İran'ın Korunan Yaban Hayatı-1
İnsanoğlunun dünya üzerindeki artan faaliyetleri nedeniyle, doğa çevresel tehlikelerle ve genetik çeşitliliğin yok oluşuyla karşı karşıyadır. İşte bu sorun, insanı doğayı korumak ve kurtarmak ve bu yıkımla mücadele etmek için temelli olarak düşünmeye ve bir çözüm yolu bulmaya yöneltmiştir.
Ülkelerin çevre örgütleri, ekosistem çeşitliliğini ve bitkisel ve hayvansal genetik kaynaklarını korumak amacıyla, yeryüzünün en el değmemiş ve özgün doğa bölgeleri olan kısımlarını, çevrenin dörtlü bölgesi olarak dört kategoriye ayırıp, belirtilmiş yasalara uygun olarak yönetiyor ve koruyorlar.
Günümüzde su, hava ve toprak kirliliği düzeyi o kadar yüksek ki, doğanın bunu yeniden inşa etme ve telafi etme zamanı ve imkânı yoktur. Bin yıllar boyunca aşamalı olarak meydana gelen doğal kaynaklar yok olmak üzeredir ve korunmadıkları takdirde gelecek nesillere hiçbir şey kalmayacak. İnsanoğlunun dünya üzerindeki artan faaliyetleri nedeniyle, doğa çevresel tehlikelerle ve genetik çeşitliliğin yok oluşuyla karşı karşıyadır. İşte bu sorun, insanı doğayı korumak ve kurtarmak ve bu yıkımla mücadele etmek için temelli olarak düşünmeye ve bir çözüm yolu bulmaya yöneltmiştir.
Çevre örgütü her ülkede, ekosistem çeşitliliğini ve bitkisel ve hayvansal genetik kaynaklarını korumak amacıyla, yeryüzünün en el değmemiş ve özgün doğa bölgeleri olan kısımlarını, çevrenin dörtlü bölgesi olarak dört kategoriye ayırıp, belirtilmiş yasalara uygun olarak yönetiyor ve koruyor. ‘’Ulusal park’’, ‘’korunan bölge’’, ‘’ulusal doğa yapıtı’’ ve ‘’yaban hayatı sığınağı’’ olarak adlandırılan bu dört bölge, tüm ülkeler tarafından kabul edilen kural ve yönetmeliklere dayalı olarak yönetilmekte ve ülkelerin en önemli doğa mirası olarak sayılıyor.
Avrupa'daki Sanayi Devrimi, sanayiye gerekli olan kaynaklara ulaşmak için doğanın kullanılmasını epeyce hızlandırdı. İnsan nüfusunun artışı, kentleşmenin yaygınlaşması, ormanlık alanların azalması ve hava kirliliğinin artması çevrenin yok oluşunu epeyce hızlandıran Sanayi Devrimi’nin olumsuz sonuçlarındandı. Bu sorunlar sonucu 1960'lı yılların ortasında Avrupa ve Amerika ülkelerinde Çevre Hareketi adı verilen, yıllar içinde büyük, küresel bir boyut kazanan yeni bir hareket başladı ve birkaç ülkede derhâl Çevre Bakanlığı kuruldu.
İran'da hayvan nüfusu ve çeşitliliğini korumak için ilk yasal girişim 1956’da (1335'te) Av Merkezi’nin kurulmasıyla hayata geçirildi. Bir süre sonra, çevrenin ve bu hayvanların yaşam alanlarının korunması olmadan yaban hayatını korumanın mümkün olmayacağı anlaşıldı. Sonuç olarak, 1967 (1346) yılında, Dünya Doğa ve Kaynakları Koruma Birliği'nin kuruluşundan 19 yıl sonra, Av Merkezi’nin adı, Av Gözetimi ve Avcılığı Denetleme Örgütü olarak değiştirildi ve yaban hayatı parkları ve korunan bölgeler başlığı altında yaşam alanlarını koruma görevini üstlendi.
İnsanoğlunun geleceğinde çevrenin konumunu anlama ve doğal kaynakların korunmasına daha fazla dikkat etme gerekliliği, 1972'de (1351’de) İran Çevreyi Koruma Örgütü'nün kurulmasına ve bu örgütün Av Gözetimi ve Avcılığı Denetleme Örgütü ile birleşmesine neden oldu. Daha sonra 1974 yılında Vahşi Yaşam Parkı’nın adı Millî Park olarak değiştirildi. Buna ek olarak, bu örgüt, korunan bölgelere Vahşi Yaşam Sığınağı ve Ulusal Doğa Yapıtı olarak adlandırılan iki yeni bölgenin daha eklenmesini onayladı.
Dünya Çevre Örgütü tanımlara ve kriterlere göre, İran'ın çevresini ‘’Millî Park’’, ‘’Korunan Bölge’’, ‘’Ulusal Doğa Yapıtı’’ ve ‘’Yaban Hayatı’’ olmak üzere dört genel kategoride tanımlamıştır. Bu sınıflandırma, 1974 yılında dönemin İran Millî Konseyi Meclisi’ne sunulduktan sonra onaylandı ve korunma altındaki bölgelerin yasal yetkileri Çevre Örgütü’ne devredildi. Şu anda, Çevreyi Koruma Örgütü’nün yönetimi altındaki alanların İran genelindeki yüz ölçümü yaklaşık 19 milyon 100 bin hektardır ve bu ülkede 32 millî park, 53 vahşi yaşam sığınağı, 184 koruma alanı ve 40 ulusal doğa yapıtı tescil edilmiştir.
İran’ın yaban hayatı korunan bölgeleriyle tanışmamızın başlangıcında İran'ın millî parklarını tanıtacağız.
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin 1969 yılında gündeme getirdiği tanımlamaya göre el değmemiş, özel ve doğal manzaraları içinde barındıran hayvanlar ve bitkilerin yaşam alanı olan bir veya birden fazla ekosisteme millî park denir. Buna göre, ziyaretçilerin bu alanlara özel koşullar altında ve eğitim, eğlence ve kültürel amaçlarla girmelerine izin verilecek.
İran'da millî parkın tanımı, İran'ın doğal özelliklerinin en iyi örneklerini temsil eden ormanlar, meralar, doğal ağaçlıklar, orman arazileri, ovalar, su ve dağlık bölgeler dahil olmak üzere bu ülkenin doğal kaynaklarının bazı bölümlerine işaret ediyor ve bunların yaşam tarzını ve doğal durumunu korumak ve yabani hayvanlar ve bitkilerin tamamen doğal şartlarda çoğalmasını ve yetiştirilmesini sağlamak için koruma altına alınıyorlar.
Başka bir tanımda, millî park, doğal özelliklerin önemli bir örneği olan doğanın geniş alanlarına denir. Bu alanlar jeoloji, ekoloji ve biyocoğrafyaya bağlı ulusal öneme sahip özel nitelikleriyle koruma altına alınmaktadırlar. Bu korumanın amacı biyolojik ve doğal durumu korumak, hayvan ve bitki türlerinin iyileştirilmesi, araştırma ve eğlencedir.
İran'da 1967 yılından 2020 yılına kadar 32 millî park tescil edilmiştir. İran'ın ilk ve en eski millî parkı, 1967 yılında tescil edilmiş olup doğal zenginlik ve biyolojik değer bakımından dünyanın en ünlü millî parklarıyla eşit düzeyde olan Gülistan Millî Parkı'dır. Urumiye Gölü Millî Parkı da İran'ın en büyük millî parkıdır ve Doğu ve Batı Azerbaycan illerinin sınırında yer almaktadır. Bu millî park su alanları ve adaları ile, başta flamingolar olmak üzere birçok nadir göçmen kuş türlerinin yaşam alanıdır. Bu ülkedeki diğer önemli millî parklardan biri Mazenderan ilindeki "Lar Millî Parkı", Semnan ilindeki "Kevir Millî Parkı" ve Kuzey Horasan'daki "Zamen-e Ahu Millî Parkı"dır. Bu parkların hepsi, özgün ve yok olmak üzere olan hayvanlar ve bitkilerin yaşam alanıdır.
"İran'ın Korunan Yaban Hayatı Bölgelerine Giriş" adlı yeni programımızda bu dörtlü bölgeyi zaman içinde ve farklı programlarda tanıtacağız ve programda da belirtildiği gibi önce İran’ın millî parklarını tanıtacağız.