ABD seçimleri ve Hollywood’un yaygaraları

Hillary Clinton ve Donald Trump’ın seçim kampanyaları bu yıl geçmiş dönemlerde olduğu gibi Hollywood’un ünlü sanatçılarında oluşan uzun bir listeyi adaylarının adının arkasında sıralamaya başladı.

Bu taktik aslında tüm ülkelerde halkın oylarını kazanmak için adayların baş vurduğu taktiklerden biridir. nitekim Amerika’da da bu yöntem eskiden beri kullanılan bir yöntemdir.

Amerika’da 8 kasım başkanlık seçimlerine saygılı günler kaldığı bir sırada ünlü şahsiyetler de seçim kampanyalarına katılarak ortamı daha da kızıştırıyorlar. Gerçi bundan önce de ve seçim kampanyalarında Hollywood aktörleri ve sanatçılarından bir çoğu bu sürece katılmaya başlamıştı. Bu arada hem Hillary Clinton ve hem Donald Trump sinema dünyasının ünlü yıldızlarıyla fotoğraf çektirmeyi veya Hollywood artistlerinden seçim kampanyalarında yararlanmayı ihmal etmiyor.

Öte yandan sinema ve siyaset dünyasının uzmanları, bu bağlamda adayların eli doldukça seçimlerde oy oranlarının artması bir o kadar muhtemel olacağını belirtiyor. Gerçekte bu olayı karşılıklı bir alış veriş de sayılır. Bir yandan adaylar aktörleri seçim kampanyalarında kullanarak oy oranlarını yükseltiyor ve öbür yandan Hollywood dünyasının üne susamış aktörleri de bu yoldan bir kez daha Amerikan medyasının manşetlerine yerleşiyor

Bu bağlamda en son faaliyetlerin birinde Amerikalı ünlü belgeselci Michael Moore 18 Ekim Salı günü sosyal paylaşım sitelerinde Trump hakkında hazırladığı en yeni eseri ile herkesi şaşırttı. Moore attığı twitte ise “Michael Moore Trumpland’da” ibaresini kullandı ve bu eserin ilk kez Salı günü Newyork’un IFC merkezinde erkanlarda seyirci ile buluşacağını ve bir hafta sonra da Newyork ve Los Angeles kentlerinde sinemalarda gösterime gireceğini kaydetti.

Bu eser aslında Moore’un bir kişilik bir oyunu sahneye taşıma çabasıdır. Moore bu eserde Trump’ın Ohio’da faaliyetlerini görüntülüyor. Moore bu filmi iki hafta önce ve art arda iki gecede Ohio’da görüntüledi. Amerika başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın muhaliflerinden olan Michael Moore filminin galasında seyircilere, mümkün mertebe daha fazla sayıda Amerikalı vatandaşın bu filmi izlemesini amaçladığını kaydetti. Moore belgeselinde Ohio Donald Trump’ın diyarı olduğunu ve Amerika Trump Başkan seçildiği takdirde hangi yöne sürükleneceğini göstermeye çalışıyor.

Bundan başka geçenlerde “geleceğinize oy verin” başlığı altında Amerikalı sinema sanatçılarının katılımı ile yeni bir kampanya başlatıldı. Bu kampanyada Amerikalı bir çok ünlü şahsiyet Amerikan halkında hangi partiden olursa olsunlar, 8 Kasım günü gözetledikleri elektralın adayına oy vermelerini istiyor. Şimdiye kadar ile Leonardo De Caprio, Julia Roberts, Ema Stone, David Shuymer, Devard Nortan, Samuel L. Jackson, Robert Deniro, Olivia Wild ve Amerika sinema sektörünün bir çok ünlü imajı bu kampanyaya katıldı.

Geleceğinize oy verin kampanyasının en önemli çalışması söz konusu ünlü aktörlerin katılımı ile çekilen video klipleri üreterek sanal ortamda ve sosyal paylaşım sitelerinde kullanıcılarla paylaşmaktır. 30 ila 60 saniye süren bu kliplerde Amerikan halkının sevdiği karakterler kamera karşısına çıkıyor ve kaygılarını ve beklentilerini anlatılıyor. Kampanyanın tüm video kliplerde sorduğu en temel soru: Siz neye çok önem verirsiniz? Sorusudur.

İlginçtir ki bu kampanyada kaydedilen video kliplerin Tom Mc. Carti ve David Rusel gibi ünlü yönetmenlerce hazırlanmıştır.

Dünyada ve tüm dönemlerde yaygın olan bu sürecin dışında Amerika’da bu dönemde adayların kopardıkları yaygaralara gre de bir takım kavgalar ve sürtüşmeler de yaşanmıştır. Üstelik bu sansasyonel sürtüşmelerin yaşanmasının baş sorumlusu da cumhuriyetçi aday Donald Trump olmuştur. Aslında Trump’un bazı konularda yaptığı açıklamaları ve sarf ettiği uygunsuz sözler, bir çok Hollywood aktörünün Hillary Clinton’a destek vermeye yönelmelerine sebebiyet vermiştir. Bu sanatçılara Meriel Strip ve Jane Fonda ve Ann Hatavi gibi adları örnek vermek mümkün. Gerçi bu kadın sanatçıların demokratların adayına destek vermesinin bir önemli sebebi, Clinton’un kadın olmasıdır. Fakat kadın sanatçıların yanında George Kloni gibi erkek sanatçılar da Amerika’da bir kadının Başkan olmasına destek verenlerin arasında yer alıyor.

Buna karşın Trump’ın seçim kampanyası da boş oturmadığı ve kendisine bir kaç ünlü adı ayarladığı anlaşılıyor. Fakat ilginçtir ki cumhuriyetçi partinin önemli isimlerinden ünlü aktör Arnold Schuartzenger’in de Donald Trump’a destek vermeyi reddedenlerin arasında yer almıştır. Amerika’nın 80’li yıllarının ünlü aksiyon filmlerinde rol alan Arnold, başına peruk takan multi milyarder aday Trump’ın çok radikal görüşlere sahip olduğunu belirtiyor.

Öte yandan şunu da unutmamak gerekir ki Amerika’nın her iki Başkan adayı hem Amerika halkına ve hem Hollywood dünyasına bazı sözler vermiştir. Ancak cumhuriyetçi aday Trump’ın kültür ve sanat zeminini aşan sözleri Amerikan toplumunda yeni skandallara yol açtığı ve bu da Amerikalı sanatçıların tepkilerini beraberinde getirdiği gözleniyor. Gerçi Clint Eastwood gibi biri bu tür sözlere pek fazla aldırış etmemek gerektiğini belirttiği de unutulmamalı. Eastwood geçenlerde yaptığı açıklamada Amerika halkı Trump’ın sözlerinin üzerinde pek durmamaları gerektiğini belirtti. Amerikalı eski aktör Amerika halkı cumhuriyetçi adayın sözlerini gözardı etmeleri gerektiğini ve fazla bu konunun üzerine gitmemeleri gerektiğini vurguladı. Eastwood aslında bu açıklaması ile Trump’ın başka dini ve etnik gruplarla ilgili sözlerini kastediyordu. Ancak Amerika halkı ve bir çok politikacı bu sözleri ırkçılık olarak değerlendiriyor.

Amerika’nın ünlü aktörlerinden Robert Deniro ise Donald Trump’ı resmen milli facia ilan etti ve Amerika halkının Trump gibi bir aptalı Amerika Başkanı yapma ihtimalini bile çok sert bir şekilde eleştirdi. Ünlü aktör şu ilginç açıklamayı yaptı: beni öfkelendiren şey, bu ülkenin böylesi bir ahmak insanın, bu cahil insanın bu noktaya kadar yükselebilmiş olmasıdır. Trump insanların suratına nasıl yumrukla vuracağından söz ediyor. Peki ben de onun suratına bir yumruk atmak istiyorum. Acaba Trump bizim Başkan olarak görmek istediğimiz adam mıdır? Zannetmiyorum.

Bilindiği üzere cumhuriyetçi aday Trump bir süre önce çok tuhaf bir açıklama yaparak müslümanların Amerika’ya girişi engellenmesi ve müslümanların bu ülkeden uzak tutulması gerektiğini belirtmişti. Amerikalı aktör Will Smith Trump’ın bu sözlerine gösterdiği tepkide, bu sözleri utanç verici ve rahatsız edici niteledi. Bir basın toplantısında Trump’ın sözlerine ve Batılı ülkelerde oluşturulan İslamofobia atmosferine işaret eden Smith, Trump’ın sözlerini utanç verici niteleyerek bir Amerikalı vatandaş olarak Trump’un bu sözlerini duyduktan sonra utanç duyduğunu ve bu sözleri utanç verici ve rahatsız edici bulduğunu vurguladı.

Amerikalı siyahi aktör Smit açıklamasının devamında insanları gösterildikleri gibi değil, oldukları gibi tanımak gerektiğini ifade etti. Smith, oysa Amerikalı milyarder politikacı Trump’ın tüm müslümanları Amerika’dan ihraç etmek ve müslümanların bu ülkeye girmesine engel olmak istediğini kaydetti.

Cumhuriyetçi aday Trump’ın müslümanlarla ilgili sansasyonel açıklamasından sonra Amerika İslam ilişkileri derneği hemen bir bildiri yayımlayarak bu ırkçı açıklamaya sert tepki gösterdi.

Amerika İslam ilişkileri derneği konu ile ilgili yayımladığı bildiride tüm müslümanlardan onlara yönelik her türlü şiddet içerikli davranışı dernek yetkililerine bildirmelerini ve bunun için polis teşkilatı veya güvenlik güçlerinin onlardan talepte bulunmalarını beklememelerini istedi.

Çeşitli kampanyalara katılmak ve video kliplerde ve basın toplantılarında boy göstermekten başka, Hollywood çevrelerinin adaylara mali yardımları da Hollywood dünyasının Amerika’da seçimlerin üzerinde ne denli etkili olduğunu ortaya koyan bir başka konudur.

Bu çerçevede Amerikalı yönetmen Stewen Spilberg ve Dream works firması Başkanı Jeffery Katzenberg demokrat aday Hillary Clinton’un seçim kampanyasına bir milyon dolar bağışta bulundular. Bu arada yakında Hollywood dünyasının ünlü ziyafetlerinden biri de demokrat adaya destek doğrultusunda düzenleniyor. Ancak bu iki ünlü Hollywood sakini, bu ziyafetten önce de Clinton’a özel bir bağışta bulunmak istediği anlaşılıyor. Bu ikilinin Clinton kampanyasına yaptıkları mali yardım, 2012 yılında da Başkan Obama’nın seçim kampanyasına yaptıkları mali yardımın aynısıdır. Bu durum ise bu ikiliyi demokrat partinin en cömert hamileri yaptığı anlaşılıyor.

Amerika’da 2010 yılında çıkarılan bir yasaya göre insanlar seçim kampanyalarına sınırsız düzeyde mali yardım yapabiliyor. Bu yasa Hollywood sakinlerine aslında bir nevi geleceklerine yatırım yapma imkanı sağlıyor.

Bu arada  yıldızlar savaşı eserinin yönetimi de eşi ile birlikte Clinton kampanyasına bir milyon dolar yardımda bulundu.  Bu arada Clinton’un siyasi eylem kampanyası 2015’in başından 2016’nın Haziran ayına kadar 15 milyon dolar mali yardım topladığı ve bunun önemli bir bölümünü Hollywood sakinleri karşıladığı anlaşılıyor.015