Edoardo Agnelli’nin vefatının yıldönümü
(last modified Tue, 28 Nov 2017 17:06:59 GMT )
Kasım 28, 2017 19:06 Europe/Istanbul

Avrupa’da İslam dininin gelişmesi ve hızla yayılması günümüzde bir çok Batılı uzman ve düşünürün dikkatini çekerken, aynı zamanda bu süreci şaşkınlık ve hayretle karşıladıkları anlaşılıyor.

Almanya’da yayımlanan Der Speigel dergisi Avrupa’da İslam’ın durumu hakkında yayımladığı bir yorumda şöyle diyor: İslam dini, ilahi dinlerin arasında en canlı ve en dinamik dindir. Nitekim hiç bir dini toplumun büyüme hızı İslam dininin büyüme hızına ulaşmamaktadır.

Günümüzde Batılı gözlemciler ve düşünürler büyük bir şaşkınlık içinde İslam’ın hızla ilerlemesine şahit oluyor. Örneğin İspanya’da Endülüs devletinin çöküşü üzerinden 500 yıl geçtiği bir sırada İspanya gençleri artan bir şekilde İslam dinine yöneliyor. İslam dini hem Avrupa ve hem Amerika’da bir çok insanı kendine çekiyor. Bu insanlar sözde uygar dünyanın maneviyattan uzak sokaklarında bir hidayet nuru arıyor ve böylece umutsuzluktan, amaçsızlıktan ve kaybolmuş olmaktan kurtulmaya çalışıyor. Gerçi Batı dünyasında Müslüman nüfusun artması daha çok Müslümanların Avrupa kıtasına göç etmesinden kaynaklanıyor, ama aynı zamanda Avrupa insanları arasında İslam dinine yönelişte de büyük bir artış gözleniyor. Bu insanların büyük bir bölümü Avrupa toplumunun eğitimli ve seçkin insanlarıdır ve aralarında sanatçılar, yazarlar ve hatta Batılı filozoflar da göze çarpıyor.

İtalyan ünlü milyarder ve senatör, Fiat, Ferrari, Obeco, Lamburgini, Lançia ve Alfa Romeo gibi ünlü otomobil fabrikaları ve çok sayıda özel banka ve giyim firması ve bir kaç gazete ve İtalya’nın ünlü Juventus futbol kulübünün sahibi Giani Agnelli‘nin oğlu Edoardo Agnelli, 6 Haziran 1954’te Amerika’nın Newyork kentinde dünyaya geldi.

Edoardo ilk eğitiminin İtalya’da tamamladıktan sonra İngiltere’nin Atlantic kolejinden akademik eğitimine devam etti ve daha sonra da Amerika’nın Prinstone üniversitesinden Doğu dinleri ve felsefesi branşında doktora derecesi ile mezun oldu.

Edoardo Agnelli’nin ataları İtalya’da ünlü Fiat otomobil fabrikasını açarak bu ülkenin otomotiv sektörünün temelini attı. Nitekim günümüzde Edoardo Agnelli’nin akrabaları Fiat fabrikasının yanı sıra bir çok banka ve sigorta firması ve Juventus futbol kulübünün hissedarlarıdır. Edoardo’nun babası bir katolik ve annesi Yahudi bir prensesti.

Edoardo Agnelli Newyork’ta ünlü Prinstone üniversitesi dinler felsefesi branşının öğrencisiydi. Edoardo İncil ve Tevrat’ı baştan başa okumuştu, ancak bu kitaplar onu tatmin edememişti. Edoardo henüz 20 yaşındayken bir gün uğradığı kütüphanede bir cilt Kur'an'ı Kerim’i gördü ve bir kaç ayetini okuduktan sonra bu ayetlerin insanın kelamı olamayacağını anladı.

Edoardo Agnelli İslam dinini benimseme ve Müslüman olma macerasını şöyle anlatıyor: Newyork üniversitesinde okurken bir gün kütüphaneye geldim ve kitapların arasında dolaşarak onlara bakıyordum. O sırada gözüm bir cilt Kur'an'ı Kerim’e takıldı ve bu kitabın içinde neler yazıldığını merak ettim. Kitabı aldım ve sayfalarına bakmaya başladım ve ingilizce yazılan ayetleri okudum. Bu sözcüklerin nurani sözcükler olduğunu ve bir insan tarafından söylenmediğini hissettim. Bu yüzden bu kitaptan çok etkilendim ve onu emanet olarak aldım ve daha  fazla okumaya başladım ve onu anladığımı ve kabul ettiğimi hissettim.

Edoardo Agnelli İslam hakkında titiz bir araştırma ve etüt yaptıktan sonra Newyork kentinde bir İslamî merkeze uğruyor ve orada Müslüman olmak istediğini söylüyor.

Edoardo Agnelli şahadet getirerek Müslüman oluyor ve kendine Huşam Aziz adını seçiyor. Edoardo Agnelli İslam üzerinde daha fazla araştırma yaptıktan sonra şii mezhebine yöneliyor ve adını da Mehdi olarak değiştiriyor.

Mehdi şöyle anlatıyor: geceleri karanlık odada ve mum ışığında Kur'an'ı Kerim tilavet ediyorum. Bu iş öylesine ruhuma cila veriyor ki o sırada halim hiç bir zamanla mukayese edilemeyecek kadar bambaşkadır.

İslam dinini benimsemesi, mal ve serveti önemsememesi yüzünden Edoardo Agnelli’nin babasının aile mirasını ona devretmemesine sebebiyet veriyor. Bu yüzden Giani Agnelli, bir Hristiyan olan kardeşinin oğlunu Edoardo Agnelli yerine seçiyor. Ancak bir süre sonra Edoardo’nin amcaoğlu bilinmeyen bir kanser türü yüzünden hayatını kaybediyor.

Edoardo Agnelli’nin şii mezhebi ve İran İslam inkılabı ile tanışması, İran’ın İtalya büyükelçiliği basın ataşesi Dr. Muhammed Hasan Kadiri Abyane’nin İtalya televizyon kanalından yayımlanan bir ropörtajı ile başlıyor ve Edoardo bu ropörtajı dinledikten sonra Abyane ile görüşmek için İran’ın İtalya büyükelçiliğine başvuruyor ve böylece Edoardo Agnelli İran İslam Cumhuriyeti ile tanışmasına ve irtibata geçmesine vesile oluyor.

Edoardo Agnelli İmam Humeyni’ye –ks– karşı büyük bir sevgi besliyor ve şöyle diyor: Kur'an'ı Kerim’in sözünü ettiği salih insanı ben İmam Humeyni’de –ks– buldum.

Aslında Batı medyası ve basın organlarının İslam dini ve Müslümanlara yönelik eğilimi, özellikle İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonraki yıllarda sürekli hasmane ve kinle beraber olmuştur. Batı medyası Batı emperyalizminin politikaları doğrultusunda barış ve sevgi dini olan İslam dinini büyük bir tehlikeymiş gibi tanıtmaya çalışıyor. Batı medyası İslam dininden şiddet ve savaş yanlısı bir imaj sunmaya ve bu dini insan hakları ve demokratik ilkelere aykırı bir din gibi tanıtmaya ve Müslümanların zayıf olmasını da İslam dinine bağlamaya ve sonuçta bu dini modern dünyada gerekli etkinlikten yoksun bir din gibi göstermeye çalışıyor. Ancak İslam tealimi ile huzura kavuşan Edoardo Agnelli bu tür suçlamaları ve iftiraları tahammül edemiyordu ve sürekli İslam hakikatini aydınlatmaya çalışıyordu.

Edoardo Agnelli sahip olduğu nüfuzunu kullanarak İtalya’da bir TV kanalını İslam ülkeleri hakkında bir belgesel hazırlama konusunda ikna etti ve kendisi de bu belgeselin yapımını üstlendi. Edoardo bu doğrultuda İran’a da geldi ve belgeseli tamamladıktan sonra da televizyonda yayımladı.

Edoardo Agnelli belgeselin son bölümünü de yayımlandıktan sonra Lastampa gazetesinin yazarlarından İgorman’la bir münazara gerçekleştirdi.

Yine melun Salman Rüşdi, Kur'an'ı Kerim’e hakaret içeren kitabı yayımlandıktan sonra İtalyan bir yayıncı bu kitabı yayınlamaya karar verdi. Ancak Edoardo Agnelli bu haberi duyduktan sonra hemen yayıncıyı ziyaret ederek ona itirazda bulundu.

Edoardo Agnelli Müslüman olduktan bir süre sonra Batı’nın sultacı emellerine karşı bir tehlike olarak algılanmaya başladı. Aslında Edoardo, Agnelli gibi ünlü bir ailenin ve senatör Agnelli gibi Fiat ve Juventus maliki çok ünlü ve çok zengin bir hanedanın tek evladıydı.

Edoardo Agnelli Kasım 2000 tarihinde şaibeli bir şekilde öldürüldü. Edoardo Agnelli’nin cenazesi İtalya’nın kuzeyinde ve Turin kentinin yakınlarında bir karayolu üzerinde bulundu. Edoardo Agnelli’nin Fiat marka otomobili de sinyal ışıkları yanık ve kapıları açık vaziyette bir köprünün üzerinde bırakılmış halde bulundu.

Agnelli ailesinin İtalya’da ünü yüzünden İtalya medya organları ve basını bir kaç gün boyunca bu olay hakkında haber ve rapor yayımladı, fakat hepsi hiç bir gerekçe göstermeksizin Edoardo Agnelli’nin intihar ettiğini ileri sürdü.

Ancak Edoardo Agnelli ile uzun süreden beri tanışan İtalya’daki İranlı öğrencilerin derneği bir internet sitesinde yaptığı ifşaatta, Edoardo Agnelli’nin şii bir Müslüman olduğunu ve ölümü intihar olmadığını ve siyonistlerce düzenlenen bir kumpas sonucunda gerçekleştiğini belirtti.

Gerçi bu haber İtalya’da tüm medya ve basın organlarına gönderildi, fakat bu haber İslam dini lehine olacağını düşünen söz konusu medya ve basın organlarının hiç biri bu habere yer vermedi.

Yine ilginçtir ki hatta Edoardo Agnelli ailesi bile sırf İtalya ve dünyada mevkilerini korumak için hiç bir zaman bu olayın araştırılmasını istemedi ve sonuçta Edoardo Agnelli’nin cenazesi ölümünden bir kaç gün sonra ve ölüm sebebini bulmak için hiç bir girişimde bulunulmaksızın bir Hristiyanmış gibi aile mezarlığında toprağa verildi.

Bu olayın ardından bir grup İranlı belgeselci olayı İtalya’da araştırırken İtalyan polisi tarafından tutuklandı. Aslında bu grubun tutuklanmasının esas nedeni, hakikatin gün ışığına çıkmasını engellemekti. İranlı belgeselci grup bir kaç gün gözaltında tutulduktan sonra terörist suçlaması ile İtalya’dan sınırdışı edildi.

Gerçek şu ki mukaddes İslam dini tüm bireysel, sosyal ve siyasi alanlarda çok geniş kapsamlı ilkeleri gündeme getiren bir dindir. Nitekim uzun yıllar çeşitli dinlerin üzerinde araştırma yapan ve sonunda İslam dinini ve şii mezhebini seçen bir çok yabancı düşünürün de itiraf ettiği üzere, en iyi tealim, en yapıcı öğretiler ve en sağlam hükümler İslam dini ve ehli beyt –s– mektebinde yer alıyor. Şehit Edoardo Agnelli ise bu hakikati idrak edenlerden biriydi.

Evet, biz de şehit Edoardo Agnelli’yi saygı ile anıyor ve sözü Edoardo’nun bir açıklaması ile noktalıyoruz.

Şehit Edoardo Agnelli şöyle diyor:

İçinde yaşadığımız devran, değerlerin çöktüğü devrandır. Tek amaç, para toplamaktır. Paraya tapmak, uyuşturucu maddeden daha beterdir. Hepimiz gençlerin arasında uyuşturucu maddenin yayılmasından kaygı duyarız, ama temeli insanların banka hesabındaki rakam olduğu bir dünyaya doğru sürüklendiğimizin farkında değiliz. Ancak tüm bunlar sona ermek üzere ve bence gelecekte rönesans benzeri bir hareketin ardından, artık Dekart’ın akılcılığı ve tecrübeciliği temeline dayanmayan bir çağa giriyoruz. Bizler insanların doğayı sömürmesi, insanın insanı sömürmesinin hazırlık aşaması olduğunu unutmamalıyız. Görevi milyonlarca aileye hayat vermek olan otomotiv sektörünün tam tersini yapması doğru değildir. Bence para hedef değil, sadece vesile olmalıdır.