24 Mayıs, Hürremşehr’in kurtuluş yıl dönümü
24 Mayıs 1982, Hürremşehr’in kurtuluş yıl dönümüdür; bu gün İran İslam Cumhuriyeti takviminde direniş, özveri ve zafer günü olarak adlandırılmıştır.
Kutsal savunmanın tüm onur dolu yıllarında, büyüklüğü ve önemi sonsuza dek akıllarda kalacak büyük günler kaydedilmiştir ve dayatma savaşı sırasındaki 24 Mayıs Hürremşehr’in kurtuluş günü de sekiz yıllık kutsal savunma döneminin onurlarındandır.
Hürremşehr, İran’ın güneybatısındaki Huzistan eyaletinin güzel limanlarından biridir ve Fars Körfezi’nin kuzeybatısında Karun ve Ervend nehirlerinin birleştiği noktada bulunmaktadır. 35 gün süren direnişten sonra 26 Ekim 1980’de Irak Baas Rejimi tarafından işgal edilen bu liman şehri, onurlandırıcı bir operasyonun yürütülmesiyle, 578 günden sonra kurtuluşa kavuştu.
Hürremşehr’in kurtuluşu İran-Irak savaşı döneminde İslam Devrimi Muhafızları Ordusu ve İran İslam Cumhuriyeti Ordusu tarafından ortaklaşa yürütülen Beyt’ul Mukkades Operasyonu’nun en önemli hedeflerindendi.
Aslında Hürremşehr’in kurtuluşu Beyt’ul Mukkades Operasyonu’nun dördüncü aşamasının amaçlarındandı. 22 Mayıs 1982 Cumartesi saat 22:30’da bu operasyonun dördüncü aşaması Ya Muhammed Bin Abdullah parolasıyla ve Hürremşehr’i kurtuluşa kavuşturma amacıyla başladı. Bu çatışma sonucunda, Huzistan bölgelerinin en hassas bölümlerinin 19 aylık işgaline son verilmesinin ve Hürremşehr’in kurtuluşunun yanı sıra, Iraklı güçlerin savaşma gücü ve moraline ağır bir darbe indirildi.
Hürremşehr’in kurtuluşu askerî bakımdan, İran-Irak savaşı tarihinde bir dönüm noktası olarak biliniyor. Saddam ordusunun İran topraklarına tecavüzünün başlarında işgal ettiği en önemli şehir olan Hürremşehr olduğundan, bu şehri korumak Saddam rejimi için oldukça önemliydi, öyle ki Saddam boş bir kibirle, Hürremşehr’i geri alması durumunda, Irak güneyindeki önemli Basra kentinin anahtarını İranlılara bağışlayacağı iddiasında bulunmuştu, ancak İranlı cesur savaşçılar Allah’a iman silahıyla ve coşku ve aşk dolu yürekleriyle, böyle bir günde, dünya askerî uzmanlarının hayretler içinde kaldığı ve inanamadığı bir sırada, Irak ordusunun konumları ve istihkâmlarını yerden yere vurdu ve Hürremşehr’i kurtardı. Hürremşehr’in kurtuluşu sürecinde yaklaşık 16 bin Iraklı asker öldürüldü ve yaralandı ve 19 bin Iraklı asker de İran güçlerince esir alındı.
Hürremşehr’i kurtardıktan sonra İranlı savaşçılar ilk eylemlerinde Hürremşehr Ulu Camisi’nde namaz kıldılar. Hürremşehr’in kurtuluşu haberi hızlıca yayıldı ve tüm Müslüman İran halkını sevindirdi.
İmam Humeyni (r.h.) Hürremşehr’in kurtuluşu münasebetiyle İran milletine hitaben bir mesaj yayımladı. Bu bildirinin ilk bölümünde şöyle yazılmıştır: “Hürremşehr zaferinde bana çekilen telgraflardan dolayı teşekkür ederim, İslam ülkesine ve onun sorumlu ve özverili savaşçılarına lütfunu ve himayesini bahşeden ve büyük zaferini bize nasip eden Yüce Allah'a sonsuz şükürler olsun."
Hürremşehr’in kurtuluş yıl dönümünü, tüm zor koşullarda özveriyle topraklarını savunan tüm yiğit ve cesur gençlerin destanı olarak görmek gerekir. Beyt’ul Mukaddes Operasyonu ve sonuçları bu olayın o dönemde dünyaya bu topraklara bir daha saldırmayı aklının ucundan bile geçiremeyeceği tarihî büyük bir ders verebildiğini çok iyi gösteriyor.
İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei bu gün hakkında şöyle buyuruyor: “Bizim silahlı kuvvetlerimiz Beyt’ul Mukaddes Operasyonu’nda tedbir, sağgörü, imandan, Allah'a tevekkülden doğan bir iradeyle, bütün imkânları kullanmakla, yani imkânların hiçbir zerresinin heba olmasına izin vermeyerek, kendi gücüne ve Allah’a güvenerek hareketlerine başladılar. Dünyada hiç kimse bunların Hürremşehr’i kurtarabileceğine inanmazdı; ama kurtarabildiler. Hürremşehr’i geri aldığımızı bildirdiğimizde bir-iki güne kadar dünyanın haber ajansları bu haberi yayımlamaktan kaçınıyorlardı – buna kuşku gözüyle bakıyorlardı – ancak bu olay gerçekleşti ve sonunda herkes bu zaferi itiraf etmek zorunda kaldı.”
Hürremşehr kurtarıldı ve bir kez daha Allah’ın mazlumların yardımcısı olduğunu ve bir gün onların topraklarının da işgalcilerin pençesinden kurtarılacağını bilmesi için sonsuza dek kalıcı bir hamaset olarak İran’ın savaşçıları ve milletinin kurtuluş ve zaferi anlatısındaki bu toprakların halkının zafer, birlik ve empatisinin kalıcı hatırası her zaman için bu ülkenin tarihinde ölümsüzleştirildi.