Sanal oyunlar, gerçek katil ve kurbanlar
Günümüzde gençler arasında giderek daha fazla şiddet içeren davranışlara tanık oluyoruz. Yeni bir araştırmaya göre, bu anormal davranışların bazıları, görünüşte küçük olsa da psikologlar ve elbette görsel medya uzmanları açısından çok önemli olan bilgisayar oyunlarından kaynaklanıyor.
Texas eyaletinin güney batısında bulunan “Uvald” (Uvald) kentinin 16.000 kişilik nüfusunun yaklaşık yüzde 80'i Hispanik veya Latin kökenli. Şehirdeki bir ilkokulda ölümle sonuçlanan silahlı saldırıda bulunan 18 yaşındaki Salvador Ramos'un bilinen bir sabıka kaydı veya psikolojik sorunu yoktu fakat bir çok ailevi sorunu olan münzevi ve okulu bırakan biriydi. Salvador Ramos’un okula düzenlediği saldırıda 19’u çocuk ve 2’si yetişkin toplam 21 kişinin ölümü ve 17 kişinin yaralanması ile sonuçlandı.
Karakterinden çizilen tablo, Amerika’da diğer okullarda katliam faillerinin görütüsüne çok benziyor; 17 kişinin ölümü ile sonuçlanan 2018'de Florida eyaletindeki Parkland katliamı veya 1999'da Colorado'da 13 kurbanla Columbine saldırısı.
Fortnite veya Call of Duty gibi dövüş oyunları başta olmak üzere birçok video oyunu oynayan Salvador Ramos, 20 Mayıs'ta 18. doğum gününde yasal olarak iki silah ve 375 mermi satın aldı ve hatta silahlarının fotoğraflarını Instagram'da yayınladı. Silahları satın aldıktan sadece 4 gün sonra, Amerika’nın son yıllardaki en kötü katliamlardan birini Roob İlköğretim Okulu'na saldırarak gerçekleştirdi. Sonunda kendisi de polisle girdiği çatışmada öldürüldü.
Şimdiye kadar, şiddet içerikli video oyunlarının insanların davranışları üzerindeki etkisi üzerine birçok çalışma yayınlandı ve bazıları bu konuyu ispatlamaya çalışırken diğer bazıları da konuyu reddetti. Buna rağmen çok az araştırmacı, çocukluktan yetişkinliğe kadar adeta oyun bağımlısı olan geniş bir oyuncu grubunu dikkatlice inceleyen ve analiz eden çok az araştırma yapılmıştır.
1980'lerin başında, video oyunları genellikle şiddet ve tehlikeli eylemler içermiyordu. Arcade platformlarında hızla popülerlik kazanan bu oyunlar her yaştan insana hitap ediyordu. O dönemin en bilinen oyunları Pac-Man, Donkey Kong ve Galaga gibi oyunlardı. Bu oyunlar şiddet içermiyordu ve yalnızca oyuncular arasında yoğun rekabet olduğunda, kaybeden taraf veya daha yüksek bir puan kazanan taraf çok fazla heyecan yaşıyordu.
Ancak yıllar içinde ve oyun endüstrisi ile ilgili teknolojilerin ilerlemesi ile bu başlıklar büyük ölçüde değişti ve farklı alanlara yayıldı. Bu eğlencenin gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla birlikte, bu oyunların içeriğine ve insanların davranışlarına ve psikolojilerine olan etkisine dair endişeler ciddi bir hal aldı. İlk kez 90'larda, “Nintendo 64” ve “Sega Saturn” ev konsollarının zirvede olduğu dönemde, şiddetli video oyunlarının oyuncular arasındaki saldırgan davranışların nedeni olup olmadığı sorusunun gündeme taşındığı söylenebilir.
Bilim adamları tarafından video oyunlarının beyin ve davranış üzerindeki etkileri konusunda 116 bilimsel çalışmanın sonuçları bir arada toplandı ve özetlendi, ardından bulguları “İnsan sinirbiliminin sınırları” (Frontiers of Human Neuroscience) dergisinde yayınlanmıştır.
Makalenin yazarlarından Marck Palaus şöyle diyor: Oyunlar bazen herhangi bir bilgi desteği olmaksızın övülür veya şeytanlı olarak tanımlanır. Buna ilaveten oyun oynamak popüler bir aktivitedir ve herkesin buna taraftar ve fanatik bir bakış açısı olabilir. Bu nedenle araştırma yapmak ve sonuçları duyurmak büyük bir özen gerektirir.
Palaus ve ekibi bugüne kadar yapılan tüm araştırmalara bakarak oyunların beynin yapısını ve aktivitesini nasıl etkilediğiyle ilgili tüm eğilimleri incelemeye çalıştılar. Bu amaçla beyindeki yapısal değişikliklerin tespiti üzerine 22, beyin fonksiyon ve davranışlarının analizine yönelik 100 çalışma yapılmıştır.
Bu çalışmaların sonuçları, oyun oynamanın sadece beynimizin nasıl çalıştığını etkilemekle kalmadığı, aynı zamanda yapısını da değiştirdiğini gösteriyor. Örneğin, bir kişinin dikkatinin yoğunlaşmasını etkilemek üzere tasarlanmış bir video oyunu, oyuncu dikkatinin yoğunlaşmasında bir takım iyileştirmelere yol açabilir. Buna ilaveten, odaklanma konusunda rol oynayan beyin bölümleri, oyuncularda oyuncu olmayanlara göre daha iyi performans gösterdiği ve görevlerine odaklanmak için daha az beyin aktivitesine ihtiyaç duydukları görülmüştür. Uzun vadede, oyuncular ve oyunla ilgili eğitim için gönüllü olan insanlar beyinlerinin hipokampal kısmının genişlediği görülmüştür.
Problem çözme, planlama, kaynak ve lojistik yönetimi, hızlı düşünme ve analiz ve karar verme, strateji doğruluğu ve tahmini, okuma ve matematik becerileri geliştirme, azim, model tanıma, tümdengelim (kıyas) mantığı ve hipotez testi, söz konusu oyunların olumlu etkileridir.
Siber psikolog Berni Good'a göre video oyunları, insana bir insanın psikolojik ihtiyacı olan neşe ve mutluluk duygusu verir. Buna rağmen araştırmacılar, aynı çalışmaları sonucu video oyunlarının bağımlılık yapabileceğini buldular. Bu, zevk, öğrenme ve motivasyonla ilişkili beyin yapılarını bile yapısal ve işlevsel değişikliklere dönüştüren "İnternet Oyun Bozukluğu" olarak bilinen bir durum olarak bilinir. Oyun bağımlılarını oyunla ilgili konulara maruz bırakmak ve beyin tepkilerini izlemek, diğer bağımlılık bozukluklarında görülebilen önemli benzerlikler göstermektedir.
Palaus bu konuda şöyle diyor:
Biz beynin video oyunlarına nasıl tepki verdiğine odaklandık. Bu etkiler her zaman kişide ani değişikliklere yol açmaz. Fakat görünüşe göre video oyunlarının dikkat, görsel ve hareket gibi beceriler üzerinde hem olumlu etkileri var ve hem de bağımlılık riski gibi olumsuz etkileri olabilir. Şimdi bu karmaşıklığı anlamamız ve kabul etmemiz gerekiyor.
Bilgisayar oyunlarının en çok olumsuz etkileri, şiddet içeriklerinden kaynaklanmaktadır. Bilimsel araştırmalara göre, şiddet içeren oyunlar oynamak için çok zaman harcayan çocukların anormal düşünce, duygu ve davranışlara sahip olma olasılığı daha fazladır. Bu kişiler video oyunlarında önemli oranda şiddet simülasyonu tecrübe ederler ve bunun sonucunda bir süre sonra bu konulara kayıtsız kalırlar.
Bazı araştırmacılar şiddet içeren oyunların çocukların doğasını etkilediğine inanıyor. Hatta bazı oyun çocukları daha fazla şiddet için ödüllendirirler. Oyuncular bu oyunlarda öldürme, vurma, bıçaklama ve ateş etme gibi eylemleri deniyorlar ve aktif katılım, tekrar ve ödül de bu davranışları öğrenmede etkili oluyorlar. Araştırmacılar şiddet içeren oyunların gelecekte şiddet içeren davranışlara yol açabileceğini söylüyorlar.
Dünya Sağlık Örgütü 2018 yılında bilgisayar oyun bağımlılığının ruh sağlığına zarar verdiğini açıkladı. Ulusal Medya ve Aile Enstitüsü” (National Institute on Media and the Family) video oyunlarının çocuklar için bağımlılık yapabileceğini ve bağımlılığın psikolojik sıkıntı ve stres düzeylerini artırabileceğini de belirtiyor. Bu çocuklar sosyal aktiviteler yapmaktan korkuyorlar ayrıca okulda da düşük performans göstermeleri de şaşırtıcı değil. Çekilen MR taramaları, bilgisayar oyunu bağımlılığının insanların zihninde uyuşturucu ve alkole benzer bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir.
Profesör Ofir Türel'e göre, bu oyunları oynamak için çok fazla zaman harcayan 13-15 yaşındaki çocukların gelecekte anormal ve tehlikeli davranışlarda bulunma olasılıkları daha yüksek.
Bilgisayar oyun bağımlılığı, çocukların sağlığını olumsuz yönde etkiler ve TV izlemek veya oyun oynamak için günde iki saatten fazla zaman harcayan çocuklar ise obezite sorunu yaşarlar. Buna ilaveten uzun süre bilgisayar oyunu oynamak sırt, baş, göz gibi çeşitli bölgelerde ağrılara sebep olurken bilek, omuz, dirsek ve ellerde uyuşmalara neden olur.
Oyun oynamak için arkadaşlarıyla dışarı çıkıp sosyal aktivitelerde bulunmaktan daha fazla zaman ayıran çocuklar veya gençler aile üyeleri ve arkadaşları ile bağlantı ve diyalog kurmakta sorun yaşıyorlar.
Oyunları bırakmakla ilgili bir site olan “Çevrimiçi Oyuncular Anonim” (On-Line Gamers Anonymous) bu konuda yaptığı açıklamada, “Eğe çocuklarınız oyun zamanlarını gizlemek için size yalan söylüyor veya bu konuda sizinle tartışıyorsa, oyun oynamak onların hayatlarını olumsuz yönde etkilemiş ve etkileyecektir.” diyor.
Ana senaryolar şiddet olan video oyunları, tüm bu olumsuz etkilere ilaveten oyuncuyu şiddet eylemlerine karşı kayıtsız hale getiriyor.
New York Üniversitesi Çocuk Araştırmaları Merkezi'nin direktörü olan Richard Gallagher’e göre, başrol nişancıların oyunlara ilgi duyanların bu oyunları oynaması, oyuncularda toplum düşmanlığına veya onlarda şiddet davranışları veya düşüncelerin depreşmesine sebep olabilir.
Araştırmacılar 2010'dan 2017 yılına kadar Japonya, Almanya, Kanada ve Amerika’da 9 ila 19 yaşları arasındaki 17.000 kişi üzerinde çalıştı. Araştırma sonuçları bilgisayar oyunlarının, oyuncular tarafından şiddet içeren davranışlarda bulunma ihtimalini artırdığını gösteriyor. Makalenin baş yazarı Jay Hull, "Bu etki çok küçük olmasına rağmen göz ardı edilemez" diyor. Hull, son çalışmaların, şiddet içeren oyunlar oynayan oyun bağımlılarda anormal davranışların ortaya çıkma olasılığının daha yüksek olduğunu gösterdiğini belirtiyor.