2021 yılında Irak’ın en önemli gelişmeleri
2021 yılında bazı ülkelerin önemli gelişmelerini gözden geçirdiğimiz yıl sonu programımızda sizlerle birlikteyiz. Bugün 2021 yılında Irak’ın en önemli gelişmelerini gözden geçirmek istiyoruz. Birlikte dinleyelim.
2021 yılında Irak önemli gelişmelere sahne oldu. Bu gelişmelerin en önemli olanları ise 5. dönem parlamento seçimleri, Papa Francis’in Irak ziyareti ve ayrıca Amerikalı terörist askerlerin Irak’tan çekilmeleri üzerine bir anlaşma imzalanmasıydı.
Irak’ta 2021 yılında en önemli gelişme hiç kuşkusuz 5. dönem parlamento seçimlerinin 10 Ekim tarihinde düzenlenmesiydi. Aslında bu seçimlerin Haziran 2021’de yapılması kararlaştırılmıştı, ancak Bağdat yönetimi 19 Ocak’ta seçimlerin ertelendiğini açıkladı.
Bu seçimler Irak seçim yasasında önemli değişikliklerin yapıldığı bir sırada gerçekleşti. Örneğin bundan önce seçimler 18 eyalette düzenleniyor ve milletvekillerinin hangi kenti temsil ettikleri belli olmuyordu. Ancak son seçimler 83 seçim bölgesinde düzenlendi. Irak eyaletleri bu seçimlerde ilk kez çok sayıda seçim bölgesine bölündü, şöyle ki Şia Müslümanların yoğunlukta yaşadığı eyaletlerde 32, Bağdat eyaletinde 17, Şii ve Sünni Müslümanların bir arada yaşadığı eyaletlerde 22 ve Kuzey Irak bölgesinde 12 seçim bölgesi kuruldu.
Irak’ta önceki seçimlerde kazanan listelerin açıklanmasından farklı olarak bu seçimlerde seçimleri kazanan adayların adı açıklandı. Bu seçimlerde hangi aday daha fazla oy kazandıysa doğrudan Irak parlamentosuna girme hakkını kazandı. Bu arada Iraklı kadın adaylar için de en az 83 sandalye tahsis edildi, bir başka ifade ile her 83 seçim bölgesinden en az bir kadın aday seçiliyordu.
5. dönem parlamento seçimleri katılım oranında büyük düşüş yaşandığı halde düzenlendi. Iras seçim komisyonunun açıklamasına göre bu seçimlere katılım oranı yüzde 41 oldu. Bir başka ifade ile seçimlerde oy kullanma hakkına sahip olan 21 milyon seçmenden sadece 9 milyon 77 bin 779 seçmen oy kullandı. Gözlemciler bu seçimlerde katılım oranı en düşük seviyeye gerilemesinin sebebini halkın iktisadi durumdan hoşnutsuzluğu ve seçim sandıkları ile değişim olacağından umudunu kesmesine bağladı.
Irak seçimleri bağımsız komisyonu 11 Ekim’de seçimlerin ilk sonuçlarını açıkladı. Bir süre önce seçimlere katılmaktan çekilen Sadr hareketi lideri Muktada Sadr daha sonra seçimlere katılma kararı aldı ve böylece bu seçimlerde parlamentoda 73 sandalyeyi kazanmayı başardı.
Muhammed Halbusi’nin başını çektiği Takaddum listesi 37, Nuri Maliki liderliğindeki Kanun Devleti 34 ve IKDP de 31 sandalye kazanarak böylece seçimlerde en çok sandalye kazanan taraflar oldu
Irak seçimlerinde sandıklardan çıkan bir başka önemli sonuç, Iraklı kadınların 97 sandalye kazanmalarıydı. Irak anayasasına göre parlamentoda en az 83 sandalye kadın milletvekillerine aittir. Ancak Iraklı kadın adaylar bu seçimlerde onlara ayrılan 83 sandalye kontenjanının ötesinde toplam 97 sandalye kazanmayı başardılar. Burada önemli olan konu, Iraklı kadın adaylardan 57’sinin onlara tahsis edilen kontenjana ihtiyaç duymaksızın ve sırf yüksek oy oranları ile parlamentoya girmeleriydi. Bir başka ifade ile 57 kadın aday erkek adaylardan daha fazla oy kazanarak parlamentoya girdi. Bu durum kadın seçimlerin Irak’ın son yıllarda iş başına gelen hükümetlerin kötü uygulamalarına gösterilen tepki şeklinde değerlendirildi.
Ancak Irak seçimleri yüksek komisyonunun seçim sonuçlarını açıklamasından sonra siyasi grupların itirazları da başladı. Fetih ittifakı gibi Iraklı bazı siyasi gruplar 10 Ekim seçimlerine geniş çapta hile karıştığını açıkladı. Yüksek komisyonu ise yapılan başvuruları gözden geçirerek 30 Kasım tarihinde seçim sonuçlarını cüz’i değişikliklerle yeniden açıkladı ve seçimlerin sağlıklı bir şekilde yapıldığını onayladı. Ancak bu açıklamanın ardından seçim sonuçlarına itiraz edenler itirazlarını sürdürdü ve sonunda federal yüksek mahkemenin seçimlerin nihai sonucunu ilan etmesi kararlaştırıldı.
Fetih ittifakı lideri Hadi Ameri 22 Aralık tarihinde seçimlere hile karıştığı yönündeki belgelerini federal mahkemeye sundu. Ameri mahkemenin duruşmasında seçim yüksek komisyonu 5 milyon seçmen için elektronik oylama kartı vermediğini ve böylece onları oy kullanma hakkından mahrum bıraktığını ve yine birçok kartı olan vatandaş da cihazlarda yaşanan aksamaların yüzünden oy hakkını kullanamadığını ifade etti. Ameri, seçimlerin teknik sürecini gözetleyen firma da seçimlere hile karışmış olabileceği ihtimaline bakmaksızın seçim sonuçlarını onayladığını kaydetti.
Seçim sonuçlarına itiraz edenlerin belgelerine rağmen federal yüksek mahkeme 27 Aralık’ta nihai kararını açıkladı. Karar iki bölümden oluşuyordu. İlk bölüm seçimlere hile karıştığının kabul edilmesiyle ilgiliydi. Federal mahkeme seçim yüksek komisyonunun seçim sonuçlarının detayını ilan etmesi yasaların ihlali sayıldığını, gelecek seçimlerde de oyların sayımı elektronik yöntemle değil, elle gerçekleşmesi gerektiğini, bu bağlamda yeni parlamento şimdiki seçim yasasında düzenlemeye gitmesi gerektiğini belirtti. Aslında federal mahkeme böylece seçimlere hile karıştığı yönündeki itirazları reddetmiş oldu. Kararın ikinci bölümü ise seçimleri iptal etme yönündeki taleplerin reddedilmesiyle ilgiliydi. Dolayısıyla Iraklı siyasi grupların itirazları kabul edilmemiş ve seçim sonuçları onaylanmış oldu.
Federal mahkemenin kararına karşı Iraklı siyasi gruplar demokratik bir tavır sergileyerek seçimlere hile karışmış olmasına rağmen federal mahkemenin kararını kabul ettiler.
Fetih hareketi lideri Hadi Ameri federal mahkemenin kararına saygı gösterdiğini açıkladı. Ancak Ameri seçimlere hile karıştığını tekrarlayarak federal mahkeme ağır baskı altında bu kararı aldığını kaydetti.
Kanun devleti ittifakının lideri Nuri Maliki, Milli Hikmet hareketi lideri Ammar Hekim ve Hukuk hareketi de mahkemenin kararına saygı duyduklarını açıkladı. IKDP de federal mahkemenin kararına saygı duyduğunu belirtti.
Iraklı siyasi grupların bu tutumu, ülkelerinde huzursuzluk, güvensizlik ve şiddete başvurulmasını istemediklerini ortaya koydu.
Öte yandan Iraklı siyasi grupların federal mahkemenin kararını kabul etmesinin ardından bu grupların arasında istişareler de başladı. Buna göre 2022 yılının ilk günleri Irak için önemli günler sayılıyor, zira siyasi grupların parlamento Başkanı, Cumhurbaşkanı ve Başbakanı seçmeleri gerekiyor.
2021 yılında Irak’ta bir başka önemli siyasi gelişme, Papa Francis’in bu ülkeye tarihi ziyaretiydi. Papa Francis tüm dünya koronavirüs salgını ile uğraştığı ve birçok diplomatik ziyaret iptal edildiği veya kısıtlandığı bir sırada Irak’ı ziyaret etti. Amerika’nın New York Times gazetesi ziyaret hakkında yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Bu ziyaret Papa’nın uzun yıllar arzu ettiği bir ziyaretti. Bundan önce Papa ikinci Paul 2000 yılında Irak’ı ziyaret etmek istedi, ama olmadı. Papa 16. Benedikt de Irak’a davet edildi, ama savaş yüzünden bu ziyareti yapamadı. Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih Papa Francis’i Temmuz 2019’da Irak’a davet etti ve ülkesinde sürtüşmelerin yatışmasına yardımcı olmasını umdu. Papa Francis bu daveti kabul etti ve Irak’ta başta acı çeken Hristiyanlar olmak üzere Irak milletini hüsrana uğratmak istemediğini belirtti.
Papa’nın Irak’a ziyaret etmesinin bir başka sebebi, bu ülkenin Hristiyan nüfusuydu. Saddam rejiminin sonlarına doğru Irak nüfusunun yaklaşık 1.5 milyon kadarını Hristiyanlar oluşturuyordu, ancak bu sayı son yirmi yılda çok azaldı. Bu yüzden ve Iraklı Hristiyanların şiddet olaylarından kaynaklanan kötü durumlarını göz önünde bulunduran Papa Francis Irak’ı ziyaret etmeye karar verdi. Papa Bağdat’ta yaptığı konuşmada Irak halkından dini azınlıklara değer vermelerini ve Hristiyan kardeşlerine değerli bir sermaye gibi davranmalarını istedi.
Papa Francis Irak ziyaretinde Şia Müslümanların taklit mercii Ayetullah Sistani ile görüştü, görüşmede iki din adamı barış, beşeri keramet, dinlerin yakınlaşması, şiddetin men edilmesi, dini ayrımcılığın men edilmesi ve terörle mücadele edilmesine vurgu yaptı.
2021 yılında Irak’ın hâlâ başta terör örgütlerinin terör faaliyetleri olmak üzere güvensizlik sorunu ile karşı karşıya bulunduğunu ortaya koyan bazı güvenlik olaylarına da sahne oldu. Buna karşın güvenlik konusunda Irak’ın en önemli siyasi ve güvenlik gelişmesi, Amerika ile bu ülkenin terörist askerlerinin Irak’tan çekilmeleri üzerine anlaşmaya varması oldu.
Irak Başbakanı Mustafa Kazımi geçen yılın Haziran ayında Amerika’ya gitti ve Başkan Biden ile görüşmede Amerikalı terörist askerlerin 31 Aralık 2021 tarihine kadar Irak topraklarından çekilmeleri konusunda anlaşmaya vardı. Buna karşın bazı Amerikalı askerlerin istişare ve eğitim amaçlı Irak’ta kalmaları da kararlaştırıldı.
Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih ve parlamento Başkanı Muhammed Halbusi anlaşmayı destekleyerek Irak için diplomatik ve siyasi başarı niteledi. Fetih ittifakı lideri Hadi Ameri de anlaşmayı olumlu karşıladığı açıklamasında anlaşmayı Irak’ta milli egemenliğin tam olarak uygulanması doğrultusunda olumlu bir adım niteledi. Sadr hareketi lideri Muktada Sadr da anlaşmayı olumlu karşılayarak Başbakan Mustafa Kazımi’ye teşekkür etti.
Ancak Irak Nuceba hareketi bir açıklama yaparak Amerikalı terörist askerlerin Irak’ta varlığı konusunda herhangi bir ciddi değişiklik yaşanmadığını belirtti. Hareket Sözcüsü Nasr Şammari El Meyadin kanalına verdiği emeçte Nucebe hareketi açısında bu durumda pek önemli bir değişiklik olmadığını, bu yüzden Amerikalı askerleri hangi adın altında ve hangi sıfatla Irak’ta bulunmaları direniş silahı için birer hedef olacağını ilan etmek istediklerini belirtti. Sözcü Şammari, Amerikalılar kamuoyunu kandırmak için Irak’taki askeri varlığının adını değiştirdiğini, işgalci güçlere müsteşar adı verilmesi hiç bir şeyi değiştirmeyeceğini vurguladı.
Bu arada Iraklı askeri yetkililer Aralık 2021’de Amerikalı muharebe güçleri Irak’tan çekildiğini açıkladı. Başbakan Kazımi 29 Aralık’ta twitter hesabında yaptığı açıklamada, ABD’nin başını çektiği sözde IŞİD’e karşı kurulan uluslararası ittifakın Irak’ta görevi sona erdiğini ve ittifaka bağlı tüm askerler ve teçhizatları Irak’tan çekildiğini belirtti. Kazımi, stratejim müzakerelerin sonuçlarına göre bu güçlerin Irak’taki varlığı istişare ve destek amaçları ile sınırlandırıldığını ifade etti.
Ancak Iraklı bazı direniş grupları Amerikalı terörist askerlerin bu bahanelerle Irak’ta varlığını sürdürmelerine karşı olduklarını ve hepsi Irak’tan çekilmeleri gerektiğini belirtti.