Siyonist İsrail'in Azerbaycan Cumhuriyeti'ni bölgesel hedefleri için kullanması
Siyonist rejim bu hafta görünüşte sakin bir hafta geçirse de, ya yeni endişelerle karşı karşıya kaldı ya da eski endişelerini örtbas etmek için önlemler aldı ve bu da onu yeni zorluklarla karşı karşıya bıraktı.
Hafta başında İran'ı ziyaret eden Umman Kralı Sultan Haysam Bin Tarık, Siyonist rejimi yeni bir endişeyle karşı karşıya bırakarak İran'ın nükleer meselesinde yeni açılımlar olabileceği endişesini uyandırdı. İran ve Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn gibi diğer Arap ülkeleri ile direniş ekseni arasındaki ilişkilerin normalleşmesi endişeyle izlenirken, bu hafta Birleşik Arap Emirlikleri'nin Fars Körfezi'ndeki ABD deniz ittifakından çekilmesi rejimin endişelerini artırdı.
Siyonist rejim, bu endişelere karşılık olarak, göründüğünün aksine pasif tavrını ortaya koyan çeşitli önlemler aldı. Bu önlemlerden biri, birkaç hafta öncesinden beri bu rejimin yetkilileri için bir kabus olan birkaç cephede bir çatışmaya hazırlanmak için bir eğitim tatbikatı yapmaktı. Halbuki bu, her yerden direniş gruplarının kendilerini hazırladıkları zamanda gördüğü sırada yaşandı. Bu rejimin saldırılarına karşı Mescid-i Aksa'yı korumak için direniş gruplarının en yüksek hazırlıklı seviyesinde olduğunu böylece gösterdiler. Siyonist Rejim'in bu tatbikatı geçen hafta Salı günü başladı ve amacı, Lübnan, Suriye, Gazze ve Batı Şeria cephelerini içeren çok cepheli bir savaşı simüle etmektir. İsrail ordusu sözcüsüne göre, bu tatbikat iki hafta boyunca ordunun tüm kollarının, yani kara, hava ve deniz kuvvetlerinin katılımıyla devam edecek ve ordu operasyonlarının ordu generali tarafından yönetilmesini simüle eden tatbikatları da içeriyor. Bu tatbikatın başlamasıyla eş zamanlı olarak, ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) başkanı Michael Eric Kurila üç günlük bir gezi için Tel Aviv'e gitti.
İsrail gezisine insan kaynaklarından bilgi toplamakla görevli 504 birimi karargahından başlayan Kurila, görüşmelerine bu rejimin Savaş Bakanlığı karargahında devam etti. Bu tatbikatla eş zamanlı olarak Siyonist rejim, Filistinli savaşçılara ve mücahitlere yönelik saldırılarına yeniden başladı, ancak bu kez Lübnan-Suriye sınırındaki Filistin Halk Kurtuluş Cephesi üyelerine saldırdı.Bu gruptan 5 kişi şehit oldu ve 10 kişi yaralandı bunun ardından ise Siyonist rejimi misilleme amaçlı bir saldırı ile tehdit etti, bu grubun Suriye'ye bağımlılığı düşünüldüğünde bu tür bir telafi operasyonunun öngörülemeyen sonuçlar doğurabileceği söylenebilir.Ancak Binyamin Netanyahu'nun işbaşına gelmesi ile bu rejimin uluslararası ve bölgesel izolasyonunun sıkılaşması nedeniyle Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in bu rejimin başçısı Isaac Herzog'u Bakü'ye daveti, bu kötü durumu gölgede bırakmak için önemli ve dikkat çeken bir fırsat olarak değerlendirildi ve bu konuda birçok propaganda ve reklam süreci de başlatıldı. Herzog, Aliyev'in sıcak karşılamasından çok memnun kaldı ve İbranice, İngilizce ve Azerice bir Twitter mesajında İlham Aliyev'i övdü.
Siyonist rejimin cumhurbaşkanı şunları yazdı: "Siyonist Rejim İsrail'in gerçek bir dostu olan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e sarayında sıcak karşılaması için teşekkür ediyorum." İzaac Herzog'un Azerbaycan Cumhuriyeti ziyareti üst düzey güvenlik ortamında gerçekleştirildi. Azerbaycan güçleri ve İsrail güvenlik teşkilatı Shin Bet, bu gezi için Bakü'nün tüm bölgelerini kapattı. Başkentte binlerce asker ve polis devriye geziyordu. Ayrıca alışılmadık bir hareketle tüm heyetin ziyaret sırasında cep telefonlarını mobil internete bağlanması veya gruptan ayrılması yasaklandı. Siyonist rejimin Azerbaycan Cumhuriyeti'ndeki büyükelçisi George Dick'in "Reporter" dergisine verdiği röportaj, bu rejimin Azerbaycan Cumhuriyeti ile ilişkilerini genişletmek için her kapıyı çaldığını gösteriyor. Bu röportajda "Azerbaycanlı meslektaşlarımıza söylüyoruz:" bize hangi bölgede ihtiyacınız olduğunu söyleyin, orada olalım" dedi.
Uzmanlara göre petrole karşı silah denklemi ve İsrail'in Dağlık Karabağ krizini kullanması Siyonist rejim ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerin temelini oluşturuyor. Azerbaycan, işgalci Siyonist Rejim İsrail ile yapılan silah anlaşmaları için önemli bir pazar. Tel Aviv'in Bakü'ye sağladığı insansız hava araçları, Ermenistan ile 2020 savaşında kullanıldı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün bulgularına ve verilerine göre, 2016'dan 2020'ye kadar Azerbaycan'ın silah ithalatının %69'u İsrail'den yapıldı ve bu, İsrail'in bu dönemdeki toplam silah ihracatının %17'sini oluşturdu. Bir diğer Siyonist Rejim İsrail'e ithal edilen petrolün yaklaşık %40'ı da Azerbaycan'dan geliyor. Azerbaycan Cumhuriyeti Petrolü, İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin son yıllarda kötüye gitmesine rağmen halen yürürlükte olan boru hatları aracılığıyla Türkiye üzerinden ithal ediliyor. Ayrıca Azerbaycan Cumhuriyeti Ulusal Petrol Şirketi'nin şirketlerinden biri İsrail kıyılarından petrol ve gaz çıkarılmasına da katılıyor.
Ayrıca Bakü, Tel Aviv'in Avrasya'ya geçiş noktasıdır. İsrail rejiminin Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Azerbaycan Cumhuriyeti gibi ülkelerle bağlarını içeren "Avrasya" adında yeni bir bölüm ve strateji tanımladı ve oluşturdu. Avrasya bölgesini etkilemek için önemli planlar yaptı. İsrail'in askeri istihbarat teşkilatı Mossad ve bu rejimin başbakanlığı ile koordineli programların bu stratejide yer aldığı da bilinmektedir. Bu bağlamda İsrailliler, özellikle krizli ve gergin bölgeleri amaç ve çıkarları doğrultusunda kullanmak ve özellikle İslam dünyasında önemli bir etki alanı elde etmek istemektedir. Siyonist rejimin Dışişleri Bakanı, Tel Aviv'in artık Abraham anlaşmasının kapsamını genişletmeye odaklanmadığını, bunun yerine Asya ve İslam ülkelerindeki etkisini artırmaya çalıştığını belirtti.
Bu bağlamda Siyonist Rejim Dışişleri Bakanı Eli Cohen , geçmişte bu rejimin dışişleri bakanlığının Fars Körfezi ülkeleri ve Afrika ülkelerinde Abraham Anlaşması'nın geliştirilmesine odaklandığını, ancak şimdi Avrasya ve İslam'da nüfuz aradığını itiraf etti. Son dönemde Türkmenistan ve Azerbaycan'a yaptığı gezilere atıfta bulunan Siyonist rejimin yetkilisi The Times gazetesine verdiği demeçte, "İki önemli ülke olarak Azerbaycan ve Türkmenistan'a yaptığımız bu gezi ile Avrasya bölgesindeki etki alanımız ve içinde dinin önemli bir role sahip olmayan İslam ülkeleri ile ilişkilerimizi genişletmek istiyoruz. " Siyonist rejim İsrail, Azerbaycan Cumhuriyeti üzerinden Kafkasya ve Orta Asya ülkelerinde kendine yer açmaya çalışıyor. Bu, analistlerin bu bölgenin barış ve istikrarı için tehlikeleri konusunda uyarılarda bulunduğu bir sırada gerçekleştirilmek istenmektedir.