Hüseyni Erbain-1
Bu bölümde sizleri Erbain yürüyüşlerinin kısa tarihi ile tanıştıracağız.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei Erbain yürüyüşleri hakkında şöyle buyurmaktadır: " Bu Erbain yürüyüşleri hakikaten eşsiz bir hadisedir. Bu Hüseyni hareket, İmam Hüseyin as'ı tanıma yelpazesini genişletmektedir. Erbain evrenselleşmiş ve daha da evrenselleşecektir. 1400 yılın ardından kaynayan bu kan Hüseyin bin Ali as'ın kanıdır. Her gün tazeleşiyor her gün daha da yaşatılıyor. İşte kimsesizlik ve yalnızlık içerisinde olan Eba Abdullah ve Zeyneb sa'nın gırtlağından çıkan Aşura mesajının ta kendisidir. Bu mesaj dünyayı sarmış ve her yere yayılmıştır. "
Gök yüzü kana bürünmüş. Yeryüzü ağlayan çocuğun beşiği gibi sarsılmış ayaklar altında titremektedir. Şimdi de hayret verici bir an gelip çatmıştır. Zamanın yüksek haykırışları duyuluyor. Sanki birisi çocuğunun ölümünden dolayı ağlıyor.....
Yine Erbain, dünyada en büyük dini toplanma zamanı gelip çatmıştır. Milyonlarca insan insanlık ve hürriyet sembolünü anmak için yaya olarak 80 kilometreyi dünyanın efendisi İmam Hüseyin as'ın yalnızlığı ve mazlumiyetini hatırlatmak için geride bırakmaktadır. Bu büyük insani hareketin sayesinde beliren görkem izah edilemez. Hiçbir dil bu görkemi nitelendiremez.
Kerbela'ya giden yolların üzerinde bulunan şehirler ve bölgelerin tüm ahalisi canıgönülden Seyyidüşşüheda ziyaretçilerini ağırlamak için sahaya inmiş ve evlerini, camiler, Hüseyniyeleri, dükkanları ve sitlerini ziyaretçilere hizmet etmek için ayırmışlardır.
Eba Abdullahilhüseyin as cennet ehli gençlerinin efendisidir. Allahu Teala dünya ve ahirette İmam Hüseyin as'a büyük makamlar inayet buyurmuştur. Allah Resulü Hz. Muhammed saa ise bu hususta şöyle buyurmuşlardır: " Hüseyin'in şehadeti için müminlerin yüreğinde hiçbir zaman soğumayan bir hararet vardır. "
Son yıllarda 20 milyonu aşkın insan " Hüseyin'i seven Allah'ın sevgisine layıktır." sloganı ile Allah Resulünün torununun şehadetinin 40'ında Irak'taki Kerbela şehrinde bulunur. Öyle büyük bir nüfus ki izzet, dindarlık ve hürriyet sloganları ile harekete çıkmıştır. Bu kendiliğinden başlayan hareket dünyaya önemli mesajlar içeriyor.
İmam Hüseyin as'ın " Var mı bana yardım eden" seslenişi sanki yüzyıllar sonra tekrar duyulmakta. Bu seslenişe ise bu yürüyüşler cevap niteliğindedir. Dalgalar misali akan Erbain yürüyüşçüleri, bu seslenişe cevap verip İmamlarına söz vererek yolunu devam ettirme ve değerli ablası Hz. Zeyneb sa ve pak oğlu İmam Seccad as'a yardım etme sözlerini tekrarlarlar.
Tarih boyunca yaya olarak ziyaret gitme defalarca tekrarlanmıştır. Örneğin Adem as 70 kez yaya olarak Allah'ın evinin ziyaretine gitmiştir. Birçok dini lider de farklı dönemlerde bu manevi ziyareti yaya olarak gerçekleştirmiştir. İmam Hasan Mücteba as da yaya olarak hatta kimi zaman yalın ayak bir şekilde Allah evine gitmiştir. Tabii ki yaya olarak yola koyulmak özel bir dine has değildir. Nitekim Roma İmparatoru Sezar da tanrısına İran İmparatorluğu ile savaşında zafere kavuşması halinde bu büyük zaferi şükretme adağı olarak İstanbul-Konstantinopol'dan yaya olarak Beytül Mukaddes'e gideceği sözünü verdi. Nitekim zaferinin ardından adağını da yerine getirdi ve Beytülmukaddes'e doğru yola çıktı.
İmam Hüseyin as'ın türbesini yaya olarak ziyaret etmek de Ehlibeyt İmamlarının olduğu dönemlerden itibaren yaygındı. Ancak bu ziyaret ve yürüyüş önemli tehlikeler ile de beraberdi. Tarihi belgelere göre Mütevekkil gibi zalim bir halife döneminde İmam Hüseyin as'ı ziyaret etmek isteyenlerin elleri kesilirdi. Tüm bu zulümlere rağmen insanlar yine de ziyarete giderlerdi. Saddam döneminde de onun zalim ve baskıcı hükümeti güvenlik güçlerini ziyaretçilerin yolu üzerinde pusuya yatırırdı ve onlara eziyet ettirirdi. Böylece insanları İmam Hüseyin as'ı ziyaret etmekten alıkoymak isterdi. Ancak insanlar İmam Hüseyin as'a yönelik sevgilerinden dolayı fiziksel zorluk ve sıkıntıları kabullenip ziyaretten vaz geçmiyorlardı.
Irak Baas Rejimi ve Saddam'ın devrilmesinin ardından, yıllık yürüyüşler ve ziyaretlerin toplu halde yapılması için zemin hazırlanmış oldu. Mevcut istatistiklere göre 2 ila 3 milyon kişi 2003 yılında Erbain yürüyüşlerine katıldı. Bu sayı git gide de artmaktadır. Irak'taki durumun iyileşmesi ile Şiiler, Sünniler ve Hristiyanlar da dahil bölge ülkelerinden birçok kişi bu yürüyüşe katılmaktadır. Irak resmi istatistiklerine göre 2012 yılında 10 milyonu aşkın kişi yürüyüşlere katıldı. Bir sonraki yılda ise kimi raporlar 15 milyon kişinin Kerbela'ya gittiğini gösterdi.
Aşura bir gün sürse de etkileri ebediyen sürecektir ve uyanmış ve pak gönülleri etkileyecektir. İmam Hüseyin as'ın Hicri Kameri 61 yılındaki kıyamı, bugüne kadar coşan bir kaynak gibi doyurucu ve saf suyu ile marifet, hakikat ve adalete susayanları doyurmakta ve birçok haktalep hareketin esin kaynağı olmuştur. Günümüzde Ehlibeyt sevdalıları yaya olarak olarak binlerce adım atarak Kerbela'ya ulaşıp efendilerine saygılarını sunmak istiyorlar. Onlar "Efendim! Kerbela'ya size yardım etmek için gelemedik. Şimdi de sizin yaşattığınız dini korumaya geldik. "
Erbain'e giden bu günlerde milyonlarca insan farklı yollarla , farklı düşünceler ve dinler ile, eşsiz sevgileri ve gamlı ve kederli gönülleri ile, yaya olarak Kerbela'ya doğru hareket etmektedirler. Dünyada eşi benzeri bulunmayan bu yürüyüşler, sadece görünüşteki çaba sayılsa da, gerçekte ziyaretçileri ruhsal ve manevi olarak geliştirmektedir. Ziyaretçinin vücudu, bu uzun yürüyüş sırasında, zayıflar ancak ruh ve maneviyatının güçlendirilmiş olur. Olur da bu tathir ve ruhsal temizlenme süresi kişide kalıcı olarak devam ederse ne mutlu bu kişilere.
Erbain günü yürüyüşleri, ayrıca kişiyi yeni marifete dayalı tecrübeleri ve farkındalığın artmasında da geliştirir. İşte kazanılan bu marifete dayalı deneyimler, İmam Hüseyin as'ın keramet dolu bakışı ve baba sevgisinden kaynaklanmaktadır. Ziyarete çıkan insan ise ruhsal ve manevi olarak bu durumdan etkilenir. Burada önemli olan konu bu inayetlerin hem ziyaretçiye hem de ziyaretçilere hizmet veren ve onları ağırlayanlara da verilmesidir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei Iraklı hizmet çadırları sorumluları ile görüşmesinde 2019 yılında şöyle buyurmuştu: " Bu Erbain yürüyüşleri hakikaten eşsiz bir hadisedir. Bu Hüseyni hareket, İmam Hüseyin as'ı tanıma yelpazesini genişletmektedir. Erbain evrenselleşmiş ve daha da evrenselleşecektir. 1400 yılın ardından kaynayan bu kan Hüseyin bin Ali as'ın kanıdır. Her gün tazeleşiyor her gün daha da yaşatılıyor. İşte kimsesizlik ve yalnızlık içerisinde olan Eba Abdullah ve Zeyneb sa'nın gırtlağından çıkan Aşura mesajının ta kendisidir. Bu mesaj dünyayı sarmış ve her yere yayılmıştır. "
Erbain ve yürüyüşleri, İslami coşku ve tutkunun eşsiz bir gösterisi ve dünyada hakiki İslam'ın tanıtılmasının en etkili faktörlerindendir. Irak'ta Safer ayının 20'inci gününde yaşananların geniş çaplı olarak medyaya yansıtması muhakkak dünyayı meraklı hale getirmektedir. Dünya da bu büyük nüfusun nereye yürüdüğünü merak ediyor. Onlar da kuşkusuz Hüseyin bin Ali as'ın kim olduğunu sormaya başlarlar. Acaba ziyaretine bu kadar insanın akın ettiği şahsiyet kim diye.
Hüseyni Erbain'in önemi ve değeri ise Aşura hakikati ve Seyyidüşşüheda'nın sözlerinin yayılması için altın bir fırsat olmasından dolayıdır. Kuşkusuz Hüseyni Erbain'in bu şekilde anılması, Aşura sonrası dindar bir şekilde yaşamak isteyenlerin görevi ve hayatlarının süsüdür. Erbain coşkulu bir şekilde böyle devam ettiği sürece Aşura hareketinin devamı olarak görülmelidir. Bu sayede İslam da ayakta durur ve küresel boyutlar kazanır.