Vahabiyet; İslam dünyasını kan gölüne çeviren etken
(last modified Fri, 22 Feb 2019 12:57:09 GMT )
Şubat 22, 2019 14:57 Europe/Istanbul
  • Vahabiyet; İslam dünyasını kan gölüne çeviren etken

İslam inkılabı devrim muhafızları Kudüs gücü komutanı, "Arabistan destekli tekfirciler, Pakistan topraklarında hasmane girişimleri ile, başta Hindistan ve Afganistan olmak üzere tüm komşu ülkeler için sorun yaratıcı olmuş ve Pakistan hükumeti bu meseleyi iyice anlaması gerekiyor." ifadesinde bulundu.

Tümgeneral Kasım Süleymani perşembe günü vahabiyetin İslam dünyasında tefrika ve kan dökme etkeni olduğuna vurgu yaparak ,"Pakistan halkı ve hükumeti Arabistan'ın paralarının tekfirci teröristlere gitmesine müsaade etmemeli ve Pakistan'ı dünya kamuoyu ile karşı karşıya getirmemeli." dedi.
Suud rejimi, Amerika’nın verdiği destekleri sayesinde bölgede yıkıcı bir rol oynuyor ve teröristleri desteklemekle, güvensizliği İran sınırları içerisine taşımaya çalışıyor.
Teröristlerin Pakistan sınır bölgelerine sızması ve onların Suud rejimi tarafından finansal destek almaları, üstelik Pakistan'da terörle mücadelede güçlü bir iradenin bulunmaması nedeniyle tekfircilerin zaman zaman İran sınır bölgelerini güvensiz hale getirmelerine sebebiyet vermiştir.
13 şubat 2019 tarihinde İran'ın Sistan ve Beluçistan eyaletinde İran sınır muhafızlarından 27 kişinin şehadetine yol açan menfur terör saldırısı, onların Pakistan sınır bölgelerine sızmaları ve Arabistan'dan aldıkları destekle İran İslam Cumhuriyetine karşı kışkırtıcı eylemlere başvurmalarını açıkça gösterdi. İran sınır muhafızlarının otobüsünü hedef alan intihar bombacısı Pakistanlıydı ve bu da Pakistan sınırları içinde terörle mücadele için güçlü bir kararlılığın olmamasının işaretidir.
 Vahabiyet düşüncesi Pakistan'da kökleşmiş ve bu ülkede Suudilerin parasıyla yönetilen dini okullar, terörist yetiştirme merkezlerine dönüştürülmüştür. Suud rejiminin ifa ettiği bu rol, dünya kamuoyu nezdinde o kadar belirgin bir hale gelmiş ki AB son sıralarda terörizm finansmanı ile mücadeledeki yetersizliği nedeniyle Arabistan'ın ismini kara listesine almıştır.
Bu bağlamda Amerika temsilciler meclisi üyesi Ro khanna geçtiğimiz hafta, “Arabistan , ABD silahlarını Yemen'de El Kaide terör örgütü unsurları arasında dağıtıyor." Şeklinde konuştu.
İran dışişleri bakanlığı sözcüsü Behram Kasımi de geçtiğimiz günlerde konuya ilişkin yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi: Bugün tüm dünya ve özellikle Ortadoğu bölgesini kapsayan terörizmin kökü, Suudi Arabistan ve onun aşırı görüş ve düşüncelerinden başka bir yer değildir."
Pakistan'ın Arabistan destekli dini okullarında vahabiyet düşüncesinin yayılıp öğretilmesi , tekfircilerin faaliyetleri için bir alan oluşturmuştur. Böyle bir durumda Pakistan yetkililerinden terör olaylarının İran sınırlarına sızmasını engelleme doğrultusunda ciddi ve önleyici adımlar atması beklenmektedir. Pakistan'ın teröre karşı mevcut yaklaşımı İran tarafından onaylanmıyor ve ortak sınırlarda kalıcı güvenliğin sağlanması Pakistan hükumetinin fazla çaba ve gayretlerini gerektiriyor. Aksi takdirde İran, sınırlarını savunmakta, teröristlerle savaşmakta ve Zahedan'ın terör saldırısında şehit olan İran sınır muhafızlarının kanından intikam almakta kararlıdır.
İslam inkılabı devrim muhafızları Kudüs gücü komutanının da belirttiği gibi İran İslam cumhuriyeti, elleri İran gençlerinin kanına bulaşan paralı tekfircilerden ağır bir intikam alacaktır.
İran, Amerika ve Suudi destekli terörle mücadelede önemli bir rol ifa ediyor. Nitekim Suriye ve Irak'ta çeşitli terörist gruplarla olan gerçek mücadelesi, bu iki ülkede IŞİD'in egemenliğinin yenilgisine yol açtı. İran'ın bu yaklaşımı, terörle mücadelede sınır tanımadığını ve İran’ın sınır bölgelerinde tekfircilere ciddi darbeler indirme yönünde kesin bir karar verdiğini tespit etmek için terör destekçilerine bir uyarıdır./