İran basınından ele alacağımız ilk gazete Keyhan gazetesi.

Keyhan gazetesinde Siyonist rejim askerlerinin Batı Şeria'nın farklı bölgelerine saldırması, İslami İran dışişleri bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın Türkiye'nin yeni dışişleri bakanı Hakan Fidan'ı İran'a davet etmesi gibi haberler ön plana çıkarılırken, Kudüs gazetesinde Türk yetkilinin Ankara ve Şam arasındaki diyalog hakkında açıklamasını konu eden bir haber dikkatimizi çekiyor. Haberde şunları okuyoruz:

...***

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Suriye dosyası başkanı Gürhan Karakuş, Lübnan medyasına Şam ile diyaloğun Moskova'nın ev sahipliği yaptığı İran, Rusya, Türkiye ve Suriye'nin dörtlü toplantısının bir parçası olduğunu söyledi.

Türk Dışişleri Bakanlığı'nda Suriye dosyasından sorumlu yetkili açıklamasının devamında “Şam ile diyalog, Suriye sorununun çözümü için önemlidir.”dedi.

Eski Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için yol haritasının geliştirilmesini görüşmek üzere önümüzdeki günlerde Türkiye, İran, Rusya ve Suriye temsilcilerinin bir araya geleceğini duyurmuştu.

Türk yetkili açıklamasının devamında şöyle dedi: Bakan yardımcıları düzeyindeki bu temsilciler, ilişkilerin normalleşmesi sürecinde yol haritasının çıkarılması için çalışacaklar. Bu konuyu Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile yakın zamanda yaptığımız bir telefon görüşmesinde ele aldık.

...***

İttilaat gazetesinde İran İslam cumhuriyeti kurucusu rahmetli İmam Humeyni'nin -ra- rihlet yıldönümü anma törenlerinin görkemli bir şekilde düzenlenmesi, İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı sözcüzü Nasır Kenani'nin, Suudi Arabistan başkenti ve Cidde kentindeki büyükelçilik ve başkonsolosluğun resmi olarak bir kaç güç içerisinde faaliyetlerine başlayacağını vurgulaması gibi haberler ön plana çıkarılırken, Horasan gazetesinde Lübnan Hizbullah Hareketi Yürütme Konseyi Başkanı'nın Lübnan gelişmelerine dair açıklamasını konu eden bir haber dikkatimizi çekiyor. Haberde şunları okuyoruz:

...***

Lübnan Hizbullah Hareketi Yürütme Konseyi Başkanı, ABD'nin müdahalelerde bulunarak Lübnan'daki krizlerin çözümünü engellemeye çalıştığına değinirken, anlaşma ve diyalog olmadan cumhurbaşkanının seçilemeyeceğini vurguladı.

Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Seyyid Haşim Safiyeddin, bir anma töreninde yaptığı konuşmada Lübnan'daki siyasi krize değinerek şöyle dedi: Cumhurbaşkanı seçmenin tek yolu uzlaşma ve mutabakattır ve biz bunu ilk günden beri söylüyoruz ve mutabakat çağrılarımızı sürdürüyoruz. Bazıları Lübnan'da sağa sola gidip dünyanın bütün ülkelerini dolaşarak gördükleri herkesle konuşmaya çalıştı. Kendilerini yormamalarını ve sonunda bir sonuç alamayacaklarını söyledik. Konu açık ve aşikârdır ve daha fazla düşünmeye gerek yoktur. Lübnan'da cumhurbaşkanı oybirliğiyle seçilmelidir. Sorunlu bir başkan ülkeyi canlandırabilir, siyasi ve ekonomik çözümlere ulaşabilir mi? Hem de ülke, böylesine kritik ve karmaşık bir durumdayken? Lübnan, zengin ve yüksek yeteneklere sahip bir ülkedir, ancak siyasi olarak koordinasyon en asgari düzeydedir ve fikir birliği olmadıkça, etkili bir siyasi ve ekonomik hamle yapamamaktadır. Bu nedenle, bir sonraki cumhurbaşkanı uzlaşı ile seçilmezse ülkeyi yönetebilir mi? 

Seyyid Haşim Safiyuddin konuşmasına şöyle devam etti: ‘ABD'nin son günlerde Lübnan'a yaptığı müdahalelerin tek amacı vardı, o da ülkedeki krizin çözüm yolunu engellemekti. Eğer Amerika bu müdahaleleri bir meydan okuma yaratmak için yapıyorsa, o zaman Amerikalılar bu meydan okumanın cumhurbaşkanını seçme ve Lübnan'ı yönetme sürecinde ve gelecekte başka herhangi bir siyasi meselede daha fazla engel yaratacağını biliyorlar.

...***

Hemşehri gazetesinde Yemen gelişmelerine dair bir haber dikkatimizi çekiyor. Haberde şunları okuyoruz:

...***

Yemen'de Birleşik Arap Emirlikleri'ne bağlı bir askeri komutan yaptığı açıklamada, Suudi koalisyonuna bağlı siyasi güçlerin arasındaki ayrılıklardan dolayı kazanan tarafın Husiler olduğunu belirtti.

Ali Abdullah Salih'in yeğeni ve Yemen'in güneyindeki Aden şehrinde Birleşik Arap Emirlikleri'ne bağlı milislerin komutanı Tarık Salih, Suudi koalisyonuna bağlı siyasi ve askeri güçler arasındaki uyumsuzluk ve kaosu şiddetle eleştirdi.

Yemen'deki gelişmeleri gözlemleyenlere göre, Yemen'de Suudi koalisyonuna bağlı iki grup arasındaki ciddi görüş ayrılıkları, birçok durumda şiddetli ve kanlı silahlı çatışmalara yol açtı. Bu, Ensarullah güçlerinin sekiz yıllık savaşta zafer kazanmasına yol açan etkenlerden biri oldu.