Fransa'da konut durumunun kötüleşmesi
(last modified Wed, 07 Dec 2022 11:03:17 GMT )
Aralık 07, 2022 13:03 Europe/Istanbul
  • Fransa'da konut durumunun kötüleşmesi

Fransa Avrupa'da insan hakları ve de yüksek yaşam seviyesi ve standartlarına sahip olduğunu iddia eden Avrupa ülkelerinden biridir, fakat gerçekte konut konusunda büyük sorunlarla karşı karşıya bulunuyor.

Aslında Fransa'da konut sorunu son yıllarda ve özellikle 2022'de Ukrayna savaşı ve bu savaşın Fransız yurttaşları yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri nedeni ile daha büyük bir sorun haline gelmiştir. Yüzde 7'nin üzerine çıkan enflasyon, enerji ve yakıt tüketim ve temel mal fiyatlarının önemli oranda artması nedeni ile bir çok Fransız ailenin, yaşam şartları hakkında endişeli olmalarına sebep olmuştur.

2021 yılında kaynağın %25,4'ünün özel sektörde konut harcamalarına ayrılması, Fransa'nın büyük şehirlerinde son 20 yılda kira artışları, konut meselesini Fransızların zaruri harcamaları arasında birinci sıraya yükseltmiştir. Bu arada ulusal konut üretimin canlandırılması ise pratikte unutulmuştur. Hal bu ki bu ülkede 2,2 milyon aile ucuz konutları bekliyor. François Hollande'ın başkanlığı sırasında yılda 100.000'den az konutun inşasına onay verilmesi, konut üretim hızında bir düşüş olarak sayılırdı.

Bazı belediye başkanlarının konut yapma konusundaki isteksizliği, ulusal konut için çok elverişsiz bütçe ayarlama politikası, toplu konut inşaatına mali yardımlarının sağlanmaması, özel konut tesislerinin bütçesindeki düşüş ise kirası düşük olan konut firmalarının bütçelerini ve konuta yatırım yapmalarını etkiledi.

Bu arada Le Figaro gazetesi, Korona salgınının etkilerine değinen bir haberde şöyle yazdı: Bu hastalık konut fiyat artışını yoğunlaştırdı ve karantina ise inşaatı durdurdu ve malzeme sağlama sorunları ise inşaatlarda gecikmelere sebep olurken aynı zamanda daha fazla aile daha büyük ve mega kentlerden uzak konutlarda yaşam ihtiyacı duydular. Tüm bu sebeplerin sonucunda başkentlerdeki konut fiyatının tüm Euro bölgesinden daha az arttı, hal bu ki her zaman bu bölgelerin fiyatı daha yüksekti. 

Fransa 2022'de konut fiyatlarında yüzde 7'lik bir artışla karşı karşıya kaldı. Fransa da dahil olmak üzere Avrupa'da emlak fiyatlarındaki artış, Avrupa'da son 6 yılda konut fiyatlarının %30 arttığı bir ortamda yaşanıyor. Le Figaro gazetesi yine bu konuda şöyle yazıyor: "Fransa'daki emlak ateşi tüm Avrupa'ya sıçradı öyle ki mega kentlerin dışında bile fiyatlar ve kiralar artıyor."

Fransa'da Paris'in başkent olması ve diğer bazı kentlerin zenginler tarafından mülk ve ev satın almak için tercih edilmesine rağmen yine de bu sektör yani lüks konutların satın alınması bile Avrupa'da son yaşanan siyasi, ekonomik ve güvenlik gelişmelerin etkilerinden kurtulamamıştır.

Bu bağlamda Fransa basınından Le Monde gazetesi 30 Mart 2022'de yayınladığı bir haberde, Fransız lüks emlak piyasasının Ukrayna'daki çatışmalardan etkilendiğini, bu şartların, yüksek düzeyde yatırım yapan yabancı müşterileri korkutabileceğini belirtti.

Konut uzmanı Olivier Duverdie bu bağlamda, "Rus müşterilerinin kenara çekilmesine ilaveten diğer uluslararası müşteriler de azalabilir. Biz yıl boyunca göçmenlere sunulacak pahalı konutlardan bazılarını iptal etmek zorunda kaldık" diyor.

Bu arda bir kaç ay sonra Fransa'da konut kira kuralları daha da yoğunlaşacak bu yüzden gelecek yıla kadar 140 bin konutun kira yasakları kapsamına girebileceği tahmin ediliyor.

Fransa'da Avrupalı olmayan göçmenlerin bir çoğu konut krizi ile karşı karşıyalar ve kentin varışlarında yaşıyorlar. Bu arada Fransa sürekli Avrupalı olmayan ve uygun konutta yararlanamayan, büyük kentlerin gece kondu mahalellerinde yaşayan göçmen sayısının artmasına şahit oluyor ve aynı zamanda da en az 25 bin kişi de metropollerin kenar mahallelerinde ve varışlarda resmi olmayan evlerde yaşıyorlar. Paris yönetiminin bu alandaki vaatleri hala gerçekleşmemiştir. Paris 2019 yılında 2022'ye kadar gecekondularda yaşayanların sayısını yarıya indirme vaadinde bulunuştu fakat bu sayı şimdiye kadar azalmamıştır. 

"Roma Avrupa" Enstitüsü'nün yayınladığı rapora göre, 25 bin Avrupalı ​​olmayan göçmen hâlâ Fransız şehirlerinin varoşlarındaki gecekondu mahallelerinde yaşıyor. Ocak 2018'de Fransız hükümeti, bu yerleşimlerle ilgili "tamamen bir yaklaşım değişikliği" emri verdi fakat şimdiye kadar bu bağlamda her hangi bir girişimde bulunulmamıştır. Bu insan hakları kuruluşunun raporu, bu sorunla mücadeleye yönelik kamu politikalarının yalnızca AB vatandaşları için belirlendiğini ve yıllarca gecekondular ve yasal olmayan konutlarda yaşayan Avrupalı olmayan göçmenler için her hangi bir girişimde bulunulmadığını vurgulamaktadır.

Fransa'daki konut krizi sorunu BM'nin de dikkatini çekti. Bu bağlamda BM'in uygun konut alanındaki özel raportörü Leilani Farha Nisan 2019'da Fransa'ya yaptığı ziyaretin ardından Mart 2020'de insan hakları konseyi 43. Oturumuna, incelemecinin sonucu ile ilgili olarak sunduğu raporda, konuta erişim, konut kalitesi ve uygun fiyat, standart dışı konut, varoş konutları, gayri resmi yerleşimler, zorla tahliye, ayrımcılık ve sosyal dışlanma riski altındaki gruplar ve adalete erişimde ayrımcılıklara değindi.

Ağustos 2020'de yayımlanan bu raporda, konuta ulaşım konusunda ayrımcılığa açıkça değinilirken, bir yıl boyunca Fransız ve beyaz sayılanlar için konut bulma şansının göçmenlere ve Arap veya siyah derili sayılanlara oranla 2 kat olduğuna işaret ediliyor. Bu ayırım ayrıca kalabalık ve tek evlatlı aileler arasında da yaşanıyor. Öyle ki kalabalık aileler için konut kiralama süreci çocuğu olmayan ailelere nazaran daha uzun sürüyor. Bu arada sosyal psikolojik desteğe ihtiyacı olan engelliler de bağımsız uygun yaşam şartlarına ulaşamıyor ve genellikle yaşadıkları soruna uygun bir konut da bulamıyorlar.

Konut kalitesi ve uygun fiyatı ile ilgili bu raporda, olumsuz konut koşullarının yarattığı baskıdan en düşük gelir düzeyindeki hanelerin daha fazla etkilendiği belirtilmektedir. Özel Raportör, Fransa'daki konut fiyatlarıyla ilgili endişelerini dile getirirken, 2007 ile 2017 yılları arasında yoksul haneler için konut maliyetlerinin enflasyona göre yüzde 33,2 arttığını, bunun da özellikle sosyal konuta erişimi olmayanlar için ciddi bir yük oluşturduğunu açıkladı. Buna karşılık, Fransız toplumunun zengin ve varlıklı kesimi için konut fiyatları ve masrafları yalnızca biraz arttı.

Fransa'da sosyal konutların olmasına rağmen, ev sahipliği meselesi, eşitsizliğin önemli ve belirleyici bir faktör haline gelmiştir.

Fransa'da bir diğer mesele ise standart olmayan konutlardır ve istatistiklere göre piyasada yaklaşık 420 bin standart olmayan konut var ve bu konutlar oturulabilir bir konutun en asgari beklentileri bile karşılayamıyor. Ayrıca Fransa'da en az yüzde 42'sinin yoksulluk çizgisi altında yaşayan kent sakinlerinin  varoşlarında, yoksul bölgelerdeki evler, kentin diğer bölgelerinde bulunan konutlara kıyasla daha fazla eksiklikler ve hatalar yaşanıyor.

Fransa'da konut sorunuyla ilgili bir diğer konu da gayri resmi yerleşimlerdir. Buralar genellikle uygun konuta erişemeyen en yoksul kesimlerin yaşadığı varoşlardır; bu gruplar genelde doğu Avrupa Romanları, yolcular, göçmenler ve sığınmacılardır. 

BM'nin Fransa'daki konut durumuna ilişkin raporunda değinilen bir diğer konu da zorla tahliye konusu ki bu da uygun bir konut sahibi olma hakkının ihlali sayılır. 2018'de, Fransa'daki gayri resmi yerleşim yerlerinde yaşayan ve tümü Doğu Avrupa ülkelerinden gelenlerin  neredeyse yüzde 65'i zorla tahliye edilmeyi tecrübe etti. Ayrıca kira ödememek nedeniyle  konutlardan tahliye edilen kiracıların sayısı da arttı. 2017 yılında mahkemeler kararıyla 65 binden fazla tahliye kararı onaylandı. BM raporu ayrıca, Fransa'daki mülteci ve göçmenlerin barınma ve yaşam koşullarına ilişkin büyük endişelerin var olduğunu da dile getirdi. BM ve sivil toplum kuruluşlarının diğer özel raportörleri de bu konudaki endişelerini defalarca dile getirdiler.

Bu raporda, göçmenler dahil tüm insanların uygun barınma hakkına ve zorla tahliyeye karşı korunma hakkına saygı gösterilmesi ve uygulanması gerektiği belirtiliyor. Diğer bir sorun da, yabancı uyruklu Romanlarla sıklıkla aynı damgalanma ve ayrımcılığa maruz kalan Fransız uyruklu göçmenlerdir. Toplamda yaklaşık 206 bin kişi karavanlarda yaşıyor. Fransa yasalarına göre karavanlar konut olarak tanımlanmadığı için karavanda yaşayanlar ise konut yardımlarından ve kış mevsiminde elektrik ve su kesintilerinin yasaklanması gibi yasal desteklerden yararlanamıyorlar.

BM'in uygun konut alanındaki özel raportörü Leilani Farha, Fransa’da konut durumu ile ilgili raporunda, dünyanın 7. Zengin ülkesinde kent varoşlarında yaşayan ve kırılgan kesimin konut ve barınma şartlarının şaşırtıcı olduğu sonucuna varıyor. Konut fiyatlarının ve kira bedellerinin artması, bu ülkede ev sahibi olmayı büyük bir sorun haline getirmiştir. Muhtaç insanlara büyük kentlerde sosyal konutlar yeterli değildir. Resmi olmayan konutlarda barınanlar, genelde temel hizmetlerden yoksun ve sürekli zorunlu tahliye tehlikesi ile karşı karşıyalar. Ayrıca acil barınak ve uzun vadeli kont sıkıntısının artan süreci ise evsizliği önemli hızla arttırıyor. Bu yüzden söz konusu raporda, Fransa hükümetinin bir an önce tüm insanların uygun barımna hakkına sahip olmasını sağlama zorunluluğu belirtiliyor.