Semavi sureler - 4
Hamd suresi Ümmül kitap, yani ana kitap olarak da anılır, çünkü bu surenin içeriği o kadar geniş kapsamlıdır ki adeta Kur'an-ı Kerim'in tümü bu surede özetlenerek yer aldığı belirtilir.
Surenin bir bölümü tevhid ve Hak tealanın sıfatlarını tanımakla ilgilidir ve bir başka bölümü maad ve kıyamet günü ve diğer bir bölümü de, mümin ve kafir insanın sınırını belirleyen hidayet ve dalaleti anlatır.
Değerli dostlar, semavi sureler başlığı altında hazırladığımız dizi sohbetimizin bu bölümünden itibaren Kur'an-ı Kerim surelerini ve özelliklerini anlatacağız. Hamd veya Fatiha suresi, Kur'an-ı Kerim'in ilk suresidir ve ayetleri mahlukla yaratan arasındaki irtibatı en güzel biçimde beyan etmiştir. İslam peygamberi (Sav) bu sureden büyük bir muhibet olarak söz etmiştir.
Şimdi hep birlikte bu güzel sureyi ve mealini dinleyelim:
بسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِیمِ ﴿۱﴾
Rahmân (ve) rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِینَ ﴿۲﴾
Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.
الرَّحْمنِ الرَّحِیمِ ﴿۳﴾
O, rahmândır ve rahîmdir.
مَالِکِ یَوْمِ الدِّینِ ﴿۴﴾
Ceza gününün mâlikidir.
إِیَّاکَ نَعْبُدُ وإِیَّاکَ نَسْتَعِینُ ﴿۵﴾
(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.
اهدِنَا الصِّرَاطَ المُستَقِیمَ ﴿۶﴾
Bize doğru yolu göster.
صِرَاطَ الَّذِینَ أَنعَمتَ عَلَیهِمْ غَیرِ المَغضُوبِ عَلَیهِمْ وَلاَ الضَّالِّینَ ﴿۷﴾
Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!
Bu sure Fatiha veya Fatihatul kitap olarak adlandırılmıştır. Fatiha, başlayan anlamına gelir ve Kur'an-ı Kerim bu sure ile başladığından kitabı başlatan anlamına gelen Fatihatul kitap olarak adlandırılmıştı. Gerçi bu, fatiha suresinin yüce Allah tarafından peygamberine nazil olan ilk sure anlamına gelmez.
Müfessirlerin çoğu Alak suresinin ayetleri Hira mağarasında İslam peygamberine (sav) nazil olan ilk ayetler olduğunu beyan ediyor. Fakat bugün bize ulaşan Kur'an-ı Kerim'de fatiha suresi bu semavi kitabın ilk suresi sayılmıştır.
Fatiha suresi için çeşitli adlar zikredilir. Bu adların en ünlüsü Hamd'dır, çünkü surede yüce Allah'a hamd edilir ve ilk ayeti de hamd, alemleri yaratan Allah'a mahsus olduğu buyurulur. Surede ayrıca yüce Allah bizlere nimetlerini sunduğu için hamd edilmeyi hak ettiği beyan edilir.
Hamd suresinden şükür ve nur adları ile de söz edilir. Hamd suresi yedi ayetten oluşur. Bu sure Sebeul misani, yani yedi ikiler olarak da adlandırılmıştır. Bazı müfessirler bu adlandırmaya açıklık getirirken, Hamd suresinin yedi ayeti olduğunu ve bir kez Mekke ve bir kez de Medine olmak üzere iki kez nazil olduğunu anlatıyor. Bazı müfessirler de bunun sebebini, her namazda Hamd suresinin iki kez kıraat edilmesine bağlıyor.
Sohbetimizin başında da anlatıldığı üzere Hamd suresi Ümmül kitap, yani ana kitap olarak da anılır, çünkü bu surenin içeriği o kadar geniş kapsamlıdır ki adeta Kur'an-ı Kerim'in tümü bu surede özetlenerek yer aldığı belirtilir. Surenin bir bölümü tevhid ve Hak tealanın sıfatlarını tanımakla ilgilidir ve bir başka bölümü maad ve kıyamet günü ve diğer bir bölümü de, mümin ve kafir insanın sınırını belirleyen hidayet ve dalaleti anlatır.
Hamd suresinin ayetlerinde ancak yüce Allah tapmayı ve O'na kulluk etmeyi hakettiği anlatılır. İnsanlara yaşamların zorluklarında yardımcı olan tek güç, yüce Allah'tır.
İmam Sadık (sa) hamd suresi hakkında şöyle buyurur:
Bu surenin başı hamd, ortası ihlas ve sonu duadır.
Hamd suresi ahengi ve ifade biçimi itibarı ile Kur'an-ı Kerim'in diğer surelerinden farklıdır. Zira bu surede yüce Allah kullarına O'na nasıl ibadet edeceklerini ve O'nunla konuşacaklarını öğretmiştir ve ayetler aslında kulun dilindendir.
Sure yüce Allah'a hamd etmekle başlıyor ve O'na ve maada inancı beyan ederek devam ediyor ve kulun talebi ile son buluyor.
Yüce Allah da hamd suresini kendisi ve kulu arasında paylaştığını, surenin yarısı kendisine ve diğer yarısı kuluna ait oludğunu ve kulun burada isdetiklerini ona vereceğini buyuruyor.
(HAMD SURESİNİN BAZI AYETLERİ YENİDEN YAYINLANIYOR)
Hamd suresi Kur'an-ı Kerim'de özel bir konuma sahiptir. Bu sure bütün müslümanların namazda okumaları gereken tek suredir. Müslümanlar her namazda iki kez ve beş vakit namazın toplamında on kez bu güzel sureyi tilavet eder. Bu durum, hamd suresinin seçkin konumunun işaretidir.
Hamd suresi Allah'ın adı ve Rahman ve Rahim sözcükleri ile başlıyor ve ikinci ayette bu iki sözcük bir kez daha tekrarlanıyor. Yani tapmayı bir tek O hakeden Allah yaratılışın temelini Rahman ve Rahim olması üzerine inşa etmiştir.
Rahman yüce Allah'ın sıfatlarından biridir, şöyle ki Allah'ın rahmeti geniştir ve herkesi kapsar ve ister mümin ister kafir, ister hayırsever ister kötülük eden, bütün kulları kapsamına alır. Allah alemleri yaratan, insanların yaşamı için zemini hazırlayan ve sonsuz rahmeti her tarafa yayılan ilahtır.
Rahim sıfatı ise Allah'ın has rahmetine işaret eder, çünkü Allah'ın has rahmeti ve sevgisi ancak şayeste ve itaatkar kullarını kapsar. Nitekim Ahzab suresinin 43. ayetinde Allah müminlere karşı rahimdir, şeklinde buyurur.
Gerçekte gönüllerini iman nuru ile aydınlatan, salih amellerde bulunan ve seçkin ahlaki özelliklere bürünen insanlar ilahi rahmetten yararlanır.
Alimlere göre hamd suresinin en önemli amacı, kulun Allah ile ilişkisini düzenlemektir ve aynı zamanda bir kaç mesaj içerir. İlk mesaj, insanların her işe yüce Allah'ın adıyla başlamaları gerektiği ve yaşamının her anında O'nu anmasıdır.
Hamd suresinin bir başka mesajı ise kulun yaşamı boyunca tevhid inancı ile yaşaması ve düşüncesinde ve amelinde bunu gözetlemesi ve uygulamasıdır.
Kul iyyakanabedu ve iyyakanastain cümlesini tekrarlayarak şirk ve batıl simgelerinden uzaklaşmalı ve ancak Allah'tan medet ummalı ve ancak O'nu alemlerin tek yaratanı bilmeli ve karşısında teslim olmalıdır.
İhdinassıratal mustakimmm, yani bizi doğru yolu göster demek, insanların sürekli doğru yolu gösteren birine muhtaç olduklarını ve hidayete ermek istediklerini gösterir.
Hamd suresinin son ayeti ise hidayete erenlerle, yani yolları sapkınlardan ayrı olan kullarla ilgili noktaları içerir.
Hamd suresi sonunda insanların yaşamlarında izleyeceği ana hattı ve stratejiyi bilmesi gerektiği ve çeşitli yolların arasında en iyi ve en uygun olan doğru yolu seçmesi gerektiği mesajını verir.
Sure üç yola işaret etmektedir. Bunların ilk doğru yoldur. Bu yol hidayete eren ve nimetlerden yararlanan insanların yoludur. İkinci yol, gazaba uğrayanların yoludur. Bunlar hak karşısında direnen ve başkalarını da saptırmaya çalışanlardır. Üçüncü yol lise sapkınların ve yolunu kaybedenlerin yoludur.
Evet, kullar hamd suresinde yüce Allah'tan onları doğru yola, yani hideyete eren ve ilahi has nimetlerden ve rahmetlerden yararlananların yoluna yöneltmesini niyaz ediyor.
Biz de bugünkü sohbetimizi aynı talepte bulunarak noktalamak istiyoruz:
(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.
Bize doğru yolu göster.
Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!