Amerika’nın yeni yaptırımları, maksimum baskının yeni boyutu
(last modified Fri, 09 Oct 2020 12:31:41 GMT )
Ekim 09, 2020 15:31 Europe/Istanbul
  • Amerika’nın yeni yaptırımları, maksimum baskının yeni boyutu

Amerika Mayıs 2018’de Bercam nükleer anlaşmadan ayrılmanın ardından İran’a karşı yoğun ve en geniş kapsamlı yaptırımları uygulamaya başladı ve halen de yeni yaptırımları listeye ekliyor. Washington bu bağlamdaki en son kararını da uygulamaya koydu.

Amerika hazine bakanlığı dün akşam İran’a karşı yeni yaptırım kararlarını uygulayarak İran’da 18 banka ve finans grubunu yaptırım listesine aldı. Amerika hazine bakanı Steven Mnuchin bu bağlamda yaptığı açıklamada, hedefin İran’ın illegal yollardan dolara ulaşımını engellemek olduğuna işaretle, yaptırımların İran’ın nükleer faaliyetlerine son verene kadar devam edeceğini söyledi.
Amerika hazine bakanlığının yeni yaptırım kararını değerlendiren uzmanlar, bu kararın İran’ın bankalar arası küresel sistem SWIFT ile yapılan tüm para transferlerini geniş çapta kesileceğine sebep olacağını belirtiyorlar.
Söz konusu yaptırımların İran halkının daha çok acı çekmesine sebep olması ile ilgili duyulan tüm endişelere rağmen Trump yönetimi insani ürünlerin ticareti için bazı istisnalar uygulayacağını iddia etti. Fakat buna rağmen, gerçek hedefi aralarında ilaç ve tıbbi malzemelerin de bulunduğu temel ürünlerin satın alınması için tüm ticari yolların kapatılması olan yeni yaptırımların temel amacı, İran halkına baskı uygulamaktır.
Dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif, İran bankalarına yönelik yeni yaptırımların hedefinin, Korona salgının en yoğun döneminde gıda ve ilaç satın alma kanallarını da kapatmak olduğunu belirtti.
Trump, Tahran’a karşı maksimum baskı siyasetinde başarısız kalması ardından İran’a her türlü insani ürünün girişini engellemeye çalışıyor. Amerika yeni yaptırımlarla ilk adımda İran’ın dünya ile alışverişi için açık olan sayılı kapıları da kapatmaya çalışıyor. Trump hükümetinin ikinci adımı ise böyle ağır yaptırımlarla demokrat aday Joe Biden’in Kasım seçimlerini kazanması durumunda Bercam anlaşmasına geri dönüşünü engellemektir. 
New Hampshire üniversitesi siyasi bilimler hocası Kirk Dorsey’e göre Trump İran’a karşı kendinden zorba bir görüntü çizmek istiyor.  Biden seçimleri kazanırsa muhakkak Amerika Bercam’a veya ona yakın bir şeye geri döner. 
Bu arada kongrede bu yaptırımlara destek verenler ise İran’ı  bu şekilde baskıya maruz bırakarak müzakere masasına dönmesini sağlamaya çalışıyorlar. Amerika dışişleri bakanı Mike Pompeo bir bildiride İran’ın 18 banka ve finans kuruluşuna yaptırım kararına işaretle, İran’ın kapsamlı müzakerelere yanaşmasına kadar  maksimum baskı siyasetinin devam edeceğini duyurdu. 
Fakat Amerika’nın İran’a maksimum baskı siyaseti de yenilgiye uğramış ve Trump hükümetinin Tahran’ı müzakere masasına oturtma siyaseti ise bir sonuca ulaşamayacaktır. Trump Bercam nükleer anlaşmadan çekilmek ve İran’a maksimum baskı siyasetini uygulamakla İran’ı kendince “daha iyi” bir anlaşmaya varmak için müzakereye mecbur bırakacağını vadetmişti. 
Bu vaatten 2 sene geçmesine rağmen Washington bu hedefte başarısız kalmıştır. Trump’ı eleştirenler ise başkanı İran’a karşı stratejiden yoksun olmak, İran ile yersiz gerginliği yoğunlaştırmak ve Amerika’yı müttefiklerinden ayırmakla suçluyorlar. 
Bu arada İran’a temel ve insani ürünlerin temini için daha da zorlayan Amerika’nın yeni yaptırımları, insanlığa karşı cinayetin en bariz örneğidir. Beyaz Saray İran halkına baskı uygulamakla yoksulluk ve isyan strateji çerçevesinde İran nizamını devirmeye çalıştığını defalarca belirtmiştir. Son iki senede yaşanan isyanları desteklemesini de bu bağlamda değerlendirmek gerekiyor./