İran basınından seçmeler
İran basınından ele alacağımız ilk gazete Risalet gazetesi.
Risalet gazetesinde dışişleri bakanlığı sözcüsü Nasır Kenani'nin İran'ın hiçbir zaman ABD hükümetine güvenerek müzakere yapmadığını vurgulaması, Irak başbakanı Muhammed Şiya Sudani’nin komşu ülkelerle işbirliğinin önemini vurgulaması gibi haberler ön plana çıkarılırken, Keyhan gazetesinde Yemen gelişmelerine dair bir haber dikkatimizi çekiyor. Haberde şunları okuyoruz:
...***
Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Dışişleri Bakan Yardımcısı, ABD'nin bu ülkede savaşın durmasını istemediğini söyledi.
El-Mesire televizyonunun bildirdiğine göre Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin El-Azi yaptığı açıklamada şöyle dedi: San'a havaalanından yapılan uçuşlarla ilgili yapılan anlaşmalara uyulmaması, saldırgan koalisyonun barış ve güven inşa etme konusundaki isteksizliğini gösteren uygunsuz bir davranıştır.
Yemenli yetkili, devlet çalışanlarının maaşlarının ödenmesi konusunun güven inşa etmek ve barış ortamına girmek için gerekli ve hassas olduğunu, gecikmenin devam etmesi halinde başka seçenekler aramak zorunda kalacaklarını sözlerine belirtti.
El-Azi, güvenin yeniden inşasının ancak insani konularda ilerleme sağlanmasıyla mümkün olduğunu belirterek, Yemen'de barışa giden yolun açık olduğunu, bunun da ablukayı kaldırmak, saldırganlığı ve işgali bitirmek ve etkileriyle başa çıkmak olduğunu vurguladı.
Yemen Dışişleri Bakan Yardımcısı açıklamasının devamında şöyle dedi: Saldırgan koalisyonun barışa yönelik eylemleri şimdiye kadar sadece sözde kaldı ve barışa doğru ilerlemek konusunda ciddiyseler bizim taleplerimiz açıktır.
...***
İttilaat gazetesinde Irak'ta İşgalci Amerikan askeri konvoyunun hedef alınması, İslami İran içişleri bakanı Ahmet Vahidi'nin İran-Türkiye ilişkilerinin İslam dünyası için önemli olduğunu vurgulaması gibi haberlere yer verilirken, Horasan gazetesinde Çin'in İran büyükelçisinin açıklamasını konu eden bir haber dikkatimizi çekiyor. Haberde şunları okuyoruz:
...***
Çin'in İran büyükelçisi, Çin ve İran dahil gelişmekte olan ülkelerin çoğunluğunun Amerika'ya aldanmayacağını yazdı.
Geçtiğimiz yıllarda İran ve Çin ilişkilerini "politik-ekonomik", "güvenlik-savunma" ve "jeopolitik-stratejik" olmak üzere üç makro düzeyde genişletti ve 25 yıllık stratejik belgenin imzalanması bu sürecin tamamlanmasında önemli bir adım oldu.
Çin'in İran Büyükelçisi "Chang Hua", kaleme aldığı yazısında Amerika ve bazı Batılı ülkelerin Çin ile gelişmekte olan ülkeler arasında ayrılık yaratmaya çalıştığını yazdı.
"Chang Hua", Çin'in her zaman gelişmekte olan bir ülke statüsüne bağlı kalacağını, Batı "zenginler kulübüne" katılmayacağını ve ortak haklar ve çıkarlar arayışında gelişmekte olan ülkelere her zaman eşlik edeceğini sözlerine ekledi.
...***
Cam-ı Cem gazetesinde Filistin gelişmelerine dair bir haber dikkatimizi çekiyor. Haberde şunları okuyoruz:
...***
İslami Cihat hareketinin siyasi büro üyesi ve Lübnan'daki temsilcisi İhsan Ataya, Filistinlilerin son zamanlarda Siyonist rejimin saldırganlığına karşı verdiği kahramanca mücadeleyi överken "insanlar direniş seçeneği konusunda birleşmiş durumda."diye kaydetti.
Siyonist rejim ordusu 3 Temmuz Pazartesi sabahı Cenin kampına büyük bir saldırı düzenledi ve bunun sonucunda Filistin vatandaşlarının mallarına yönelik kapsamlı tahribatın yanı sıra 13 kişi şehit oldu ve 100'den fazla kişi yaralandı.
Sonunda Siyonist işgal güçleri, Cenin'e iki gün süren saldırı ve Tel Aviv'de 10 Siyonistin yaralanmasıyla sonuçlanan operasyon ve Gazze direnişinin misillemesiyle Cenin'den çekilmek zorunda kaldı.
Filistin İslami Cihat hareketi yetkilisi İhsan Ataya bu bağlamda yaptığı açıklamada şöyle dedi: Cenin'deki direnişçi gençler, Siyonist rejimin saldırganlığına karşı son kahramanca mücadelede Cenin'deki direniş güçleri birliğinin bölünemeyeceğini kanıtladı ve direnişleriyle, Siyonist düşmana unutulmaz bir ders verdi.
İslami Cihad'ın Lübnan'daki temsilcisi, halkın Cenin'deki direniş güçlerine yardım ettiğini belirterek, "Direnişe bu katılım, Filistin halkının özlemlerini yansıtıyor ve Filistin'in tutumunun birliği, işgale karşı koymanın ve düşmana karşı zafer kazanmanın temelidir"dedi.
Ataya, "Arap birliği Filistin birliğinin temelidir ve Arap halklarının birliği Filistin'in birliğini etkileyecektir ve bu birlik ile düşmanları yenebiliriz."diye ekledi.