Dünya Turizm Endüstrisinde Kriz-2
(last modified Fri, 18 Sep 2020 10:06:03 GMT )
Eylül 18, 2020 13:06 Europe/Istanbul

Bu programımızda turizm sektörünün koronavirüsten etkilenmesini ve sonuçlarını ele alacağız.

Koronavirüsün yayılmasının başlamasından beri  gereksiz ve eğlence amaçlı  yolculukların ve seferlerin iptal edilmesinin ardından    turizm sektörü ciddi bir kriz başlamaya başladı.  Bu krizin bir bölümü virüsten dolayı  bir başka bölümü de  bu tür dönemlere uygun planların olmaması yüzündendi.    Şimdi de kısıtlamalar bir nebze bile olsa gevşemesine rağmen   turizm alanındaki kriz hala devam etmekte ve yolculuk yapmak hala çok zor görünüyor. 

Kriz yönetimi genel anlamı ile  işleri  kontrol edilebilir bir yöne doğru yönlendirmek  ve durumların kriz öncesi eski haline geri dönmesini beklemek demektir. Kriz yönetiminin en yaygın yöntemi ise  sürece yönelik esnek stratejilere baş vurmaktır.    Bu stratejiler  krizin farklı dönemlerinde kırılganlık oranını azaltmaya odaklanmaktadır.  

Turizm sektörü de   özelliklerinden dolayı bilhassa insanlar ile yakından ilişkili olmasından dolayı  her türlü krizden en yüksek derecede etkilenen sektördür.  Dünya Turizm Örgütü ise   dünya turizm piyasasını desteklemek amacı ile   devlet, özel ve uluslararası sektörde  koronavirüsün sebebiyet verdiği durgunluğu geride bırakmanın ilk adımını belirlemiştir.   Bu doğrultuda  turizm ve yolculuk alanında istihdamın ve işletmelerin desteklenmesi amaçlanmıştır. 

Bu çerçevede Kovid-19 salgınının ekonomik ve toplumsal etkilerini azaltmak ve turizmin de hızlı bir şekilde eski haline dönmesi amacı ile  turizm krizinin  yönetilmesi için 7 direktif verilmiştir.  Buna esasen  turizm alanında faaliyet gösteren özel sektör  ve hükümetler  turizm alanında sürdürülebilir  kalkınmayı sağlamak için tekrar önemli adımlar atabilirler. 

Dünya genelinde milyonlarca insanın hayatı doğrudan ve dolaylı bir şekilde  yolculuğa ve turizme bağlıdır.  Aslında dünya turizm örgütünün 7 tavsiyesi   krizin etkilerinin azaltılması ve kriz yönetimi alanında  zaruri görünüyor.  Bu doğrultuda  zarar görmüş kişiler ve  işletmelere planlı, zamanında ve etkili yardım yapılmalıdır. 

İşletmeler ve iş fırsatlarının korunması için atılacak ilk adım kişiler tarafından yaratılan iş fırsatlarının korunması ve  en kırılgan  grupların  korunması, onlar için yeni fırsatların yaratılması ve  onlara mali  süspansiyonlar ve yardımların verilmesidir.    İşsizlik sigortası,  vergi muafiyeti, toplumsal vergileri azaltma ve gözardı etme ayrıca    maaş yardımları  krizin ekonomik etkilerini azaltabilir.  Bu  plana göre  kadınlar, gençler ve kırsal alanlarda yaşayanlara özel destekler verilmesi planlanmıştır. 

Koronavirüsün turizm sektöründe meydana getirdiği krizin etkilerinin azaltılması ve yönetilmesi hususunda atılacak ikinci adım   şirketlerin likidite varlığının korunmasının desteklenmesidir.  Acil fonlar ve programlar çerçevesinde özel bütçelerin ayrılması  bu tür şirketlerin iflas etmelerini önleyecek ve  bu gelecekte piyasalara daha güçlü dönmelerine yardımcı olacaktır.  Kimi durumlarda vergi muafiyetleri de uygulanabilir. Elektrik ve kiralarında da ciddi indirimler yapılabilir.   Bu da şirketlerin likidite varlığının korunmasında yardımcı olur.   Bunlara ilaveten  karşılıksız yardımlar da özellikle de küçük ve orta boy işletmelere yapılabilir.  

Kriz yönetimi ve etkilerini azaltma yönünde atılacak bir başka adım da  turizm ve ulaşım alanında uygulanan kurallar ve rüsumların gözden geçirilmesi olabilir.   Bu alanda turizm ve yolculuk üzerinde etkisi olan tüm vergiler, masraflar ve rüsumlar da gözden geçirilmelidir.  Bu alanda özellikle de yeni turizm ve ulaşım şirketlerinin kurulması alanında kolaylıkların sağlanması zaruridir. 

Bu alanda atılacak dördüncü adım ise   hükümetlerin  özel sektör ile işbirliğini arttırmasıdır.  İptal olunan uçuşların tekrar gözden geçirilmesi ve tüketicilerin desteklenmesi,  tüketiciler arasındaki ihtilafların uygun şekilde bir an önce çözüme kavuşturulması da bu yöndeki adımlardan sayılır.  Bu hususta şu ifadelere yer verilmiştir:"   2020 sonuna kadar iptal olunan rezervasyonların telafi edilmesi için  özel kampanyaların başlatılması ve  peşin ödenen paraların iade edilmesi doğrultusundaki sorunların çözülmesi tüketicilerin güvenini tekrar kazanmaya yardımcı olacaktır. "

Mevcut durumda   Dünya Turizm Örgütü  becerilerin özellikle de dijital becerilerin yükseltilmesi amacı ile  ilk başta  işsizlerden yararlanılmasını, yeni ürünlerin üretilmesini, yeni pazarlama imkanlarının sağlanmasından yararlanılmasını istiyor.  Ücretsiz  online eğitim kursları sayesinde korona krizinden zarar gören kişiler üniversite ve eğitim enstitülerinin yardımlarından yararlanıp  yeni beceriler kazanabilirler ve krizi daha iyi bir şekilde yönetebilirler.   

Dijital  alandaki aktif olan kurum ve kuruluşlar da  turizm alanındaki uzmanlara  dijital ortamda  becerilerini arttırmak için imkanlar sağlayabilirler.  Bu doğrultuda krizi geride bırakmak için  turizm alanında start-up'lar ve yeni işletmelerin kurulmasını teşvik edebilirler.  

Ulusal, bölgesel ve küresel düzeylerde  acil ekonomik paketlerde turizm piyasasına özel gösterilmesi,  Dünya Bankası gibi uluslararası ve bölgesel kurumların  milli turizm idareleri ve kurumlarını desteklemesi, küçük ve orta boy turizm işletmelerinin desteklenmesi,  turizm endüstrisi alanındaki kritik ve acil koşulları yönetmekte yardımcı olabilir. 

Dünya Turizm Örgütü yedinci ve son tavsiyesinde ise      gelecekte kriz yönetimi stratejileri ve mekanizmasının oluşturulmasına vurgu yaptı.   Bu stratejilerin ciddiye alınması hem mevcutta hem gelecekte turizm sektörü işletmelerine yardımcı olacak ve onların gafil avlanmasının önleyecektir. 

İran'da  da  dünyanın diğer noktalarında olduğu gibi  mevcut krizin yönetilmesi için  ciddi öneriler yapılmıştır. Bu çerçevede  kriz yönetimi kurmayının kurulması ve önemli hususlarda karar alma mekanizmasının oluşturulması, turizm alanı ile alakalı kurum ve kuruluşların işbirlikleri, belediyelerin sigorta primini ödemeyi ertelemesi, vergileri ve diğer masrafları ertelemesi,  maaşların ve personelin  ek borçlarının  ödenmesi için  acil kredilerin ayrılmasına değinmek mümkün. 

Bunlara ilaveten  tur rehberleri gibi  kişisel turistik çalışmaların da işsizlik hakkından yararlanabilmesi ve vatandaşların  koronavirüs sonrası dönemde yolculukları ve seyahatlerinin artması için  fırsatlardan yararlanmaları için  zemin hazırlanması  mevcut krizden kurtulmak için öngörülen girişimlerdir. 

Tabii ki  herkes de medyanın turizmin  önemini gözler önüne sermek ve  sürdürülebilir kalkınmadaki büyük rolünü insanlara göstermekteki etkisinden haberdardır.  Bu çerçevede  medyatik çalışmalara  özel önem verilmelidir. Ancak şimdiye dek bu alana gereken özen gösterilmemiştir.  Turizm eksenli reklamlar  ve sosyal ağlarda insanların turistik imkanlar ve cazibeler ile tanıştırılması  mevcut krizden çıkmanın bir başka yöntemlerinden sayılır.  

Bu çerçevede sanal ve dijital alem imkanları ve fırsatlarından yararlanmak sureti ile  turizm insanlara daha fazla tanıtılabilir.   Bu sürecinde devamında koronavirüs biter bitmez   bu girişimlerin etkisini görmek hemen mümkün olacaktır.   Örneğin  İran'da farklı sanal ortam platformunda   İran'ın turistik cazip noktaları ile bilgiler paylaşılmakta ve turistik reklam yapılmaktadır.  Bu çerçevede İran'ın turistik potansiyeli farklı dillerde yayın yapan  kanallarda da  reklamı yapılabilir.  Bu sürecin sonunda koronavirüs pandemisinin ardından  turizm sektörü tekrar canlanabilir. 

2020 yılının başından itibaren   "evde kalmakla gelecekte yolculuk yapabilirsiniz" hashtag'i ile   turizm alanında çalışan kurum ve kuruluşlar   koronavirüs ile mücadeleye dahil oldular.  Dünya Turizm Örgütü ise   farklı kültürleri tanıma, kenetlenme ve saygı duyma, çevreyi koruma, öğrenim ve eğitime devam etme, sürdürülebilir kalkınmanın güçlendirilmesi ve yeni iş fırsatlarının yaratılması ekseninde tavsiyeler yapmıştır.   

Turizm sektöründe önemli olan üçgenin evsahibi, misafir veya yolcu  ve son olarak da  gezinin ve yolculuğun amacı temellerine kurulu olduğunu unutmamalıyız.  Bu prizma etkisi yapan üçgen yansıyan ışığı  farklı ve güzel renklere dönüştürür.  Bu yüzden  şehirlerin, köylerin, doğal, tarihi, sanatsal ve kültürel mekanları medya organlarınca tanıtabilirsek  yakın gelecekte üçgenin üç ayağında da  ciddi gelişmeler yaşayabiliriz.  Önemli olan  ekonomik kriz ve de turizm alanındaki krizi geride bırakmak için dinamik ve yaratıcı beyinlere güvenmemizdir.