İran Nükleer sanayisinin ABD yaptırımlarından geçmesi
(last modified Fri, 31 Jan 2020 15:28:41 GMT )
Ocak 31, 2020 17:28 Europe/Istanbul
  • İran-ABD
    İran-ABD

8 Mayıs 2018 tarihinde ABD Bercam Nükleer anlaşmasından çıkması ardından, İran karşıtı nükleer yaptırımları yürürlüğe geçirdi. Tek taraflı olan bu yaptırımlar BM Güvenlik Konseyinin 2231 sayılı kararnamesinin açık ihlalidir.Gerçi Washington İran'ın Nükleer işbirliği muafiyeti gibi bazı muafiyetlere uyması gerekir ama hala İran aleyhinde yeni yaptırımları gündemine almaya devam ediyor.

Amerika hazine bakanlığı kendisinin yasa dışı ve iflas politikaları devamında İran Atom Enerjisi Kurumu ve onun başkanı olan Ali Ekber Salihi'yi yaptırım listesine aldı. ABD dış işleri bakanlığında İran'ın özel temsilciliği görevini yapan Brian Hook perşembe günü İran Atom Enerjisi kurumunun bu ülkenin Nükleer anlaşma taahhütlerini ihlal etmede önemli rol ifa ettiği iddiasında bulundu. Hook İran Atom Enerjisi Kurumu başkanının bizzat zenginleştirme kapasiteyi genişletmek için gelişmiş yeni santrifüjleri çalıştırma işini takip ettiğini söyledi.

İran Atom Enerjisi Kurumu sözcüsü Behruz Kemalvendi  bu kurumun ve başkanının yaptırım listesine alınması ve Hook'un yaftalarına ilişkin gösterdiği tepkide şunları kaydetti: İran'ın barışçıl nükleer programları kendi ihtiyacına göre daha kuvvetli bir şekilde kendi yoluna devam edecektir."

Beyaz Saray, uluslararası Bercam nükleer anlaşmadan çekilmesi ardından yaptırım ve azami baskı politikasını kendi amaçlarına ulaşmak için sıkça kullanıyor. Pratikte Nükleer anlaşmanın ortadan kalkmasını amaçlayan Donald trump yönetimi ilk adımda 8 Mayıs 2018 tarihinde söz konusu uluslararası anlaşmadan tek taraflı olarak çıkarak, çıkarcı hedeflerini yürürlüğe koymak için kollarını sıvadı.

Trump yönetimi ikinci adımda İran'ın çeşitli alanlarını yaptırım listesine alıp azami baskı politikası uygulamak suretiyle İran'ı Trump'ın hoşlandığı müzakere masasına katılmaya mecbur etmeyi amaçladı. Fakat attığı bu adım da hezimetle sonuçlandı, zira günümüzde İran hem barışçıl nükleer faaliyetlerini sürdürüyor hem de bu stratejik sanayide araştırma ve geliştirme işini yerli hale getirmiş bulunuyor.

İran İslam Cumhuriyeti Nükleer anlaşma taahhütlerini azaltma çerçevesinde 5 adım atmıştır ve son adımda tüm nükleer anlaşmadaki sınırlamaları aşmış ve hali hazırda İran her türlü bir sınırlama olmaksızın barışçıl nükleer sanayisini ileriye doğru götürüyor ve Bercam Nükleer anlaşmasının içeriğine göre deği,  kendi ihtiyacına göre uranyum zenginleştirmektedir.

Trump yönetimi  İran'a karşı attığı iki adımının  hüsrana uğradığını görünce Avrupalıları korkutup tehdit ederek 3 Avrupalı ülkeyi nükleer anlaşmadan geri çekerek Trump'ın istediği anlaşmanın sağlanması için  üçüncü adımını atmış bulunuyor.

Ancak ne var ki Trump'ın hedeflediği anlaşma için yapılan çaba ve telaşları tamamen bir rüyadan ibarettir. Çünkü İran İslam Cumhuriyeti pratikte Bercam Nükleer anlaşma hakkında  yeni bir müzakere yapacak bir ülke değildir. Trump da İran karşısında kendi istediğini yapmak için azami baskı uygulayıp hala yaptırım kartından yararlanmaya çalışıyor ki İran Atom enerjisi Kurumunun da yaptırım listesine alınması bu çerçevede değerlendiriliyor.

Deneyimler, İran'ın hiç bir zaman milli çıkarlarını sağlamak için yeni oyunlara girmeyeceğini gösteriyor. ABD'nin çeşitli siyasi ve ekonomik baskıları da İran'ın barışçıl nükleer faaliyetlerini ilerletmek için etkisiz olduğunu ve İran'ın kararlı bir şekilde bu yolda ilerlediğini söylemek gerekir. İran'ın Nükleer sanayi alanındanki başarıları şunu gösteriyor ki bu yerli endüstri ABD yaptırımlarını geride bırakmıştır.