Suudi Arabistan'da Muhammed Bin Selman'ın rüyası

Suudi Arabistan'ın Eski Kralı Melik Abdullah'ın Ocak 2015 tarihinde ölümü, Suudi hanedanın kurucusu Abdul-Aziz oğullarından bir diğeri Selman Bin Abdul-Aziz'in iktidara gelmesine neden oldu.

Melik Selman, göreve geldikten sonra Suudi Arabistan'ın iktidar hiyerarşisinde önemli değişikleri birkaç aşamada gerçekleştirmiş oldu, bu değişikliklerin başında, Suudi kralın oğlu Muhammed Bin Selman'ın Veliaht halefi ve Savunma Bakanı olarak atanması geliyor.

Melik Selman'ın iktidara gelmesinden önce de Al-i Suud torunlarından bazıları yönetimin kritik ve önemli kademelerinde bulunmuş olsa , ancak Muhammed Bin Selman, Abdul-Aziz'in oğullarının hayatta olmasına rağmen önemli bir görev sayılan Valiaht halefi olarak atandı.

Başka bir deyişle, Suudi Arabistan'ın hasta ve şimdiki Veliaht Prensi ölmesi halinde Muhammed Bin Selman, Suudi Arabistan'da Veliaht Prensi görevine getirilmiş olacak. Oysa hala Abdul-Aziz'in bazı oğulları hala hayatta ve Abdul-Aziz'in vasiyeti üzerine gücün kardeşten kardeşe intikali gerekiyor, ayrıca torunlar arasında Muhammed Bin Sultan'a göre daha iyi deneyim ve salahiyete sahip torunlar da var.

Melik Selman'in Suudi Arabistan'da iktidara gelmesinin üzerinden yaklaşık 20 ay geçerken Muhammed Bin Selman'ın da çabaları önemli ölçüde artmış bulunuyor. Veliaht Prens Halefi ve Savunma Bakanı olan Muhammed Bin Selman 2030 projesinin yöneticisi ve ekonomi komitesinin sorumlusu da sayılıyor.

Buna ilaveten Suudi Arabistan'ın Yemen'e yönelik savaş başlatmasında öneli rol ifa eden ve savaş kararı alanlar arasında yer alan Muhammed Bin Selman, 2016 yılında yurtdışındaki görüşmeleri önemli ölçüde arttırarak, hem medyada daha fazla yer almayı ve hem de ABD başta olmak üzere Al-i Suud'un Batılı mütefikleriyle lobi yapmak suretiyle daha fazla deneyim sahibi olmaya ve böylece Suudi Arabistan'da kraliyet koltuğuna daha fazla yaklaşmaya çalışmıştır.

Kuşkusuz, Suudi kraliyet sarayına ulaşmak için en önemli ve ana yollardan biri, Beyaz Saray'in olur görüşünü almaktır.

Muhammed Bin Selman son 3 ayda diplomasi geleneğinde birçoğu aynı düzeyde olmayan yurtdışı ziyaretler yapmıştır.

Muhammed Bin Selman'ın yaptığı bazı önemli görüşmeler ve ziyaretler şöyledir: Pakistan ziyareti ve bu ülkenin Başbakanı ile yaptığı görüşme, Çin ziyareti ve Çin Başbakanı ile görüşmesi, Japonya'da bu ülkenin Başbakanı ile yaptığı görüşme, Suudi heyetin başkanı olarak G-20 Zirvesi'ne katılmak üzere Çin'e gitmesi, New York'a giderek, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve de ABD Başkanı Barak Obama ile birçok Amerikan yetkilileriyle görüşmesi, Katar'a giderek, bu ülkenin Emiri Şeyh "Tamim Bin Hemad Al-i Sanai" ile bir araya gelmesi.

Muhammed Bin Selman ayrıca G-20 Zirvesi çerçevesinde bu zirveye katılan bazı ülkenin siyasi yetkilileriyle görüşmelerde bulundu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Muhammed Bin Selman, bu zirvenin kulisinde bir araya geldi.

Muhammed Bin Selman'ın Çin ziyareti sırasında iki ülke arasında 15 işbirliği anlaşması imzalandı.

Japonya ziyaretinde de kültür, üretim, enerji, tesisler alanlarında 7 anlaşma iki taraf arasında imzalandı.

Muhammed Bin Selman'ın yurtdışına artan bu ziyaret ve görüşmelerinin ardından analistler ve hata bazı yabancı ülkelerin yetkilileri, Muhammed Bin Selman'ın Suudi Arabistan'da kraliyet koltuğuna oturma çaba ve kararlığından söz etmeye başladı.

Örneğin; Al-i Suud'un iç sırlarını ifşa eden Müctehid, Muhammed Bin Selman'ın Suudi Arabistan Yüksek Alimler Heyeti'ni kapatma çabasını bildirerek, Bin Selman'ın bu heyet üyelerine karşı hakaret ettiğini ifade etti. 

Suudi Arabistan'daki teamüllere göre, iktidar kardeşten kardeşe devredilmesi gerekirken Muhammed Bin Selman, kral olma rüyasını yaşıyor, hatta şimdiki Veliaht Prensi Muhammed Bin Naif'in ölmesi halinde, iktidara gelmek için Abdul-Aziz'in iddialı oğulları var.

Şimdiye kadar, Abdul-Aziz'in ölümünün ardından 6 oğlu iktidar olmuştur ki sırasıyla Suud, Faysal, Halid, Fehed, Abdullah ve şimdiki kral Selman, Abdul-Aziz'in ölümünden sonra iktidara gelen 6 oğlu sayılıyor.

Şu an hastalık ve yaşlılıkları yüzünden Abdul-Aziz'in oğullarının iktidarının sonu geldiği ilan edilse bile torunları arasında kraliyet koltuğuna oturmak için Muhammed Bin Selman'dan daha yetkin ve deneyimli isimler var; bu isimler, Melik Abdullah'ın kraliyet döneminde önemli görevlerde bulunmuşlar, ancak Melik Selman'ın iktidara gelmesinin ardından bu görevlerinden uzaklaştırılmıştır.

Bu kişiler arasında Melik Abdullah'ın oğlu Mütap Bin Abdullah ve  Sudui Alimler Heyeti arasında önemli derecede etkinlik sahibi olan eski Veliaht Prensi Sultan Bin Abdul-Aziz'in oğlu Bender Bin Sultan gibi isimle, Muhammed Bin Selman'ın kraliyet koltuğuna oturması için kolay kolay onunla biat etmecekler ve hatta Suudi hanedanı arasında iktidar savaşı olasılığı güçlenebilecektir.

Başka bir konu da, Muhammed Bin Selman'ın yaşı ile ilgilidir, Muhammed Bin Selman, hala 35 yaşını doldurmuş değil, oysa Abdul-Aziz'in torunları arasında şimdiki Savunma Bakanı'ndan yaşları iki kat daha fazla olan ve siyasi işler ve yönetim için daha deneyimli ve salahiyetli kişiler var. Suudi Arabistan'da şu ana kadar iktidarın babadan oğla devri olmadığı için iktidarın Selman'dan Muhammed'e intikali halinde bunun Abdul-Aziz'in ölümünün ardından gerçekleşecek bir ilk ve bir anlamda bir bidat sayılmış olacak.

Başka deyişle, Muhammed Bin Selman'ın iktidara gelmesiyle Suudi Arabistan'da Suudi hanedan'ın kuruluşunun üzerinden yaklaşık 100 yıl geçerken yeni bir asır başlamış olacak. Bu mesele de, Muhammed Bin Selman'ın kraliyet koltuğuna oturmasını düşünülen ve söylenenlerden daha zor olduğu gösteriyor.

Burada ifade edilmesi gereken başka bir konuda, Suudi Arabistan'da güç yapısında "Şemri" ve "Sediri" diye iki önemli kanatın bulunması ve iktidar olma için bu ikinin arasındaki rekabettir.

Suudi Arabistan'ın eski kralı Melik Fehed, Sediri hanedanında ise, Melik Abdullah, Şemri hanedanındadı, şimdiki kral Melik Selman de Sediri hanedanından sayılıyor.

Abdul-Aziz'in ölümünün ardından iktidara gelen kralların 3'ü yani Faysal, Fehed ve Selman, Sediri hanedanından olmuştur, şu an iktidar bir kez daha Sediri hanedanında  kalırsa, önemli görevlerden uzaklaştırılan Şemri hanedanı, bir nevi temizlenmiş olur, bu yüzden bu hanedan mensuplarının bu konuyu geçiştirmeleri beklenmiyor ve deneyim açısından daha düşük seviyede olan Muhammed Bin Selman, Suudi Arabistan'da kral olarak kabul edilmeyecek ve bu da Suudi hanedanında iktidar kavgasını daha da derinleştirebilecek.

Ayrıca şimdiki kralın oğlu Muhammed Bin Selman ile eski kralın oğlu Mütab bin Abdullah'ın arasında büyük ihtilafların olduğu biliniyor ve hatta, Mütab'a yönelik başarısız suikast bile düzenlendiğine dair haberler veriliyor olması da, Muhammed Bin Selman'ın bu zengin Arap ülkesinde kraliyet koltuğuna gelmesi için bütün çabalarına rağmen bu hedefe ulaşması için çok güçlü rakiplerini yenmesi gerekiyor, bunun gerçekleşmesinin uzak bir ihtimal olmasını söylemek, beyhude olmayacak.

Analistler, Muhammed Bin Selman'ın güçlü ve deneyimli rakipleri, Suudi Arabistan'da kraliyet koltuğuna oturması için beceriksiz olduğunu kanıtlamak için Suudi Arabistan için Yemen'e yönelik savaşın uluslararası ve bölgesel sonuçlarına da istinat edecekler.

Suudi Arabistan'ın Yemen'e karşı savaşı Mart 2015'te kral Selman'ın direktifi ile başladı ve bu savaşda baş rolü kendisi oynuyor. Bu savaşın üzerinden 18 ay geçerken, kral Selman ve oğlu Muhammed'in istediği ve beklediği sonuçlar elde edilmiş değil, oysa, Muhammed Bin Selman, Yemen'e saldırı talimatı ile bu savaşın kolay olacağını ve çok erken Suudiler'in zaferiyle son bulacağını ve milli bir kahraman olacağını ve böylece Suudi Arabistan'da iktidara gelme zeminini sağlayacağını düşünüyordu.015