Eylül 22, 2024 16:40 Europe/Istanbul
  • Beyaz Saray’ın, Siyonist rejimin Lübnan'a karşı işlediği yeni suçları desteklemesi

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, 21 Eylül Cumartesi günü yaptığı konuşmada, işgalci rejim İsrail ile Lübnan arasındaki gerilimin tırmanmasını endişe verici olarak nitelendirdi fakat aynı zamanda Siyonist rejimin Beyrut'a yönelik saldırısını da destekledi.

Tel Aviv'in Beyrut saldırısına açık destek veren ve Siyonist rejim ile Lübnan arasındaki gerilimin tırmanmasından endişe duyduğunu öne süren Sullivan, İsrail'in Hizbullah'ın üst düzey komutanı İbrahim Akil'i şehit ederek "adalet" sağladığını iddia etti.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı, Siyonist rejimin Beyrut'taki kör saldırılarına açık bir şekilde destek vermeyi sürdürerek, Hizbullah'ın üst düzey komutanı İbrahim Akil'in bu saldırılarda şehadetinin adaleti tesis ettiğini ve kendisine göre "bu saldırının gerçekleşmesi ile iyi sonuç alındığını” iddia edip, şunu da ekledi: Gerginliğin akut bir şekilde tırmanması riski ve böyle bir riskin ciddi olduğu biz zamanda, çatışmaları durdurmanın net bir yolu ve sınırın her iki tarafında da insanlarda güven duygusu yaratacak sürdürülebilir bir çözümün var olduğuna inanıyoruz. 
20 Eylül Cuma günü korsan rejim İsrail F-35 savaş uçaklarının Beyrut'un güney banliyölerindeki El Camus bölgesinde bir apartman dairesini iki füzeyle hedef alması, Lübnan Hizbullah’ının cihatçı komutanlarından İbrahim Akil başta olmak üzere birkaç kişinin şehit olmasıyla sonuçlandı. Siyonist rejimin Beyrut'un güney banliyölerine yönelik yoğun saldırılarında şehit sayısı 31 kişiye ulaştı. Bu şehitlerden 3'ü çocuk, 7'si ise kadın. Lübnan Sağlık Bakanı, bu saldırıda yaralananların sayısını açıklayarak, saldırıda 12 hastaneye sevk edilen 2 kişinin durumu kritik olduğunu kaydetti.

 Lübnan Hizbullah hareketi, büyük komutan Hac İbrahim Akil'in şehadetini bir açıklama yaparak resmen doğruladı. Lübnan Hizbullah’ı, siyonist rejim İsrail Hava Kuvvetlerinin Beyrut'a düzenlediği saldırıda şehit olan 12 askerinin isimlerini yayınladı; bunların arasında Rıdvan Tugayı'nın 8 üst düzey komutanı da bulunuyor. 
İsrail'in güney Zahiye'ye düzenlediği hava saldırısının hedefi Hizbullah'ın komutanlarından İbrahim Akil'di. Fuad Şükr suikastının ardından Hizbullah operasyonlarının komutanlığına İbrahim Akil atandı ve şimdi de Fuad Şükr gibi terör saldırısında şehit oldu. Bu saldırıda bir yerleşim bölgesi hedef alındı ve ağır yıkım yaşandı. Bu, işgalci rejim İsrail'in son 9 ayda Beyrut'a düzenlediği üçüncü bombalama saldırısıydı.
 İbrahim Akil, 23 Ekim 1983'te Beyrut'taki ABD Deniz Piyadeleri karargâhına düzenlenen patlamaya ve 20 Eylül 1984'te Beyrut'taki Amerikan Büyükelçiliği'ne düzenlenen bombalı saldırıya karıştığı suçlamasıyla ABD tarafından yıllardır aranıyordu ve Amerika tarafından İbrahim Akil hakkında bilgi verene, 7 milyon dolar ödül konuldu. 20 Eylül'ün Amerikan büyükelçiliğindeki patlamanın yıl dönümü olduğu dikkate alındığında, özellikle Sullivan'ın İbrahim Akil için adaleti yerine getirdiğini iddia etmesi, bu terör saldırısının Washington'un koordinasyonuyla gerçekleştirilmiş olması, muhtemel. 
Salı günü, Siyonist rejim suç teşkil eden bir eylemle Lübnan'da bir dizi çağrı cihazını patlattı. Lübnan Hizbullah’ının açıklamasına göre bu cihazlar, Hizbullah'ın farklı birim ve kurumlarında çalışan çok sayıda işçi tarafından kullanılıyordu. Lübnan'da Salı günü çağrı ve iletişim cihazlarında meydana gelen patlamanın ardından Çarşamba akşamı iletişim cihazlarında ikinci dalga patlamalar meydana geldi. Beyrut'un güney banliyölerinde ve Lübnan'ın diğer bazı bölgelerinde çok sayıda patlama sesi duyuldu. Bu cihazların patlamasının ardından çok sayıda apartman, araba ve motosiklette yangın çıktı. Bu iki terör operasyonunda Siyonist rejim, binlerce çağrı cihazını, kablosuz cihazı ve iletişim sistemini imha ederken Hizbullah üyeleri dahil en az 37 Lübnan vatandaşını şehit etti. 
Öte yandan, ktliamcı rejim İsrail kaynakları Pazar sabahı Lübnan'dan işgal altındaki Filistin'in şehir ve kasabalarına görülmemiş düzeyde roket atıldığını bildirdi. 
İşgal altındaki Golan, Safed şehri, Hayfa, El Nasiriye ve Celil'in geniş bölgelerinde uyarı sirenleri çaldı ve gelen haberlere göre işgal altındaki Filistin'in 50 kilometre kadar kuzeyi bu roketler tarafından hedef alındı.
İsrail rejimi kaynakları ayrıca Hayfa'nın doğusunda da şiddetli patlamaların meydana geldiğini bildirdi; İşgal altındaki Filistin'in kuzey kesiminin neredeyse her yerinde uyarı sirenleri çaldı. Hayfa'daki Ramat David hava üssü çevresinde şiddetli patlamalar duyulurken, bazı İsrail rejimi kaynakları da Lübnan sınırına 45 kilometre uzaklıktaki bu hava üssüne çok sayıda füzenin isabet ettiğini bildirdi.
Burada önemli olan nokta, bu saldırıların bariz insanlık karşıtı ve terörist boyutlarına rağmen Washington'un Tel Aviv'i kınamayı reddetmesi ve aynı zamanda bu olaylarda herhangi bir rol oynadığını da reddetmesidir. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, "Söyleyebileceğim tek şey, bu olaylarla hiçbir ilgimizin olmamasıdır, Onun dışında bu konuda söyleyecek bir şeyim yok.” Açıklamasında bulundu. Bir gazetecinin bu olayların perde arkasında sahte rejim İsrail'in olduğunu söyleyebilir misiniz? Sorusuna şöyle dedi: “Söyleyecek bir sözüm yok.” Beyaz Saray'ın Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı, İsrail Savaş Bakanı Yoav Gallant'ın bunun savaşın yeni bir aşaması olduğu yönündeki sözlerine yanıt vererek bu konuda yorum yapmayacağını söyledi. Kirby, bu tür saldırıların bölgedeki gerilimi artırıp artırmayacağı sorusunu da yanıtlayarak şöyle dedi: Genel olarak bölgede gerilimi artırmak istemiyoruz ama özelde bu olaylarla ilgili somut sonuçlar çıkaramıyoruz.
Bu tutum, Amerika'nın işgalci rejim İsrail'e destek konusunda hiçbir sınır tanımadığı ve bu insanlık dışı suçlara göz yummaya hazır olduğunu gösteriyor. Ayrıca dolaylı olarak Siyonist rejimin insanlık dışı suçlarına yeşil ışık yaktığını da gözler önüne seriyor. 

Biden hükümeti defalarca bebek katili rejim İsrail'in sözde kendini savunma hakkını vurgulamış ve bu bahaneyle beşinci nesil F-35 savaş uçakları da dahil olmak üzere ABD'nin ürettiği en modern silahları Siyonist rejime sağlamıştır ve yakın zamanda da son model saldırı uçağı olan F 35’leri teslim eden ABD ile işgal rejimi arasında 19 milyar dolar değerinde F15’in teslimine ilişkin, bir anlaşma imzalandı. Elbette bu sadece Joe Biden'ın değil, onun başkan yardımcısı Kamala Harris'in de politikası. Nitekim 2024 başkanlık seçimi Demokrat adayı da bu politikanın devamına vurgu yaptı.
Kamala Harris, CNN'e verdiği röportajda yaklaşan seçimleri kazanması halindeki plan ve politikaları hakkında şunları söyledi: "ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail'e silah sağlama politikasını değiştirmeyeceğim."

Etiketler