Pars Today

Amerikan yönetimi, İranofobi siyasetleri ve İran'a karşı uluslararası dayanışma oluşturma siyasetleri bağlamında Polonya'nın başkenti Varşova'da 13 ve 14 Şubat günlerinde bir oturum düzenledi.

Amerikalı üst düzey yetkililer bir süre önceden beri söz konusu oturumun İran karşıtı gündem ile düzenleneceğine vurgu yaptılar. Amerika Dışişleri bakanı Mike Pompeo Ocak 2019 başlarında açıkça Varşova Konferansı'nın İran'ın bölgedeki nüfuzu konusu üzerinde odaklanarak düzenleneceğini duyurdu.
Trump yönetimi İran'a karşı geniş propaganda savaşı ve  ekonomi alanında eşsiz yaptırımlar  uygulayarak geniş çaplı bir savaş başlatmış bulunuyor.  Washington Varşova Konferansı'nı düzenlemek ve katılmaları için 60 ülkeyi davet etmesi ile kendi açısından siyaset alanında İran'a karşı uluslararası   görüş birliği oluşturduğunu ve böylece Tahran’ın bölgesel siyasetlerini değiştirmeye mecbur edebileceğini hayal ediyordu.
 Fakat Avrupa Birliği ve 4+1  grubu ülkelerinin söz konusu oturumun İran karşıtı gündemi ile düzenlenmesine muhalefet etmeleri,  Amerika'nın diğer ülkelerin bu oturma katılmaya ikna etmek için gündemini resmen değiştirmesine  sebep oldu.
 Amerika Dışişleri bakanı bir süre önce eski tutumundan açıkça geri dönüş yaparak oturumun gündemini değiştirdi ve bu bağlamda yayınladığı bildiride oturumun, " bölgesel krizler ve bölgede sivillere yönelik etkileri" , " füze geliştirmesi ve yayılmasının yasaklanması" , " Siber güvenlik ve enerji alanında yeni tehditler" , " aşırıcılığa karşı mücadele"  gibi birkaç gündemi ele alacağını duyurdu.
 Muhalefetlerinin yoğunlaşması ardından Washington bir kez daha pasif bir tutumda Varşova oturumunda çeşitli konulardan geniş bir yelpazenin ele alınacağını, özellikle bir ülke üzerinde odaklanmayacağını göstermeye çalıştı.
 Bu bağlamda Amerika Dışişleri bakanlığı bölgesel sözcüsü Nathaniel Tek,  çarşamba akşamı 2 günlük Varşova oturumu hakkında yaptığı açıklamada, " oturumun çok geniş çaplı olacağını ve özel bir ülke veya konu üzerine odaklanmayacağını"  duyurdu.
Dünyanın büyük güçleri olan Çin ve Rusya'nın oturuma katılmaması ayrıca Avrupa'nın ağır toplarından Almanya ve Fransa'nın düşük seviyede katılmasına  rağmen söz konusu Amerikalı yetkili, Varşova oturumunu,  İsrail'den Arap ülkelerine kadar Washington’un bölgesel tüm ortaklarının katıldığı tarihi bir olay olarak niteledi.  Fakat  Amerika'nın en önemli Avrupa  müttefikleri söz konusu oturumdan daha farklı bakış açılarıyla farklı hedefler amaçlıyorlar.  Onlara göre söz konusu konferansın gündemi, İran karşıtlığıdır. 
Amerikalı yetkililer, Varşova oturumu ile ilgili ilk açıklamalarında,  Tahran’ın füze faaliyetleri ve bölge etkinliğinin Varşova oturumunun ana ekseni ve görüşmelerin ana gündemi olduğunu ilan etmişlerdi fakat geniş çaplı muhalefetle karşılaşınca kendi tutumlarından geri adım atarak oturumun Orta Doğu bölgesindeki önemli konuları üzerinde odaklanacağını duyurdular.
Böylece Varşova oturumunun ilk günü Amerika ve diğer birkaç ülkenin katılımı ile çalışmalarına başlarken birçok ülke oturuma katılmadı ya da en düşük seviyede katılım gösterdi.
 Doğu Avrupa'da Amerika'nın ana müttefiği olan Polonya'nın söz konusu oturma ev sahipliği yapması bu ülkenin sağcı yönetiminin Washington’un ilgisini çekmeye ve Beyaz Saray’a bağlılığının seviyesini gösteriyor.  Bu konu ayrıca Avrupa Birliği ve Almanya ve Fransa gibi Avrupa'nın büyük ülkelerinin hoşnutsuzluğuna sebep olmuştur zira söz konusu ülkeler,  Bercam nükleer Anlaşmasının korunmasını istiyorlar.
 Bu bağlamda Polonya eski savunma bakanı ve parlamento temsilcisi Tomasz Siemoniak,  ülkesinin İran karşıtı bu oturuma ev sahipliği yapmasını eleştirerek, " İran veya herhangi bir başka ülke ile düşmanlığın Varşova’nın yararına olmadığını"  söyledi.
 Bu arada önemli ve etkin ülkelerin Varşova oturumunu olumlu karşılamamaları, Washington oturumun kapanış bildirisinin  Amerika ve Polonya tarafından yayınlanacağını bildirmesine sebep oldu;  zira Trump yönetiminin diğer ülkeleri, İran'a karşı kendisine eşlik etme  çabaları sonuçsuz kalmıştır./