Ehlibeyt soyundan bir yıldız
Hk 7 zilhicce, ehlibeyt imamlarının 5'incisi hz. İmam Muhammed Bakır’ın -as- şehadet yıldönümüdür.
Ehlibeyt -as- soyundandı. Allah’ı çok zikreder, yürürken, otururken ve kalkarken Allah’ı zikreder, “lailaha illallah” derdi. İnfak etmek ve sadaka vermekten büyük zevk alırdı ve Allah’ın da çok sevdiğini söylerdi. Halkı akraba ile bağlarını kesmekten, anne ve babaya eziyet etmekten, müstahaklara yardım etmeyi ve iyilik etmeyi terk etmekten sakındırır ve bu günahların insanın helakını hızlandırdığını söylerdi. İlim ve marifette eşsizdi ve aydınlatıcı sözleri ile cehalet ve bilgisizlik perdelerini aralıyordu.
Adı Muhammed Bakır, soyu Rasûlüllah’ın pak ehlibeyti ve imamet semasının 5. parlayan yıldızıydı.
İmam Muhammed Bakır’ın -as- şehadeti nedeni ile tüm İslam dünyasına ve özellikle ehlibeyt aşıklarına başsağlığı diliyoruz.
İmam Bakır -as- mübarek ömrünün 35 yılını muhterem babası ehlibeytin 4. İmamı, hz. İmam Seccad -as- ile beraber geçirdi ve o hazretin şehadeti ardından 20 yıl boyunca Müslümanların imametini üstendi. İmam Bakır’ın -as- imamet dönemi hükümetin Emeviler’den Abbasilere geçiş dönemiydi. Siyaset sahnesindeki bu değişim hükümetin daha çok siyasi keşmekeşlere odaklanmasına ve dolayısı ile ehlibeyte gönül verenlere yönelik baskıların azalmasına sebep olmuştur.
İmam Bakır ise Emevilerin çöküş sürecini altın bir fırsat bilerek öz İslami maarifi beyan etmek ve öğretilerini yaymak için kullandı ve bu yolda hiçbir faaliyetten çekinmedi. Gerçi İmam Bakır tağutların sultası nedeni ile siyasi açıdan münzevi olmuştu fakat asil İslami kültürün her şeyden daha ziyade inzivada olduğunu fark etmişti. bu yüzden İmam Bakır -as- geniş çapta bir kültürel devrim zaruretini gerekli gördü.
Bu büyük ve mütevazi İmam’ın yaşamı adeta bilim ile yoğrulmuştu ve her fırsattan yararlanarak insanları bilinçlendirmeye ve gaflet uykusundan uyandırmaya çalışıyordu. O hazret dini ilimler medresesi kurarak seçkin öğrenciler yetiştirdi ve öz Muhammed-i fıkhı ve İslam’ın fikri düşünce çizgisini açığa çıkarttı. İmam Muhammed Bakır İslam’ın duru gerçeklerini çeşitli şekillerde, ehlibeyt yoluna baş koyanlar ve diğer Müslümanlara öğreterek onları aydınlatmaya çalıştı.
İmam Muhammed Bakır -as- bu bağlamda İslam’ın 100 yıllık tarihini yani Rasûlüllah’ın -saa- rıhletinden kendi dönemine kadar halka açıklamaya çalışarak düşmanların tarihi tahrifatları ile savaşmaya çalışıyordu. Aslında İmam Muhammed Bakır’ın İslam dünyasında “din”in tanıtılması, yayılması ve aydınlatılması, kültürel devrim ve gelişme oluşturmasındaki rolü eşsizdir.
İslam inkılabı rehberi Ayetullah seyit Ali Hamanei İmam Muhammed Bakır -as- ile ilgili şöyle buyuruyor: İmam Muhammed Bakır’ı anmak, İslami asil akımın, yapılan tahrifler ve başkalaşmalara karşı mücadelede tekrar hayat bulmasıdır.
Ehli sünnetin tanınmış alimlerinden İbn-i Hecer Heysemi, “Sevaig el-Muhrege” adlı kitabında şöyle yazıyor:
Ona Bakır diyorlar ve bu kelime “Bakr-ul arz”dan geliyor, yani yeri yaran ve gizli olanları aydınlatan demektir. zira o maarif ve bilimlerin gizli hazinelerini yarıyor ve açıklığa kavuşturuyor; ahkamın hakikatini, hikmetlerini ve bilimin latifelerini istihraç ediyor ve beyan ediyor ve bu konu ise basiretsizler ve kötü siretlilerden başka kimseye gizli değildir; bu yüzden ona, ilmin bayrağını dalgalandıran ve bilimi yaran diyorlar.
Ehli sünnet’in büyük alimlerinden Abdullah bin Ata şöyle diyor: Bilginler ve alimler İmam hazretlerinin huzurundan yararlanmaktaydılar ve fıkıh dalında dünyanın en meşhurlarından Hekem bin Uteybe İmam hazretlerinin huzuruna çıktığı zaman bir çocuk gibi davranmakta ve o hazretin sözlerini pür dikkat dinlemekteydi. İmam Bakır hazretleri Muhammed bin Selem, Ebu Hamzaa Sumali, Zevvare gibi çok büyük insanları eğitti ki bunların her biri o hazretten binlerce hadis öğrendiler ve İslam aleminde Ehli Beytin -as- rivayetleri ve İslami eserleri yaydılar.
İmam Muhammed Bakır’ın -as- da diğer ehlibeyt imamları gibi sahip olduğu bilgi ve marifetin kaynağı, vahiy kaynağıydı. Mutahhar ehlibeyt ve o hidayet nurları, Allah ve O’na has hidayetlerinden başka öğretmenleri yoktu ve hiçbir insanı mektepte yetişmediler, onların sahip olduğu ilim, ilahi ilimdi. İmam Muhammed Bakır’ın ilim, tefsir, kelam, fetva, ahkam, fıkıh ve diğer ilimleri yayma başarısının sırrı, hiçbir İmam’ın o hazret için hazırlanan ortama sahip olmamalarıdır.
İmam Muhammed Bakır -as- yılmaz mücahit olarak büyük bir çalışma ve mücadele ile tüm zorluklara rağmen din ve Hak kelimesini yaymayı ve o dönemde doğru fikri akımı başlatmayı başardı. Maddi, münhat, sapkın ve fesada boğulmuş dünyada hak sözünü canlandırmak, İmam Muhammed Bakır’ın -as- kendi çağında büyük başarısıdır.
İslam inkılabı rehberi Ayetullah seyit Ali Hamenei İmam Muhammed Bakır’ın -as- dini ve kültürel hareket başlatması hakkında şöyle buyuruyor:
Bir inkılap ve ayaklanmanın temel taşının fikri ve kültürel hareket olduğu esasına göre İmam Bakır -as- bu bağlamda çok derin ve iyi bir ortam oluşturdu ve o hazretin ardından değerli evladı İmam Sadık -as- 4 bin öğrencisi ile ilmiye havzası kurmakla bu çalışmaları sonuca ulaştırdı ve muazzam İslami bir üniversite olarak İslam tarihinde aşikar ve kalıcı kıldı.
İslam inkılabı rehberi ayrıca İmam Bakır -as- tarafından yetiştirilen öğrencilere işaretle şöyle buyuruyor: İmam Bakır -as- Muhammed bin Müslim, Zorrat bin A’yin, ebu Besir ve Bored bin Muaviye Eceli’yi yetiştirdi ki İmam Sadık -as- şöyle buyuruyor: Bu dört kişi babamın hadis mektebini canlandırdı. Bu alanda başka seçkin talebeler de yetişti… ki her biri büyük bir muhaddis ve yüksek konumlu bir müçtehittir ve İmam Bakır’dan -as- hadis aktarmak, Şia fıkhını oluşturmak ve büyük bir fikri ve bilimsel harekete ortam oluşturmakta önemli rolleri vardır.
İmam Muhammed Bakır -as- öğrencilerinden Cabir bin Cufi’ye vasiyetinin bir bölümünde şöyle buyuruyor:
Ey Cabir! Sana beş tavsiyem var: Eğer zulme uğrarsan zulüm etme ve eğer sana ihanet edilirse ihanet etme ve eğer tekzip edilirsen öfkelenme ve eğer övülür methedilirsen sevinme ve eğer kınanırsan şikayet etme ve hakkında söylenenleri düşün ve eğer hakkında söyleneni kendinde bulursan hak Teâlâ katında öfkenden dolayı alçalmış olursun.
Şam ahalisinden biri, İmam Muhammed Bakır’a muhalifti fakat o hazret ile temastaydı. Kendisi İmam ile muaşeretinin sebebini İmam’ın iyi ahlakı olduğunu belirterek o hazrete şöyle derdi: sizi fasih biri olarak görüyorum; konuyu açıkça beyan ediyorsunuz. Tüm geleneklere riayet ediyorsunuz ve iyi kelimeler dilinizden akıyor. Bu yüzden sizle muaşeret ediyorum ve oturumlarınızda hazır bulunuyorum.
İmam Muhammed Bakır -as- cahiller ve edepsizlerin saygısızlıkları ve kötülükleri karşısında sabırlı davranır ve muhabbet ve sevgi ateşi ile onları kendine cezp ediyordu.
Günün birinde Hristiyan biri, alaycı ve aşağılayıcı bir şekilde “Bakır” kelimisini telaffuz etti ve “inek” anlamında olan “bakar” kelimesini kullanarak imama “Ent-i Bakar” yani sen ineksin şeklinde saygısızlıkta bulundu. İmam hiç üzerine almadan ve öfkelenmeden çok sade bir şekilde, “hayır ben bakar değil Bakır’ım” buyurdu. Hristiyan devam etti ve “annen siyah, hayasız ve kötü dilliymiş” dedi. İmam şöyle buyurdu: Eğer annem hakkında söylediklerin doğru ise Allah onu affetsin ve günahlarından geçsin. Ve eğer yalan ise Allah senin günahından geçsin zira yalan ve iftira atmışsın”.
Rasûlüllah -saa- torunu ve hidayete erdiren bir imamdan bunca sabır ve metanet, Hristiyan adamda bir inkılap oluşturmaya ve onu İslam’a yöneltmeye kafiydi. Hristiyan adam İmam’da tecelli eden bu ahlakı görünce Müslüman oldu.
Hk 7 zilhicce ehlibeyt imamlarının beşincisi İmam Muhammed Bakır’ın -as- şehadet yıldönümüdür. Bugünleri anmak aslında imamların yolunu ve yöntemlerini anlamak ve onların yolunun Rasûlüllah -saa- ve Kur'an-ı Kerim yolunun aynısı olduğunu hatırlamak içindir. Bu yol insanı doğru yaşam, erdemlik ve yüceliğe ulaştırır.
İmam Muhammed Bakır -as- ehlibeyt -as- sevenlere tavsiyede bulunarak şöyle buyururdu:
Ey İslam’ı izleyenler, bizim tavsiyelerimizi dinleyin ve anlayın ve bizim evliyalarımızla ahdimizi sözlerinizde tekrarlayın ve tasdik edin. Dostlarınız ve düşmanlarınız ile vardığınız ahitlere vefa edin… yoksullara sadaka verin ve işlerinizde vahdet ve gönül birliğinde olunuz. Riya ve ihanet etmeyin. Emin olduktan sonra şüphe etmeyin ve karar aldıktan sonra korkmayın ve tembellik etmeyin. İşleriniz Allah’tan başkası için olmasın ve yeminleriniz ve kararlarınız peygamberinizin yolundan başkasında olmasın. Hak Teâlâ’dan yardım isteyin ve sabırlı olun zira Allah hangi kullarını isterse dünyanın mirasçısı kılar ve sonuç ise muttakilerindir.
Halk içerisinde İmam Bakır hazretleri büyük bir saygınlığa sahipti. Düşmanlar bunca azamet ve mahbubiyeti tahammül edememekteydiler. Bunun için Emevi hükümdarlardan Hişam bin Abdul Melik Mervan’ın emri ve girişimleri sonucu İmam hazretleri zehirletilerek şehit edildi ve oğlu İmam Cafer Sadık hazretleri o hazretin mutahhar naaşına namaz kıldı ve Medine’nin Baki mezarlığında aziz babası İmam Zeynul Abidin’in -as- mezarının hemen yanı başında toprağa verildi./012