Mart 29, 2016 10:24 Europe/Istanbul

Irak geçen yıl yine şiddetin devam etmesine sahne oldu.

Geçen yıl Irak tekfirci IŞİD terör örgütü ile savaşını sürdürdü. Irak Başbakanı Haydar İbadi’nin reform hareketini sürdürmesi, Kuzey Irak’ın bölücü tutumuna devam etmesi ve yine Türkiye’nin Kuzey Irak’a işgalci askerlerini göndermesi, Irak’ın diğer bazı önemli gelişmeleriydi.

Geçen yıl Irak ordusu ve halk güçleri Haşedul Şaab’nin IŞİD ile savaşı devam etti. Irak ordusu ve halk güçleri bu savaşlarda önemli zaferlere imza attı.

Irak ordusu ve halk güçleri geçen yılın ikinci yarısında Anbar eyaletinde bazı bölgeleri tekfirci IŞİD terör örgütünün işgalinden kurtardı.

Iraklı yetkililer yeni yılda Musul kentini IŞİD’in işgalinden kurtarmak için hazırlık yaptıklarını açıkladı. Gerçi Irak topraklarının önemli bir bölümü geçen yıl Irak ordusu ve Haşedul Şaabi güçleri tarafından IŞİD pençesinden kurtarıldı, ancak ecnebi güçlerin tekfirci terör örgütüne verdiği destek yüzünden başta Anbar eyaleti olmak üzere Irak’ın diğer bazı bölgeleri örgütün işgalinde kaldı.

Geçen yıl Irak’la ilgili bir başka önemli konu, bu ülkenin çeşitli bölgelerinde yaşanan şiddet ve çatışmalarda yüzlerce Iraklı vatandaşın hayatını kaybetmesi veya yaralanmasıdır. BM raporlarına göre Irak’ta geçen yılın ilk dokuz ayında en az 189 Iraklı çocuk bu ülkede süren şiddet olaylarında hayatını kaybetti, 301 çocuk da yaralandı. Raporda ayrıca okullara ve hastanelere düzenlenen saldırıların yüzünden çocuklar eğitim ve sağlık hizmetleri gibi temel haklarından mahrum kaldığı, bu süre içerisinde bir tek Anbar eyaletinin Ramadi kentinde 45 okul binası tahrip edildiği kaydedildi.

Irak’ta geçen yıl yaşanan bir başka gelişme, halkın başta elektrik enerjisi kıtlığı olmak üzere çeşitli sosyal hizmetlerde yetersizliklerin yüzünden geniş çaplı protesto eylemleri düzenlemesiydi. Elektrik enerjisinin kısıtlı olması Irak halkını geçen yılın sıcak yaz aylarında ciddi sıkıntı içinde bıraktı. Iraklı protestocular ülkelerinde bürokraside fesat ve mali yolsuzlukların yüzünden sosyal hizmetlerin bu hale geldiğini savunuyordu.

Bu yüzden geçen yılın yaz aylarında Başbakan Haydar İbadi, reform paketini açıkladı, paket Iraklı ulema tarafından destek gördü.

Irak Başbakanı İbadi, Iraklı şii müslümanların taklit mercii Ayetullah Sistani’nin himayesi ile reform paketini gündeme getirdikten sonra yavaş yavaş pakette yer alan bazı maddeleri uygulamaya başladı. Bu maddelerin arasında cumhurbaşkanının üç yardımcısı ve başbakanın üç yardımcısının mevkileri kaldırıldı, dört bakanlık ise başka dört bakanlıkla birleştirildi ve Iraklı yetkililerin koruma sayısı %90 azaltıldı, bakanlıklarda fesat meselesini araştırmak üzere özel komisyonlar kuruldu.

Başbakan Haydar İbadi’nin reform paketi ilk etapta Irak meclisi ve bir çok siyasi ve dini şahsiyet tarafından ve hatta bazı yabancı ülkelerce olumlu karşılandı. Ancak bu sürecin devamında Irak parlamentosu iki ay sonra başta Başbakan olmak üzere ülkenin yasal kurumları meclis yetkililerini kullanamayacağına dair bir yasa çıkardı. Yasaya göre Irak hükümeti parlamentonun onayı olmaksızın ülkede reform ilan edemez ve uygulayamazdı.

Irak meclisinde çıkarılan bu yasa Başbakan İbadi’nin öneri paketinin uygulanmasını durdurdu. Bu yüzden İbadi bu kez Irak’ta teknokrat hükümet kurma önerisini gündeme getirdi. Bu öneri de ilk etapta bazı siyasi gruplarca olumlu karşılandı. Irak’ın Sadr hareketi lideri Muktada Sadr halka çağrı yaparak Başbakan İbadi’nin teknokrat hükümetine destek için büyük yürüyüş yapmalarını istedi. Sadr aynı zamanda İbadi’yi bu önerisini uygulamakta müsamahakar davranma veya başarısız olma konusunda uyardı ve bu durumda farklı bir tutum sergileyeceklerini ve bu kez İbahi yönetimi aleyhtarı protesto eylemi yapacaklarını belirtti.

Geçen yıl Irak’ta yaşanan önemli gelişmelerden biri de Kuzey Irak yerel yönetimi yetkililerinin bölücü tutumlarını sürdürmeleriydi. Geçen yıl Kuzey Irak yerel yönetimi ile Bağdat yönetimi arasında enerji, ekonomi, güvenlik ve toprak üzerindeki anlaşmazlıkları devam etti. Ekonomi alanında en önemli anlaşmazlık bütçe üzerinde oldu. Bağdat yönetimi Kuzey Irak bütçesini karşılamayı Erbil’in petrol konusunda davranışlarını düzeltmesine ve illegal hareketlerine son vermesine ve Bağdat ile imzaladığı anlaşmaya bağlı kalmasına endeksledi. Ancak Kuzey Irak yetkilileri petrol alanında illegal tutumunu sürdürmekte ısrarcı davrandı.

Öte yandan Kuzey Irak’ta yerel yönetim aleyhtarı protesto eylemleri düzenlenmesinin ardından Erbil’le Bağdat arasındaki anlaşmazlık daha da belirgin hale geldi. Protesto eylemlerinin sebebi, Erbil’in aylarca devlet memurlarının maaşını ödeyememesiydi.

Kuzey Irak’ta protesto eylemleri şiddetlenince, Erbil Bağdat yönetiminden yardım talebinde bulundu ve merkezi hükümetten bölgede devlet memurlarının maaşını ödemesini istedi. Ancak Başbakan İbadi bu talebi ancak Erbil yönetimi bölgeden illegal petrol ihracatını durdurduğu takdirde yerine getireceğine açıkladı.

Geçen yıl Kuzey Irak yerel yönetimi ile Bağdat’taki merkezi yönetim arasında toprak anlaşmazlığı devam etti. Peşmerge güçler Irak ordusu ve biraz da ABD askerlerinin yardımı ile Sincar kentini 16 ay işgalden sonra tekfirci IŞİD terör örgütünün pençesinden kurtardı. Bu gelişmenin ardından peşmerge güçleri Salahaddin eyaletinde Tuzhormato kentine doğru ilerlemeye başladı ve bu kentin Irak Kürdistanının bir parçası olduğunu iddia etti. Peşmerge güçleri halkı Türkmenlerden oluşan bu kentin kontrolünü ele geçirmeye çalıştı, ancak Haşedul Şaabi güçlerinin tepkisiyle karşılaştı ve iki taraf arasında çatışma çıktı. Çatışma peşmerge güçleri kentin giriş çıkışlarında kontrol noktaları kurarak Haşedul Şaabi güçlerinin kente girişini engellemeye başlayınca çıktı. Çatışma sonucunda Haşedul Şaabi güçlerine bağlı altı kişi hayatını kaybetti.

Geçen sene Kuzey Irak yerel yönetimi lideri Mesut Barzani bir kaç kez bu bölgenin bağımsızlığı için referandum yapılmasını dile getirdi. İbadi yönetimi karşıtları ve bazı dış mihrakların kışkırtmasıyla gündeme gelen Barzani’nin bu iddiası sürekli İbadi yönetimi, Irak halkı ve bazı siyasi grupların ve hatta Kuzey Irak’ta bazı siyasi grupların tepkisi ile karşılaştı.

Aslında Kuzey Irak’ta düzenlenen protesto eylemleri de Mesut Barzani’nin daha çok bir kuruntuyu andıran bağımsızlık söylemi sadece bir hayalden ibaret olduğunu ve bölge bağımsız olmak için gerekli altyapılara sahip olmadığını ortaya koydu. Nitekim son yıllarda yaşanan iktisadi ve güvenlik gelişmeleri de Kuzey Irak yetkililerinin bu bölgeyi bağımsız bir devlet şeklinde yönetmekten aciz olduklarını gösterdi. Örneğin IŞİD Kuzey Irak bölgesine doğru harekete geçtiğinde ancak İran’ın yardımları teröristleri durdurabildi.

Öte yandan Barzani’nin bağımsızlık iddialarını tekrarlaması aslında Amerikalı yetkililerin Irak’ı parçalama planlarının doğrultusunda yer almakta ve bir nevi Barzani’nin de bu şom planla eşgüdümlü hareket ettiğini göstermektedir.

Geçen sene Irak’ta yaşanan en önemli gelişmelerden biri ise Türkiye’nin Musul’un Başika üssüne yüzlerce asker göndermesiydi. Bu hareket Irak ve Türkiye arasında ciddi gerginliğe yol açtı. Ankara yönetimi bu hareketini Suriye hava sahasında bir Rus savaş uçağını düşürdüğü için Moskova ile ilişkileri en gergin durumda olduğu bir sırada gerçekleştirdi. Ancak Ankara’nın bu hareketi Irak Başbakanı ve diğer yetkililerin sert tepkisiyle karşılaştı. Başbakan İbadi Türkiye’ye askerlerini Irak topraklarından geri çekmek için 48 saat süre tanıdı, ancak Ankara askerlerini geri çekme konusunda direndi ve olayın üzerinden bir kaç ay geçtiği halde askerlerini geri çekmedi. Ankara yönetimi askerlerini geri çekmeyince de Irak yönetimi Türkiye’yi BM güvenlik konseyine şikayet etti.

Gerçekte Türkiye’nin Başika üssüne asker göndermesinin en önemli sebebi, Irak’ta Suriye ordusu ve halk güçlerinin Anbar eyaletinde terörle mücadelede büyük zaferler elde etmesiydi. Ankara yönetimi bu bölgeye asker göndererek Bağdat yönetiminin dikkatini bu bölgeye çekmek ve bir nevi Anbar eyaletinde sıkışan Ankara’nın desteklediği teröristlerin üzerindeki baskıları hafifletmek istedi.

Uzmanlar Ankara yönetiminin bu hareketini Irak’ta IŞİD terör örgütüne destek mesajı olduğunu belirtti.

Türkiye’nin bu hareketi için gündeme gelen bir başka yorum, Ankara yönetiminin kamuoyunu Rusya ile gergin ilişkilerinden saptırmak istemesiydi. Ankara yönetimi tam da Moskova yönetimi savaş uçağı düşürüldükten sonra Türkiye’ye karşı bir çok yaptırım uygulamaya başladığı ve Türkiye sınırında S-400 füzelerini konuşlandırdığı bir sırada Başika üssüne asker göndererek kamuoyunun dikkatini Irak’a çevirmeye çalıştı.

Görünen o ki Irak yeni yılda da terörle mücadele, Kuzey Irak’la anlaşmazlık, bürokraside fesat ve ecnebi aktörlerin ve özellikle Türkiye’nin müdahaleleri ile sorun yaşamaya devam edecek. Ancak sahada yaşanan gelişmeler yeni yılda Irak yönetiminin terörle mücadelede daha fazla başarı elde edebileceğini ve Musul’u teröristlerin işgalinden kurtarabileceğini gösteriyor. 015


Etiketler