasan Abad kanatı 700 yıllık geçmişi ile nispeten daha yüksek ve uygun debiye sahiptir. Kanat boyunca alçı ve tuz katmanları oluşmuyor, bu da Hasan Abad kanatı suyunun ilk günkü kalitesi gibi hiçbir minerali bulunmadan kullanılmasını sağlıyor.

Meyme kentinde Mezd Abad ve Vezvan kentinde aynı adı taşıyan kanatlar yer altı barajları nedeni ile UNESCO lisesine alındı.

 

Kerman’ın Cupar’da Goherriz kanatı 750 yıllık geçmişi ve 3 bin 556 metre uzunluğu ve 129 kuyusu ile Cupar kentinin yüzlerce hektar ekili arazisini suluyor.

Erak İbrahim Abad kanatı, İran’ın en eski kanatlarından biridir ve geçmişi ise İslam döneminin ilk asrına dayanıyor. Bu kanatı diğerlerinden ayıran ise onun tarihi geçmişidir.

Bem ilçesinin Gasım Abad ve Eber Abad kanatları da ikiz oldukları için UNESCO’nun listesinde kayda alındılar.

Gonabad Rezevi Horasan’ın güneyinde ve dünyanın en büyük kubbeli kentidir ve birçok Badgir ve Havuz hanelere sahiptir. Badgirler, evlerin yarım küreli kubbeli tavanları, sıcaklığın kontrol edilmesine ve her zaman kubbenin bir bölümünün kendi gölgesinde kalması dolayısı ile oda sıcaklığının dengede olmasına sebep olmuştur. Bu sistem tıpkı doğal bir serinletici gibi çalışırken aynı zamanda binanın dayanıklığını da arttırıyor.

Dünyanın en uzun, en büyük, en eski kanatı İran’ın en gizemli mekanlarından birinde karanlık ve iç içe olan koridorları ile hala kentin tatlı suyunu sağlayan “Gonabad Kasaba” kanatıdır. Kasaba kanatı dünyanın en derin ve en hayret verici su tesislerinden biridir ve bu yüzden insan eli ile yapılan en müthiş su yapısı olduğu için bir çok araştırmacı ve tarihçinin dikkatini çekmiştir.

Kasaba kanatının binlerce koridoru, eski kent olan Kasaba arsalarında ve günümüz Gonabad kentinin güney batısında olan  doğu köy mahallesinden başlar ve koridorlarında akmanın ardından Kasaba mahallesinde yer yüzüne çıkıyor. Gonabad Kasaba kanatı çizimleri uzun yıllar yer altında gözlerden uzak kalan, çölün ortasında sessiz bir hamasettir fakat çarpan bir kalp gibi içindeki suyu toprağın damarlarına akıtarak kurak bölgeye hayat ve yeşillik kazandırıyor.

Gonabad Kasaba kanatında zekice yapılan sistem, dikey ve yatay olarak kazılan kuyu ve kanatın birleşmesidir. Bu kanatta iki çeşit kuyu kazılmıştır, bazılarının derinliği az ve dikeydir fakat diğer bazıları ise derin ve basamaklıdır.

Kanatın ilginç yapımı nedeni ile hakkında bazı hikayeler anlatılıyor. Bu eski hikayelerin bazısı, bu yapının insan tarafından inşa edilmediği, bazı devlerin bu kanatı inşa ettiği bağlamındadır!! Bir diğer eski efsane ise Kasaba kanatı büyük bir günah işleyen eski bir kralın kefareti olarak inşa edildiği yönündedir.

Gonabad Kasaba karizi, iki ana ve 6 yan dallardan oluşuyor. Ana kuyu ise Siyah Kuh’un kuzey etekleri, bugünkü çıkışı ise Kasaba kenti (doğu köy) olarak tanınan mahallenin güneyidir. Kanat en azından 33 km ve ana kuyunun derinliği ise +5 olarak düşünülen yer eğimi dikkate alınarak yaklaşık 300 metredir ve debisi ise saniyede en az 130 litredir.

Hicri 5. (miladi 11) Asrın tanınmış büyük şair, edip ve seyyah Nasır Hüsrev el-Kubâdiyânî kanat kuyunun derinliğini 700 Gez (her Gez 95 cm) ve uzunluğu ise 4 fersah (her fersah yaklaşık 6,24 km) olduğuna işaretle, “Bu karizde muazzam bir su akmakta ve Kariz 4 fersah uzunluğunda” yazıyor.

Arkeoloji uzmanı Lebbaf Haniki’nin “Gonabad Kanatı” kitabında yazdığına göre karizin ana damarı Kasaba kentinden 131 bin 35 metre uzunluğunda devam ederek su dolu Hanik deresinde kazılmıştır. Kanatın sürekli çökmesi, dönemin uzmanlarını çare bulmaya sevk etmiş böylede 700 metrelik mesafede kanat iki dala ayrılmış böylece birini çökerek kanalın kullanılmaz hale gelmesi durumunda diğer kanalda su dışarı akmaya devam eder.

Gonabad kentinde muganni veya mirab olmak ya da kanatları temizleme meslekleri büyük önem ve saygınlığa sahipti. Muganni kanatların kuyularını kazan, mirab ise suyun kullanma saatlerini ayarlayan “suyun emiri”dir. İranlı eski mimarlar bu kanatı en güzel biçimde süslemeyi başarmışlar. Kanat kuyularının etrafındaki kerpiçler, Kasaba dalının kanatın ilk ve teme kanalı olduğunu ve Ahamenişler döneminde kazıldığını, ardından kuraklık dönemi için diğer dallarının inşa edildiğini gösteriyor.

Kanatın iç ortamı hayret verici kanallar ve tünellerden oluşuyor. Tünel duvarlarındaki oyuklar ve boşlukar dikkat çekiyor; yapılan araştırmalar bunların çalışma sırasında lambaların konduğu yer olduğunu gösteriyor.

Her yıl binlerce İranlı ve yabancı turist İran’ın bu mimari şaheserini ziyaret için Gobnabad yolunu tutarak Kasaba Kanatını geziyorlar