Bölgede tekfirci teröristlerin bulunmasından duyulan kaygı
Son günlerde Suriye’den binlerce tekfirci teröristin Azerbaycan Cumhuriyeti’nin işgal altında bulunan topraklarına intikal etmelerinden duyulan kaygı, özellikle Rusya yetkilileri tarafından bu yönde yapılan açıklamaları bölgede güvenilir kaynaklar da doğruladığı için daha da arttığı anlaşılıyor.
Gerçekte Rusya etkililer Suriye’den yaklaşık 2 bin kadar tekfirci teröristin Güney Kafkasya bölgesine intikal ettiği yönünde açıklama yapmalarının ardından İran’da da bazı güvenilir kaynaklar tekfirci teröristlerin Karabağ bölgesine çöreklendiğini doğruladı. Söz konusu kaynaklardan biri bu bağlamda yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Bazı bölge içi ve bölge dışı ülkeler Suriye’den tekfirci teröristleri Karabağ bölgesine intikal ettirdi. Adının açıklanmasını istemeyen kaynak, bu ülkeler bu teröristlerin ailelerini de bu bölgeye intikal ettirmek istediklerini sözlerine ekledi.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nde ise başta Cumhurbaşkanı İlham Aliyev olmak üzere Bakü’nün üst düzey yetkilileri Karabağ çatışmalarında hatta bir tek ecnebi askeri gücün varlığını reddederken, Rusya yetkilileri halâ tekfirci teröristlerin Suriye’den Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında münakaşa konusu olan bölgelere tekfirci teröristlerin intikal ettirildikleri için söz ediyor. Moskova yetkilileri aynı zamanda bu konudan duydukları kaygıyı da dile getiriyor. Örneğin Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Moskova’da yayımlanan Kammersant gazetesine verdiği demeçte, Karabağ münakaşasına karışan ecnebi teröristlerin sayısı iki bini bulduğunu belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova da Moskova’da gazetecilere yaptığı açıklamada, teröristlerin Batı Asya bölgesinden Karabağ bölgesine intikal ettirilmeleri bu zümrenin Kafkasya bölgesinin güneyinde bazı alanlara musallat olmalarına yol açabileceği uyarısında bulundu.
Moskova yetkililerinin bu kaygıları, Rusya devleti Batılı devletlerin hedef tahtasında bulunduğu bir sırada gündeme geliyor. Gerçekte Amerika ve bazı Avrupa ülkeleri Rusya’yı bölmek amacıyla şimdiye kadar bu ülkeye karşı birçok kumpas tedarik gördü. Putin yönetimi aleyhtarı protesto eylemleri bu kumpaslardan sadece biriydi.
Tekfirci teröristlerin orta Asya ve Kafkasya ülkelerine intikal ettirilmeleri, Amerika ve müttefiklerinin Rusya’yı zayıflatmak için uyguladığı bir başka kumpas sayılır. Bu bağlamda Rusya yetkililerinin kaygıları boşa olmadığı anlaşılıyor. Nitekim bundan önce de Amerika terör devleti Afganistan’dan orta Asya ve Kafkasya ülkelerine binlerce tekfirci gücü intikal ettirmek amacıyla yoğun çaba harcadı. Bu konuyu Rusya ve bağımsız devletler topluluğuna üye ülkelerin resmi ve gayri resmi raporları da doğrular niteliktedir. Örneğin Tacikistan ve Özbekistan güvenlik yetkilileri son bir kaç yılda birçok kez başta IŞİD terör örgütü olmak üzere bazı terör örgütlerinin orta Asya bölgesine intikal ettirilmeleri ile ilgili çabaları ifşa ettiler.
Tacikistan yetkilileri bu ülkenin Afganistan sınırlarında sekiz bin tekfirci teröristin orta Asya bölgesine geçmek üzere fırsat kolladığını rapor ettiler. Bundan önce Amerika terör devleti bölgedeki diplomatları ve ayrıca Afganistan’daki askeri güçlerinin yardımı ile Suriye’de beslediği sekiz bin kadar tekfirci teröristi Afganistan’a getirerek bu ülkeye konuşlandırdı. Gerçekte Amerika’nnın nihai amacı bu teröristleri orta Asya bölgesine yerleştirmektir. Gerçi Rusya ve orta Asya ülkelerinin ciddi itirazları ile karşılaşan Amerika terör devleti bu planında başarılı olamadı.
Başta tekfirci IŞİD terör örgütü olmak üzere terör örgütlerinin operasyonlarının hedefleri, bu örgütlerin tamamen ABD ve korsan İsrail’in sultası altında bulunduklarını ve onların politikaları ve çıkarları doğrultusunda faaliyet yürüttüklerini ispat etmiş bulunuyor. Bu yüzden dünya genelinde Amerika ve siyonist rejimin sultacı politikalarına karşı olan tüm bağımsız ülkeler bu örgütün ve diğer terör örgütlerinin tehditleri ile karşı karşıyadır.
Rusya lideri Vladimir Putin bu bağlamda Kazakistan’ın Astana kentinde Şanghay iş birliği teşkilatı liderleri ile görüşmesinde tekfirci IŞİD terör örgütünün orta Asya ve Rusya’nın güneyinde operasyonlarını ifşa etmişti. Putin elindeki raporlara istinaden IŞİD Rusya’nın çevresini istikrarsızlaştırmak üzere yeni planlar kurduğunu belirtti.
Bu tür ifşaat son yıllarda başta Amerika terör devleti olmak üzere Batılı devletlerin Rusya’ya ve bu ülkenin müttefiki olan diğer ülkelere darbe indirmeye çalıştığını ortaya koyuyor. Mevcut şartlarda ve Amerika terör devleti teröristleri orta Asya bölgesine konuşlandırmakta başarılı olduktan sonra görünen o ki beyaz saray ve müttefikleri Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında dağlık Karabağ üzerine çatışmalara yeniden başlamalarını şom hedeflerini gerçekleştirmek için iyi bir fırsat olarak görüyor.
Gerçekte Kafkasya bölgesi bir barut fıçısına benziyor ve tekfirci IŞİD terör örgütünün bu bölgeye ayak basması ciddi tehlikelerin söz konusu olduğunu gösteriyor. Nitekim son yıllarda Rusya, Kuzey ve Güney Kafkasya bölgesinde yaşanan bazı acı olaylar da bu bölgelerin ciddi tehdit altında olduğunu ortaya koyuyor.
Bu arada Mayıs 2015’te tekfirci IŞİD terör örgütü Kuzey Kafkasya şubesini açmasını da unutmamak gerekir. IŞİD’in dönem basın sorumlusu Ebu Muhammed Adnani bu haberi duyurduğu açıklamasında örgütün Kafkasya bölgesinde taraftarlarını kutlayarak şöyle demişti: Elkadari örgütün Kafkasya bölgesinin lideri olarak atanmıştır.
Bu bağlamda Azerbaycan Cumhuriyeti’nin feshedilen milli güvenlik bakanlığının 1992 ila 1993 yıllarında eski Bakan yardımcısı ve bu ülkenin askeri ve güvenlik alanı uzmanı Sulheddin Ekber şöyle demişti:
Uluslararası terörizm hızla yayılıyor. 2014 yılında Amerikalı askerler Afganistan’dan çekilirken, uluslararası teröristlerin Kafkasya ve orta Asya bölgelerine intikal ettirilecekleri öngörülüyordu. Hali hazırda bazı terör örgütleri açıkça Kafkasya ve orta Asya bölgelerine yönelmiş bulunuyor. Bu hem ciddi bir tehdittir ve hem var olan tehditlerin uygulanmaları muhtemeldir. Nitekim IŞİD defalarca Azerbaycan Cumhuriyeti’ni tehdit etmiştir.
Azeri uzman Sulheddin Ekber’in bu sözleri, Kırgızistan milli güvenlik bakanlığı yetkililerinden Artur Medet Bekov Kasım 2015’de şu açıklamayı yaptığı bir sırada gündeme geldi: IŞİD terör örgütü orta Asya ülkelerinde terör eylemleri düzenlemeye 70 milyon dolar tahsis etti. Bu para orta Asya ülkelerinin vatandaşlarını tuzağa düşürmek ve onları terör saldırılarında kullanmak içindir.
Bakü’de yayımlanan Azadlık gazetesi o günlerde söz konusu Kırgız güvenlik yetkilisinden naklen şöyle yazdı:
IŞİD hali hazırda Kafkasya ve Batı Asya bölgelerinde aktif taraftarları bulunuyor.
Gerçekte Amerika ve Fars körfezi bölgesinde bazı Arap müttefiklerinin kurarak beslediği bir terör örgütü olan ve Türkiye gibi ciddi hamileri bulunan IŞİD para karşılığında herhangi bir ülkede terör saldırıları düzenliyor. Bu gerçek örgütün bölgenin yoksul gençlerini para ile satın alarak hedef ülkelerde güvensizlik yarattığını gösteriyor. Hal böyleyken İran ve Rusya gibi bağımsız devletlerin bölgede oluşan uygunsuz şartlara itiraz etmeleri ve bu şartları yaratanlardan hesap sormaları en doğal haklarıdır.012