Avusturya’dan ABD’ye Bercam eleştirisi
Amerika Başkanı Donald Trump’ın 8 Mayıs 2018’de İran ve 5+1 grubu arasında imzalanan Bercam nükleer anlaşmasından çekilme kararı, başta AB troykası yani Fransa, Almanya ve Britanya olmak üzere 5+1 grubunun diğer üyeleri tarafından da sert eleştirilere yol açtı.
Ancak ABD Başkanı Trump’ın uluslararası yasalara ve anlaşmalara aykırı olan bu kararını eleştiren Avrupa ülkeleri sadece AB troykası ile sınırlı kalmadı, İran İslam Cumhuriyeti ile geniş çapta ilişkileri bulunan diğer AB üyeleri de Trump’ın bu kararına sert tepki gösterdi.
Bu bağlamda Avusturya Dışişleri Bakanı Karin Kneissl Amerika Başkanı Trump’ın Bercam nükleer anlaşmasını hukuki açıdan hemen hemen eşi görülmemiş bir hareket ve başarılı bir müzakereyi yok eden bir karar niteledi.
Avusturya Dışişleri Bakanı Kneissl yazdığı bir makalede Bercam nükleer anlaşmasını savunarak şu ifadelere yer verdi: Velev ki bir taraf çok yönlü olan bu anlaşmadan çekilse bile, başkalarını bu anlaşmayı uyguladıkları için cezalandıramaz. Amerika’nın Bercam nükleer anlaşması ile ilgili amacı, bu anlaşmanın tümünü yok etmektir. Ancak anlaşmada kalan taraflar şimdilik bu anlaşmada kalmakta kararlı olduklarını gösterdiler ve bu konuyu İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de Viyana ziyareti sırasında doğruladı.
Aslında Avusturya Dışişleri Bakanı Kneissl çok ince bir noktaya temas ediyor, o da şu "Amerika hangi gerekçeyle Bercam nükleer anlaşmasından çekilmiş olursa olsun, başkalarını benzer bir uygulamaya zorlamaya hakkı yoktur". Gerçi Avusturyalı Bakan ABD Başkanı Trump’ın bu davranışının sebebini beyan etmedi. Gerçekte Trump’ın bu hareketinin sebebi, popülist başkanın tek yanlı ve bencil eğilimleridir. Trump "önce Amerika", sloganı doğrultusunda tamamen ABD çıkarlarını ve hedeflerini gözetliyor ve başka ülkelerin çıkarlarını hiçe sayarak bu eğilimi Amerika’nın gücünü arttıracağına ve bu ülkenin rakiplerine galip geleceğine inanıyor.
Ancak Trump’ın bu kuruntusunun aksine bu eğilimi, sadece ABD’nin dünya genelinde daha fazla inzivaya itilmesine sebebiyet verdiği gözleniyor.
Avrupa komisyonu Başkanı Jean Claud Junker bu konuda şöyle diyor: ABD Başkanı Trump’ın "önce Amerika" sloganı, yalnız Amerika sonucu ile sonuçlanmıştır. ABD Başkanı Trump politikalarını hayata geçirmekte anormal yöntemleri izlemeye başlamış ve sırf Amerika’ya ve bu ülkenin çıkarlarına asalet tanıyan bakışı uluslararası camianın ve hatta Avrupalı müttefiklerinin konsensüsüne aykırı bir tutum izlemesine sebebiyet vermiştir. Üstelik Amerika Başkanı Trump hiç bir haklı gerekçeye dayanmaksızın ve İran İslam Cumhuriyeti Bercam nükleer anlaşmasına tam olarak bağlı kaldığı halde bu anlaşmadan çekilmiştir.
Bundan önce de ABD Başkanı Trump bir takım seviyesiz açıklamaları ve tutumu ile Avrupa ülkeleri ile İran İslam Cumhuriyeti arasında gelişen ticari ve iktisadi ilişkilere yönelik olumsuz bir atmosfer oluşmasına yol açtı, nitekim Trump’ın amacı da, Avrupa ülkelerini ve bu ülkelerin firmalarını İran’la işbirliği yapmaktan soğutmak ve İran’dan çekilmelerini sağlamaktı.
Ancak Washington yönetiminin bu tutumuna rağmen Bercam nükleer anlaşması AB için büyük önem arz ediyor ve bu birlik İran İslam Cumhuriyeti yönetimine bir öneri paketi sunarak bu önemli anlaşmaya bağlı kalmaya teşvik etmeye çalışıyor.
Avusturya Dışişleri Bakanı Kneissl bu konuda şöyle diyor: Esas mesele, İran ile nükleer anlaşmayı korumaktır, aksi takdirde karşılıklı güvene dayanarak oluşan çok yönlü anlaşmalar anlamını kaybedecektir. Eğer Bercam nükleer anlaşması yok edilirse, bizce uluslararası ilişkilerin temeli olan güven duygusu da son bulur.
Buna göre AB dönem Başkanı Avusturya’ya göre AB’nin Bercam nükleer anlaşmasını koruma yönündeki çabaları, temelli önem arz eden ve AB’nin uzun vadeli güvenlik, siyasi, iktisadi ve ticari çıkarlarının korunmasına yönelik sarf edilen çabalardır./