Türkiye’de yabancılara konut satışına itiraz edilmesi
Korona virüs pandemisi başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeyi etkisi altına aldığı bir sırada Türkiye’nin turizm sektörünü de ciddi bir şekilde etkiledi.
Turizm sektörü Türkiye devleti ve milletinin önemli gelir sektörlerinden biriydi ve bu ülkenin gelirlerinin önemli bir bölümünü karşılıyordu. Korona virüs salgını şartlarında ise Türkiye devleti başka ülkelerin vatandaşlarına konut ve arsa satışı ve tapularını vermekle turizm sektörünün etkilenmesinden kaynaklanan maddi zararların bir bölümünü telafi etmeye başladı.
Türkiye’nin Fuzul inşaat grubunun yayımladığı rapora göre 2003 ila 2017 yılları arasında kalan dönemde yabancı uyruklular Türkiye’de en az 42 milyar dolar değerinde konut satın aldılar. Yine aynı rapora göre Türkiye’de emlak satışı 2013 yılında çıkarılan yeni emlak ve arazi kanunundan sonra ivme kazandı. Bu bağlamda Türkiye yönetimi de 2023 yılı için belirlenen ufkun çerçevesinde öngörülen 20 milyar dolarlık hedefe ulaşabilmek için çabalarını aralıksız sürdüreceğini açıkladı.
Bu yasa çıkarılmadan önce Türkiye’de konut satın alan yabancılar sadece bu ülkede ikamet izninden yararlanabiliyordu. Gerçi bu hak ancak alıcı satın aldığı konutunun sahibi olduğu sürece geçerliydi. Yeni Türkiye’de konut satın alan ve ikamet hakkından yararlanan yabancılar her yıl bu izni uzatmaları gerekiyordu. Ancak şimdi yeni kanunla birlikte yabancı uyruklular Türkiye’de 250 bin dolar ve üzerinde değeri olan konut satın aldıkları takdirde Türkiye vatandaşı olabiliyor ve Türkiye pasaportunu kazanıyor. Bu yasa çıkarıldıktan sonra son iki yılda Türkiye’de yabancılara konut satışında büyük artış yaşandı.
Türkiye’nin Gayrimenkul Yurt Dışı Tanıtım Derneği (GİGDER) yönetim kurulu üyesi ve konut uzmanı Fatih Ergüven konu ile ilgili Anadolu Haber Ajansı AA’ya yaptığı açıklamada şöyle dedi:
Alıcıların alım gücü geçmiş yıllara oranla çok yüksek. Avrupalıların Türkiye’ye emlak alımında görülmemiş bir artış yaşanıyor. Döviz kurlarında yaşanan artış bu sürecin temel sebeplerinden biridir. Avrupa’da korona virüs pandemisi sırasında sağlık sektörü çökerken, biz de böyle bir sorun olmadı.
Türkiye’de yabancıların emlak alımı Türkiye devletine gelir kaynağı olmakla beraber bu ülkede emlak satın alanlar için de büyük önemi ve getirileri söz konusudur. Bu bağlamda başta Türkiye’nin komşu ülkelerinin vatandaşları olmak üzere yabancı uyruklular özel şartlardan faydalanıyor. Gerçekte Türkiye’de ne zaman ciddi bir sıkıntı ortaya çıkacak olursa, yabancı uyruklular hemen ülkelerine geri dönebilir. Ama yine de Türkiye’de konut alımı meziyetlerinin yanı sıra yabancı uyruklu alıcılar için bazı tehlikeleri de beraberinde getirdiği anlaşılıyor.
Gerçekte Türkiye yönetimi son yıllarda dış politikalarında oldukça maceracı politikaları izlemeye başladı ve Irak ve Suriye topraklarına saldırmak ve Libya’ya ve Doğu Akdeniz bölgesinde Kıbrıs adasına asker göndermekle şimdi askerlik hizmetini yürütecek genç insan gücüne ihtiyaç duyuyor. Buna göre Türkiye vatandaşlığına geçen yabancı uyrukluların karşı karşıya kalacağı tehlikelerden biri, askerlik hizmetine çağrılmaları olacaktır. Yine Türkiye vatandaşlığına geçen yabancı uyrukluların bazı özel şartlarda vatandaşlıktan çıkarılmaları için de bazı yasalar söz konusudur.
Gerçekte vatandaşı oldukları ülkede çeşitli sebeplerden ötürü askerlik hizmetini yapmayan veya eğitim bahanesi ile Türkiye vatandaşlığına geçen yabancı uyrukluların gelecekte bu ülkede bazı sıkıntılarla karşılaşabilecekleri anlaşılıyor.
Bu bağlamda Ankara’da konut alımında halkın güvendiği biri olan emlakçılardan biri IRNA’ya verdiği demeçte şöyle diyor:
Bu süreçte çok önemli bir nokta söz konusudur, ki o da bugün tüm yatırımcılar ve alıcıların başka ülkelerde yatırımlarını tehdit eden meselelerden biri yasaların değişmesidir. Bu yüzden emlak ve özellikle konut alıcıları başka ülkelerin piyasalarına girerken daha çok temkinli davranıyor ve buna göre mevcut riskleri kabul ederek başka ülkelerde emlak ve konut satın alıyor; zira her devlet bazı güvenlik sakıncaları ve çıkarlarını gözeterek gelecekte yasaları asla alıcıların lehine olmayacak şekilde değiştirebilir.
Öte yandan Türkiye’de yabancılara konut satışı, yolu bazı sahtekarlara açtığı gözleniyor. Nitekim son yıllarda bu bağlamda birçok sahtekarlık yapıldığı, örneğin bir konutun birden fazla alıcıya satılması, satılmaması gereken konutların satılması, satılan konutun piyasa değerinin çok üstünde satılması gibi durumlar söz konusu olduğunu anlaşılıyor.
Konut piyasaları uzmanı Mehdi Revanşadnia bu konuda şöyle diyor:
Yabancılara emlak satışının iktisadi zararlarından biri, emlak piyasalarında rantçılığı tırmandırmaktır. Yine para aklama konusu da mevzu bahistir. Bu konuda başka ülkelerin deneyimlerinden yararlanmak mümkün. Örneğin Türkiye yönetimi yabancılara Türkiye pasaportu vermek için asgari yatırım olarak 250 bin doları belirlemiş, ayrıca alıcıları satın aldıkları konutu üç yıl boyunca satmaktan men etmiştir.
Bu şartlarda görünen o ki Türkiye yönetimi bir nebze olsun iç sorunlarından kurtulmuş ve turizm sektöründe kaybettiği gelirleri yabancılara emlak satışı ve hatta vatandaşlık hakkı tanımak gibi yollardan telafi etmeye başlamışken, şimdi yabancı uyrukluların zararına olacak bazı yasa değişikliklerine gitmek istiyor. bu bağlamda ve ilk tepki olarak Türkiye parlamentosunda Hatay milletvekillerinden Suzan Şahin, ülkenin milli servetinin bir parçası sayılan emlak ve konut satışına itiraz etmiştir.
Türkiye meclisinin milletvekillerinden Suzan Şahin, ülkesinin milli servetinin bir parçası olan konutların yabancılara satışına itirazda bulundu.
Suzan Şahin, son beş yılda Türkiye’de 127 bin konut yabancı uyruklulara satıldığını belirterek, Osmanlı devletinin çöküş nedenlerinden biri, ülke topraklarını yabancılara satmak olduğunu vurguladı. Şahin, bir tek 2019 yılında yabancılar Türkiye’de 45 bin konut satın aldığını ifade etti.
Şahin, birçok ülkede yabancılara konut satışı tehlikeli bir durum telakki edildiğini, ama maalesef Türkiye’de herhangi bir yabancı para karşılığında konut tapusuna sahip olduğunu kaydetti.
Türkiye’de yabancı uyruklulara konut satışını öngören yasa 2012 yılında onaylandı; böylece yabancı uyrukluların bu ülkede konut alımı yolundaki yasal engel kalkmış oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, 2019 yılının ikinci çeyreğinde yabancılara konut satışında yüzde 58.5 artış kaydedildi.
Yine bu bağlamda Ankara yönetimi 2018 yılında Türkiye vatandaşlığına geçme şartlarını değiştirerek Türkiye’de en az 250 bin dolar değerinde konut satın alma veya 500 bin dolar yatırım yapma şartını belirledi. Bu yasa çıktıktan sonra Türkiye’de konut satışı ve bu ülkenin vatandaşlığına geçme sayısında büyük artış başladı. Ancak bun rağmen Türkiye parlamentosu cari yasayı değiştirdiği takdirde yabancı uyrukluların bazı sıkıntılarla karşılaşacağı anlaşılıyor. Nitekim Hatay milletvekili Suzan Şahin’in parlamentoda yatığı itiraza bakıldığında da Ankara yönetimi ilk adımda Türkiye’deki yabancı uyrukluları kısıtlama yönünde bazı yasalar çıkaracağından söz ediliyor.012