Koronavirüsü, Amerika’nın İran’a karşı terörist davranışı

Dün sabah saatlerinde gerçekleşen bakanlar kurulunda konuşan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulunarak, “Amerika’nın her zaman terörist olduğunu fakat bu kadarının da şimdiye kadar benzersiz olduğunu, öyle ki Korona pandemisi durumunda bile İran’a ilacın ihracatı için sorun oluşturduğunu” söyledi.

Beyaz Saray'ın, tarihinin en kötü Amerika hükümetini tecrübe etmekte olduğunu söyleyen Ruhani, Amerikalı yetkililerin son zamanlarda İran karşıtı tutumlarına tepki olarak "Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Pompeo siyasetin alfabesini bilmiyor" dedi.
Dünyada Korona salgınının başlaması ve pandemi haline gelmesi ile birlikte Amerikalı yetkililerin İran’a yönelik yaptırımların ilaç ve tıbbi teçhizatları kapsamadığına dair yalanları gün ışığına çıktı. Beyaz Saray yetkilileri Korona salgını döneminde sürekli İran halkına karşı maksimum baskı siyasetinin devam ettiğine işaretle, medya ve haber çevrelerinde İran’a tıbbi teçhizat ve ilaç ihracat yolunun açık olduğunu sürekli iddia ettiler.
Bu temelsiz açıklamalar Amerika’nın, İran’a ilaç ve diğer tıbbi teçhizatları kapsayan sözde alışveriş kanalının pratikte tamamen işlevsiz olduğunun ispatlandığı bir ortamda gündeme geldi.
Nitekim İsviçre hükümeti de son günlerde yaptığı açıklamada, Amerika’nın İran’a ilaç ve tıbbi teçhizatlarının ihracatı için iddia ettiği finansal kanalın pratikte hiçbir getirisi olmadığını ve bu kanal vasıtası ile özel hiçbir ihracat yapılmadığını duyurdu.
Gerçek şu ki İran’a insani yardımların yapılması ve ürünlerin ticaretini kolaylaştıracak ticaret kanalının oluşturulması, pratikte gerçekleşemez zira finansal kurumlar Amerika’nın sınır dışı yaptırımlarına uymadıkları gerekçesi ile Washington’un cezalarından endişe ediyorlar. 
Amerika hükümetinin İran halkına karşı maksimum baskı ve  yaptırımlarını sürdürme ısrarı, ahlak dışı olmakla kalmayıp üstelik en temel insan hakları ilkelerine da karşıdır üstelik İran’da bir çok sivilin de yaşamını tehlikeye atmıştır.
Buna rağmen gerçi Koronavirüs’a ilaveten Amerika’nın yaptırım virüsü İran sağlık çalışanları ve tıbbi kapasitesini kısıtladı fakat ülkede toplu seferberliği ve bilgi tabanlı firmaların var güçleri ile çalışması sayesinde İran İslam cumhuriyeti temel tıbbi ihtiyaçlarını Korona ile mücadelede sağlarken üstelik ihracat konumuna bile gelmiştir.
İran’da Korona hastalığı ile mücadele yöntemi ve yönetimi, Amerika’nın insanlık dışı yaptırımlarına rağmen bir kez daha dünyaya Amerika’nın maksimum baskı ve İran’ın diplomatik tecridinin pratikte yenilgiye uğradığını ve bu süreçte dünyada sayılı rejimlerin Washington’un bu siyasetine eşlik ettiğini gösterdi.
Nitekim eski Amerika Başkan Yardımcısı Biden'in Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, birkaç gün önce yaptığı açıklamada, Trump yönetiminin nükleer anlaşmadan çekilip, tek taraflı yaptırımları geri getirdiği zaman kendisi dahil nükleer anlaşmayı destekleyenler ve karşı çıkanların bu kararın Beyaz Saray için istenilen sonucu getireceğini düşündüklerini ancak, bu düşüncenin yanlış olduğunu çünkü Trump yönetiminin dünyayı kendi yanına alamadığını kaydetti.
Bu bağlamda Bloomberg haber sitesi dün Amerika’nın İran karşıtı amansız çalışmaları hakkında verdiği raporda, “Mike Pompeo’nun Bercam üyesi ülkelerin dışında bir ülkeyi yanlarına çekmeyi başaramadığını ve ülkelerin İran karşıtı Amerika’nın açıklamalarına eşlik etmediklerini” yazdı.
Washington’un Tahran’a maksimum baskı ve İran halkına karşı yaptırımları son günlerde Beyaz Saray yetkililerini diplomasi dışındaki konumlara sürüklemiş ve bu da Korona ile mücadelenin doruğunda İran halkına karşı terörist davranışının yoğunluğu gözler önüne seriyor. /