İran basınından ele alacağımız ilk gazete İttilaat gazetesi.

İttilaat gazetesinde İran yol ve şehircilik bakanı Mehrdad Bezrpaş'ın İran-Türkiye ortak ekonomi Komisyonunun yakında aktif hale geleceğini vurgulaması, Avrupa Birliğinin, Rusya yaptırımlarını delme bahanesiyle Çin, Özbekistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Suriye ve Ermenistan'dan 87 kurumu Birliğin yaptırım listesine eklemesi gibi haberler ön plana çıkarılırken, Horasan gazetesinde Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov'un, NATO kuvvetlerinin Ukrayna'da konuşlandırılmasının ABD için tarihi bir hata olacağı konusunda uyarısını konu eden bir haber dikkatimizi çekiyor. Haberde şunları okuyoruz:

...***

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, NATO kuvvetlerinin Ukrayna'da konuşlandırılmasının ABD için tarihi bir hata olacağı konusunda uyardı.

NATO Genel Sekreteri'nin Rusya ile savaşın ortasında Ukrayna'nın üyeliğine karşı çıkmasına rağmen, Paris ve Londra, Kiev'in bu askeri ittifaka katılmasını kabul ettiklerini açıkladılar. İngiltere ve Fransa dışişleri bakanları, mevcut planı Ukrayna'nın NATO üyelik sürecine uygun bulmazken, Kiev'in bir an önce bu askeri ittifaka katılmasını talep ettiler.

Rusya, NATO'nun genişlemesinin sonuçları konusunda defalarca uyarırken, Ukrayna'ya yönelik özel askeri operasyonların başlatılmasının nedenlerinden birinin de Kiev rejiminin bu ittifaka katılma kararı olduğunu vurguladı.

Ukrayna, 2008'den beri NATO'ya katılmak istediğini açıklıyor. 

...***

Risalet gazetesinde Avrupa Birliği Sözcüsünün İran ile diplomatik diyalog kanallarını açık tutmak istediklerini vurgulaması, İslami İran dışişleri bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın Fars Körfezi ülkeleri arasında ortak diyalog ve işbirliği mekanizmasının her zamankinden daha gerekli olduğunu vurgulaması gibi haberlere yer verilirken, Cevan gazetesinde Yemen gelişmelerine dair bir haber dikkatimizi çekiyor. Haberde şunları okuyoruz:

...***

Yemen Yüksek Siyasi Konseyi başkanı Mehdi el-Meşat, Suudi Arabistan ve BAE liderliğindeki işgalci Arap koalisyonunu Yemen'deki savaş bataklığından çıkma fırsatlarını kaybetmemesi konusunda uyardı.

Mehdi el-Meşat açıklamasını şöyle sürdürdü: Bir sonraki savaşa girecek olan ve önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak benzersiz silahlar, düşmanı oyunlarını durdurmak zorunda bırakacaktır. Özgürlük ve bağımsızlığa kavuşmak için yolumuza ve istikrarımıza devam edeceğiz. Düşman hazırlığımızın yüksek olduğunu anlayınca vazgeçecek ve herhangi bir suç işlediği takdirde felaketle karşı karşıya kalacaktır. Düşmanın dayattığı tüm eylemler, Yemen milletinin acısını ve ızdırabını çoğaltmayı ve toplumu kışkırtmayı amaçlamaktadır ve düşmanı, inadında ısrar etmesi durumunda fırsatları kaçıracağı konusunda uyarıyoruz. Bugün düşmana sunulanlar yarın ona verilmeyecektir ve düşman ne kadar kaybettiğini ve ne kadar kaybedeceğini biliyor.

...***

Hemşehri gazetesinde Suriye gelişmelerine dair bir haber dikkatimizi çekiyor. Haberde şunları okuyoruz:

...***

Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Eymen Susan verdiği bir röportajda Kürt grupların bu ülkedeki siyasi tavrını ve yönelimini eleştirerek, bu grupların ABD'nin maşası haline geldiklerini söyledi.

Eymen Susan, el-Arabiya'ya kanalına verdiği röportajda şöyle dedi: Kürt grupların durumu çok kötü, şüphesiz Suriye'de bir şey başaramayacaklar. Ne yazık ki bu gruplar, Suriye'ye ve bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne darbe vurmaktan başka bir amacı olmayan ABD’nin planlarına ve propagandasına alet olmayı kabul ettiler. Onların Amerika'nın varlığı olmadan hiçbir konumları ve ağırlıkları yoktur. Kürtlerin Suriye'den ayrılması projesinin başarı payı yok. Çünkü hem Suriye halkı, hem hükümet, hem de uluslararası toplum bu konuya karşıdır. Öte yandan bu gruplar Kürtleri temsil etmiyorlar, Kürtler Suriye ulusal dokusunun ayrılmaz bir parçası sayılmaktadır. Kürt grupların liderlerinin çoğu Suriyeli değil ve Suriye'ye bu ülkenin dışından ve Kuzey Irak'taki Kandil dağlarından girdi. Öte yandan onların Amerikalıların gözünde bir değerleri yok ve sadece ABD’nin plan ve projeleri için geçici bir araç olarak görülüyorlar.