BM’nin Yemen’de çocuk katlimaı raporunda Arabistan’ın gölgesi
Suudi Arabistan’ın Yemen’e saldırısının 500.gününde Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization) Yemen’de ölü, yaralı, ve diğer insani kayıplar hakkında bir rapor yayınladı.
Bu süre içinde en az 6 bin 500 sivil öldürüldü ve 32 bini aşkın kişi de yaralandı. Her 10 Yemen’liden 8’i insani yardımlara muhtaç. Yaklaşık 3 milyonu ev barkını bırakmışken 2 milyondan fazlası hala avare hayatı yaşıyor. İç mültecilerin 3’te 2’si ise en az 10 ay evsiz kalmıştır. 14 milyonu aşkın Yemen’li yiyecek temin edemezken, yarısından fazlası ise gıda güvensizliği tehlikesi ile karşı karşıya. Ülkenin 21 milyonluk nüfusundan yaklaşık 20 milyonu sağlıklı sudan mahrum. 14 milyonu sağlık ve tıbbi hizmetlerden yoksundur.
Rapor Arabistan’ın Yemen’e uyguladığı ticari ambargosayesinde bu fakir ülkenin kırılgan ekonomisi neredeyse felç olmuş, bu yüzden ülkede enfelasyon önemli oranda yükselirken, fiyatlar hızla ve kontrolsüzce artmakta. Diğer yandan BM yayınladığı raporda Yemen’de çeşitli üslerin işgal edilmesi ve üye devşirmek için el-Kaide ve IŞİD arasında sıkı bir rekabet yaşandığını duyurdu. Rapora göre Arabistan elebaşlığındaki Arap ittifakı, Yemen’de çeşitli bölgeler ve askeri üsleri bombalarken, IŞİD ve el-Kaide kendi konumlarını takviye edip, bir biri ile rekabet etmekteler. Tabi ki her savaşta olduğu gibi burada Al-ı Suud saldırılarının en büyük kurbanları ve acı çekenleri ise kadınlar ve çocuklardır. Suudi Arabistan’ın 500 gülük Yemen saldırısında ölü, yaralı ve mültecilerin büyük çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşuyor. BM genel sekreteri Bn Ki Moon’un en son raporuna göre son bir yıld ayemen’li çocuklara saldırı oranı 6 kat artmışken, 1953 saldırıya ulaştı. Bu saldırılar ve sadece bir yıllık süre içinde 785 yemenli çocuk hayatını kaybetti.
Yemen halkı sadece Al-ı Suud hanedanın saldırı kurbanı deildir. Onlar özgürlük ve insan hakları savunculuğunu iddia eden batılı devletlerin sessizlik ve pasifliğinin kurbanıdırlar. Batılı devletler Suudi Arabistan’ın yakın ve stratejik müttefikleri olmaları nedeni ile kendi çıkarları uğruna Al-ı Suud rejimi cinayetlerine gözlerine yummuşlar. Al-ı Suud da batının gizli ve açık destekleri nedeni ile Yemen’de hiç bir cinayetten çekinmiyor. 2015 yılında Amerika ve Avrupa ülkelerinden Ortadoğu’da en çok silah satın alan ülke, Arabistan’dır. Bu süreç halen devam ediyor. Avrupalı büyük ülkelerin ürettiği tahrip gücü yüksek çeşitli bombalar, Amerika ile İngiltere’nin en modern savaş uçaklarınca Yemen mazlum halkının başına yağıyor. Yapılan bombardmanlarda yoksul Yemen ülkesinin sanayi ve kentsel alt yapıları da imha olmakta.
İlginç olanı ise insan severlik iddiasında olan batılı ülkeler, Yemen’de Arabistan tarafından insan hakları ihlallerini açıkca reddediyorlar. Fakat o topraklardan dünyaya yayılan fotoğraflar, Suudi savaş uçaklarınca yağdırılan bombalarca tahirp olan ve yıkılan evlerin kadın ve çocukların başına yıkıldığını ve enkaza döndüğünü gösteriyor. Bu arada İngiltere dışişleri bakan yardımcısı Tobias Ellwood, STK’ın baskıları ve yğın soruları altında Yemen’de insan haklarının ihlal olduğunu itiraf etmek zorunda kaldı. Ellwood yayınladığı bildiri ile, Yemen’de insan haklarının Suudi Arabistan tarafından ihlal edildiğine dair hiç bir kanıtın bulunmadığına yönelik değerlendirmesinde hata yaptıklarını açıkça belirtti. İngiliz yetkili 3 değişik bakan tarafından bu konu ile ilgili yapılan açıklamayı düzeltmek zorunda kaldı; zira daha önce yapılan açıklamada, İngiltere’nin, Suudi Arabistan’ın Yemen’de insan haklarını ihlal etmediği sonucuna vardıklarını belirtmişlerdi.
İngiltere eski dışişleri bakanı Philip Hamond geçen ocak ayında ve Sade’de Arabistan elebaşlığındaki koalisyon güçlerinin sınır tanımayan doktorlar hastanesine saldırı ardından yayınladığı bildiride, insan haklarının çiğnendiğine dair kanıtın bulunmadığını ilan etti. Liberal Demokrat hükümetin dışişleri bakanlığı sözcüsü Tom Break, basından Midlle East’e verdiği mülakatta, Ellwood’un Suudi Arabistan ve Yemen ile ilgili politikasını savunmadaki iki yüzlü tutumunun başını ağrıttığını söyledi.
Break, “ Tüm bu süre içinde Suudi Arabistan’ın Yemen’de uluslararası insan haklarının ihlalleri veya uyulması ile ilgili değerlendirmeler yapıldığı iddia ediliyordu, fakat hiç bir değerlendirmenin yapılmadıını ve Avam kamarasının bu bağlamda aldatıldığını görüyoruz” dedi.
Bu arada BM’nin de Suudi Arabistan’ın cinayetleri ve kadın ile çocukları katliam etmsini göz ardı etmesi ve görmemezlikten gelme konusu ise Bn Ki Moon’un 10 yıllık karnesinde kara bir sayfadır. BM uzmanları, raporlarında Suudi Arabistan’ı Yemen’de çocuk ve kadınları katliam etmsi nedeni ile çocuk haklarını ihlal eden ülkeler listesine almasına rağmen bir süre önce Bn Ki Moon şaşırtıcı bir harektte BMGK’ye verdiği raporda Suudi Arabistan adını bu listeden çıkarttı.
İran İslam cumhuriyeti BM daimi temsilcisi Golamali Hoşru, Güvenlik Konseyi genel oturumunda bu bağlamda yaptığı konuşmada, “ Eğer dünya vicdanı yemenli çocukların katliamı konusunda uykuya dalmışsa, acaba terörizm ve aşırıcılığın yayılması ve stratejik gelişmesi tehdidi konusunda da rahat olabiliyor mu?” dedi.
İran BM temsilcisi okullar ve hastanelerin tahrip edilmesi ve çocukların öldürülmesine karşı siyasi nüfuz ve baskı politikasının “esef verici ve endişlenrici” olarak değerlendirip, şöyle konuştu:
Geçtiğimiz yıl siyonist rejim Gazze’de çocuklara karşı açık cinayetine rağmen BM’nin kara listesinde yer almadı ve bu yıl da Yemen hakkında, Suudi Arabistan liderliğinde Arap koalisyonun, BM uzmanlarının elde ettiği kanıtlara göre 785 çocuğun da aralarında bulunan sivillerin katliamı sorumlusu tanınmas nedeni ile, başta BM’nin kara listesinde yer aldı fakat yapılan siyasi baskı ve mali tehditler nedeni ile şaşırtıcı bir hareketle listeden çıkarıldığına şahit oluyoruz.
Batılı ülkeler Arabistan’ın petrodolarları ve batıya olan siyasi bağımlılığı nedeni ile Yemen’de işlediği cinayetler ve Suriye ile ortadoğu’nun diğer kriz odaklarında terörizm ve radikalimze verdiği desteğe sessiz kalmaları gibi, Arabistan’ın dolarları, BM genel sekreteri Bn Ki Moon’un kararlarını da gölgelemiş bulunuyor. Bn Ki Moon çalışma döneminin son aylarına kendinden iyi bir isim geride bırakmadı, zira Al-ı Suud’un Yemen’de cinayetlerini göz ardı ederek, pratikte BM’nin önemli oranda insan haklarını savunduklarını iddia eden batı ülkelerin siyasetlerinden etkilendiğini gösterdi.
Suudi Arabistan hali hazırda Yemen ve Ortadoğu’nun diğer kriz odaklarında terörizm ve radikalizmin temel destekçisidir. BM de tıpkı batılı ülkeler gibi petrodolar ve Arabistan’ın batıya olan bağımlılığı nedeni ile Al-ı Suud’un işlediği cinayetlere ve kaos ile kriz oluşturma çalışmalarına gözlerini tamamen kapatmıştır./009