ABD'nin İran'ın zenginleştirme hakkına karşı çıkması
https://parstoday.ir/tr/news/iran-i132161-abd'nin_İran'ın_zenginleştirme_hakkına_karşı_çıkması
İran'ın nükleer kabiliyeti ve faaliyetlerine defalarca karşı çıkan ABD Başkanı Donald Trump, bu doğrultuda 8 mayıs 2018'de ülkesini nükleer anlaşmadan çıkardı, üstelik ileri sürdüğü 12 şartta, İran'ın nükleer faaliyetlerinin durdurulmasını istedi.
(last modified 2022-10-07T16:32:52+00:00 )
Temmuz 03, 2019 05:26 Europe/Istanbul
  • ABD'nin İran'ın zenginleştirme hakkına karşı çıkması

İran'ın nükleer kabiliyeti ve faaliyetlerine defalarca karşı çıkan ABD Başkanı Donald Trump, bu doğrultuda 8 mayıs 2018'de ülkesini nükleer anlaşmadan çıkardı, üstelik ileri sürdüğü 12 şartta, İran'ın nükleer faaliyetlerinin durdurulmasını istedi.

Son gelişmeler ve 4+1 grubunun Avrupalı üyelerinin kendi yükümlülükleri ve sözlerini yerine getirmemesi üzerine, İran'ın zenginleştirilmiş uranyum rezervini 300 kg sınırı üzerine çıkarması ardından Trump yönetimi atıl bir tepki göstererek, İran tarafından nükleer zenginleştirilmesini reddetti.
 Bu doğrultuda Beyaz Saray yaptığı açıklamada İran'ın uranyum zenginleştirme çalışmalarının durdurulması gerektiğini belirterek, İran'a karşı maksimum baskı politikasının devam edeceğine vurgu yaptı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Sözcüsü de dün yaptığı açıklamada, İran'ın 300 kg zenginleştirilmiş uranyum sınırını geçtiğini doğruladı.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada "ABD ve müttefiklerinin, İran'ın nükleer silah geliştirmesine asla izin vermeyeceği" ifade edildi.
Beyaz Saray Basın Sözcülüğünden yapılan yazılı açıklamada, "İran rejimi uranyum zenginliğini artırmak için bugün harekete geçti. Nükleer anlaşması kapsamında İran'ın uranyumu herhangi bir düzeyde zenginleştirmesine izin vermek bir hataydı. Rejim nükleer hedeflerine ve hasmane davranışlarına son vermeli" iddialarında bulundu.
Böylece Washington, nükleer anlaşmaya neden karşı çıkıp, anlaşmadan çekildiğine dair gerçek niyetini ortaya koymuş oldu. 
Aslında Trump yönetimi, Siyonist rejimin isteği doğrultusunda zenginleştirme hakkı dahil İran'ın her türlü nükleer faaliyeti ve kabiliyetine karşıdır. ABD Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, herhangi bir nükleer anlaşmanın asla İran hükümetine herhangi bir düzeyde zenginleştirmesine izin vermemesi gerektiğini iddia etti.
İran'ın nükleer anlaşmayı ihlal ettiği iddiası dahil Trump'ın nükleer anlaşmadan çekilme bahanelerinin Washington'un İran'ın UAEA sözleşmesi ve de BM Güvenlik Konseyi'nin 2231 sayılı kararnamesi uyarınca gerçekleşen zenginleştirme hakkına yönelik olumsuz yaklaşımını sırf izah etmek için olduğu, artık anlamak kolaydır.
ABD'li uzmanlardan Calin Cal, Beyaz Saray'ın açıklamasına gösterdiği tepkide, Beyaz Saray'ın açıklamasının mantıksız olduğu gibi, aşırı isteklerini yansıttığını, hiçbir uzmanın İran'ın zenginleştirme faaliyetini sıfırlamayı kabul edeceğine inanmadığını kaydetti.
BM Güvenlik Konseyi'nin 2231 sayılı kararnamesi dahil uluslararası yasalar ve kuralları çiğneyerek nükleer anlaşmadan çekilen ve yükümlülüklerini ihlal eden ABD, İran'dan nükleer yükümlülüklerini yerine getirmesi gibi mantıksız istekte bulunmuştur. 
Acaba gerekçesiz yere nükleer anlaşmadan çekilen ABD yönetimi neye dayanarak Tahran'dan nükleer yükümlülüklerini yerine getirmesini istiyor? ABD'nin bu politikasına göre, nükleer anlaşma ABD ve korsan rejimin menfaatlerine hizmet ederse kabul edilir bir anlaşma sayılır, ancak ABD yönetiminden aynı anlaşmaya bağlı kalmasını isteyince onu yerine getirmekten kaçınıyor. İşte bu, çifte davranışın ta kendisidir.
Siyonist rejim Başbakanı Benyamin Netanyahu da yaptığı bir açıklamada, İran'ı nükleer yükümlülüklerini çiğnemekle suçlayarak, İsrail'in İran'a nükleer silah elde etmesine izin vermeyeceğini iddia etti.
Aslında Siyonist rejim, nükleer anlaşmaya baştan beri en şiddetli şekilde karşı çıkan ve anlaşmanın iptaline vurgu yapan taraflardan biri olarak şimdi, Tahran'ın nükleer anlaşma çerçevesindeki yükümlülüklerine bağlı kalmasını istiyor.
Tüm bunlara rağmen İran'ın nükleer anlaşmaya karşı politikası oldukça nettir. Tahran, nükleer anlaşmanın tek taraflı olarak uygulanmasını reddederek, menfaatleri karşılandığı sürece anlaşmaya bağlı kalacağına vurgu yapmıştır. Bu nedenle ABD ve Avrupa dahil Batılıların İran'dan nükleer anlaşmayı sürdürmesine dair istekleri, tamamen mantıksız ve aşırı bir taleptir./