Amerikalı Müslümanların lideri Louis Farahan: Amerika'da kesinlikle demokrasi yoktur
Amerikalı Müslümanların Lideri Louis Farahan, Amerika'da kesinlikle demokrasinin olmadığını belirterek, aksine Amerika'nın her zaman kapitalistler ve güçlülere eğiliminin olduğunu söyledi.
Amerika’nın hızlı bir şekilde dünya genelinde sultasını kaybetmekte olduğunu bu sürecin Trump döneminde hız kazandığını belirtti.
Farahan, Tahran Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada, Amerika’nın batı’da demokrasi denilen şeyin temellerine saldırdığını Beyaz Saray’da hiçbir zaman demokrasi olmadığını ve Beyaz Sarayın her zaman güçlü kesime bağlı olduğunu söyledi. İran halkının direndiği takdirde zafer elde edeceğini ifade eden Farahan, Yüce Allah’ın destek vermeden kimseye sorumluluk yüklemediğini belirtti.
İran'da halkın kadın erkek demeden birlikte yeteneklerini ortaya koyduğunu ve kadınların özgür bir şekilde ülkelerinin ilerlemesi için çalıştığı ve eğitimlerini sürdürdüğünü söyleyen Farahan, Amerika ve ırkçı İsrail'in İran'la her hangi bir savaştan korkularının temelinde İran'ın onlara teslim olmayacağı ve aksine Ortadoğu'nun da yok olması ihtimalinin olduğunu söyledi.
Amerikan yönetiminin yeni ambargolarla İran halkının hayatını zorlaştırmayı hedeflediğini ifade eden Farahan, Allah’ın istemediği hiçbir olayın gerçekleşemeyeceğini belirterek, Amerika’nın Büyük Şeytan olarak adlandırıldığının boşuna olmadığını söyledi.
Amerika Müslümanlarının lideri Louis Farahan, Amerika’nın İran aleyhine ambargo uygulamasının büyük hata olduğunu zira Trump’ın kendine bile yardım edemez olduğunu söyledi.
Gerçek bir İran dostu olarak İran’da bulunduğunu ifade eden Farahan, ‘’Amerika yönetimi her gün İran için yeni planlar yapıyor. Amerika’nın 7 İslam ülkesindeki yönetim değişiklik istemi planı ele geçirilmiştir ve bunlar içinde İran’da vardır, zira onlar İran’ın düşüncesinin değişmeyeceğini biliyorlar, onların çabası İran’da bir iç düşman oluşturma yönündedir’’ dedi.
Şeytani politikacıların dünyayı yönetmelerine izin verilmemesi gerektiğini ifade eden Farahan, tüm Müslüman ülkelerin sapmalarını Kuran’ı kerim’e dayanarak düzeltmeleri gerektiğini söyledi.